Tarihine bakmak, tarihinle yüzleşmek güzel, iyisiyle kötüsüyle kabul etmek iyi bir şey..
Toplumları olgunlaştırır..
Ama bu iş böyle değil!..
Ülkeyi yönetenlerin, Dersimle, varlık vergisiyle, hele hele 6-7 Eylül olaylarıyla yüzleşme gibi bir derdi yok..
Niye derseniz..
Bu filmi daha önce görmüştük derim..
Referandum sürecini hatırlayın.. 12 Eylül darbesi didik didik edilecek zannettik.. Diyarbakır cezaevinde yaşananlar sorgulanacak.. Sadece Diyarbakır değil, Mamak’ta yaşananlar, Selimiye’de olup bitenler..
Hiçbiri olmadı..
*
Hatırlayın o günleri.. Başbakan, partisinin grup toplantısında, o günlere ilişkin anılar okuyor, milletvekilleri hüngür hüngür ağlıyordu..
AKP’ye yakın duran yayın organlarında her gün 12 Eylül’de yaşanan bir acı kaleme alınıyordu..
Sayfalar ayrılıyordu.. Sanki bir gün eziyet çekmişler, mağdur olmuşlar gibi..
Referandum bitti hepsi unutuldu!
Görürsünüz şimdi de aynısı olacak..
*
Başbakan politikayı iyi biliyor.. Muhalefeti meşguliyetle oyalıyor..
Tabii ki Dersim’i konuşalım ama hepimiz biliyoruz ki; böyle konuşulmaz..
Senin partin 70 yıl önce bunu yaptı diyerek tarihle yüzleşilmez..
Ne yapılır?
Dedim ya..
Muhalefet, özellikle CHP meşguliyetle oyalanır!
70 yıl önceye hapsedilir, günümüz meselelerine gelinmesi engellenir..
*
Bakın.. Son zamanlarda 60’a yakın kanun hükmünde kararname çıktı..
Devasa değişiklikler oldu..
Devlet yeniden yapılandı..
Hatta Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği yasa, kararname yöntemiyle yürürlüğe konuldu..
CHP’nin sesi çıkıyor mu?
MHP’nin..
BDP’nin..
İktidara yakın duran yazarların..
Nerde!..
*
Olan bitenden, yapılan değişikliklerden, bırakın muhalefet partisi milletvekillerinin, iktidar partisi milletvekillerinin haberi var mı?
Meclis, tamamen devre dışı bırakıldı..
İtiraz eden var mı?
*
Geçen gün Haber Türk’te Ece Temelkuran yazdı..
Türkiye’de terör suçu gerekçesiyle 12 bin 897 kişi tutukluymuş..
Sayıya bakın..
Dünya çapında rakam 35 bin 117’ymiş!..
Yani, dünyadaki teröristlerin üçte biri bizde..
Bu az buz mesele mi?
Ya toplum çıldırmış, önüne gelen örgüt kuruyor, terör saçıyor ya da yasalarda bi abukluk var..
İkisinden biri..
Kimse konuşmuyor, kimse ilgilenmiyor.. Muhalefet partileri gündeme bile getirmiyor..
Getiremiyor..
Gerçek şu; herkes bir sabah herhangi bir nedenle ‘terörist’ olarak uyanabilir..
İktidar tabii ki bu konuda konuşmaz, konuşmak işine gelmez ama muhalefete ne oluyor?
Kış uykusu vaziyeti mi?
*
Diyeceğim şudur..
Dünü konuşalım ama bugünü pas geçmeyelim..
Bugünü konuşmayı bizden sonraki kuşaklara bırakmayalım!
Telefondan korkan simitçi haklı valla!
Bakan Yıldırım dert yanmış..
Demiş ki; adam sokakta simit satıyor, dinleniyorum mu diye endişe ediyor. Bu endişeyi gidermek görevimiz..
Söz güzel de..
O endişeyi yaratan kim?
İktidarda olan kim?
Manav bakkalla konuşurken, abi telefondan söyleyemem sonra konuşuruz diyorsa herhalde toplum durduk yerde dinlenilme paranoyasına girmedi.. Somut birtakım göstergeler var ki herkesin dinlendiği intibaı memleketi sardı..
*
Misal mi?
Gazeteci arkadaşımız Nedim Şener.. İki yıl boyunca dinlenmiş..
Nedeni belli değil..
Misal mi?
Açın davaların iddianame eklerini, ilgili ilgisiz çoğu kişinin telefon kayıtları orada..
Halka arz ediliyor!
*
Tabii bir de telefonda sizin ne söylediğiniz, tutanağı okuyanın veya düzenleyenin ne anladığı da önemli!
Başka mana çıkarıp önünüze koydular mı ayıkla pirincin taşını..
Bizim hukuk sistemimizde iddia makamı iddiasını kanıtlamak zorunda değil, suçlanan suçsuz olduğunu kanıtlamak zorunda..
İşin gerçeği bu..
*
Hal böyleyse..
Sokak simitçisi Haberleşme Bakanı’na ‘dinleniyor muyum’ diye sormakta haksız mı?
Bedelli askerlik acayip pahalı
Bu köşede yazdım.. Bedelli askerliği destekliyorum..
Ben de bedelli yaptım.. Ama, Başbakan’ın açıklamasından sonra gelen tepkilere bakıyorum..
İnsanlar isyanda..
30 bin lira çok para diyorlar..
Adam üniversite mezunu, bi sebepten askere gitmemiş.. Altı ay yapacak ya..
Devlet ayda beş bin lira istiyor.. Beş bin lirayı kim kazanıyor ki!..
*
Bedelli ne için çıkarılıyor? Sayıyı eritmek için mi, para kazanmak için mi?
1999’da para için çıkarıldı..
Şimdi!
Profesyonel kadronun dışında 465 bin asker varmış, Savunma Bakanı açıkladı; bedellide yararlanacakların sayısı da o kadar!
460 bin..
Fikret Bila güzel yazdı.. Dedi ki; bir ordu kadar kaçak asker var!
Kaçak ikinci ordu..
Demem şudur; amaç eritmekse bedel fazla, amaç kasaya para atmaksa o başka..
*
Diyorlar ki, bedelliden gelen paraları şehit yakınlarına harcayacağız..
Ben de derim ki..
Deprem vergisinden aldığınız paraları depreme mi harcadınız!
