Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Diyelim ki; 9 Ekim’de Kongre Esad’a gereken dersi verelim dedi, Obama’ya destek çıktı..
Ne olacak?
Kapsamı dar, sınırlı bir hava harekatı yapılacak.. Bazı askeri hedefler vurulacak..
Sonrası.. O kadar..
Peki, bu harekat iç savaşı bitirecek mi? Esad’ın gitmesini sağlayacak mı?
Hayır..
İç savaşı bitirmeyeceği gibi Esad da gitmeyecek.. Çünkü ABD, Esad’dan sonrasını göremediğini söylüyor.. El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra’nın hakimiyet kazanmasını istemiyor..
Çatışma ortamının daha da büyümesi, çevre ülkelere de yayılmasından endişe ediyor..
Erdoğan tam tersi.. Esad gidene kadar, pes edene kadar hava saldırıları sürsün istiyor.. Başbakan’a göre Esad giderse barış gelir..
ABD’ye göre gelmez.. Bu sebeple vurursa, kendini tatmin etmek için vuracak.. Sözümde durdum demek için vuracak..
O halde vurmak anlamsız..
Şam’ı vurmak birkaç kişinin daha ölmesi demek; hepsi bu..
*
Peki ne olmalı?
Rusya da İran da devreye girmeli, Esad’ı masaya oturtmaya zorlamalı.. Ankara da Esat gitmeden masaya oturulmaz tavrından vazgeçmeli.. Muhalifleri zorlamalı..
Başka türlü ateşkes olmaz..
Bu insanların eskisi gibi bir arada yaşaması artık mümkün değil.. Savaş bittiği an Suriye çok parçalı olacak.. Her grup kendi bölgesine çekilecek..
Zaten Suriye diye bir ülke kalmamış.. Çoğu yerleşim yeri harabeye dönmüş.. Yapılan hesaplara göre 1.5 milyon ev yıkılmış.. Yarın onarmaya başlasan 25 yıl sürer diyorlar.. Tabii para varsa..

Haberin Devamı

Sık gazı, kaçışsınlar!

Başbakan polisin biber gazı kullanmasını savunuyor.. Avrupa müktesebatında var, neden kullanmayalım diyor..
Zaten polis biber gazı kullanmasın diyen yok.. Son çare olarak kullansın diyen var.. Zırt pırt kullanmasın diyen var..
İçişleri Bakanlığı müfettişleri de saptamış, gözlerimle gördüm.. Polis havai fişek atar gibi biber gazı attı.. Üzerine gelmeyen, şiddete yönelmeyen grupların üzerine gaz bombası gönderdi..
Kentin merkezi duman altı oldu.. Fenalaşanlar, kalp krizi geçirenler oldu.. Sadece Taksim’de yaşananları kastetmiyorum.. Polisin, kavga eden futbolcuların yüzüne bile biber gazı sıktığını gördük..
Şikayet edilen bu.. Aşırıya kaçılması.. Polisin kolayına gelmesi.. Sık gazı, bas suyu herkes kaçışsın anlayışında olması..

Haberin Devamı

Gezicilerin yaptıkları..

Dillerde şöyle bir söylem var.. Ne oldu, Geziciler ne yaptı, çevreyi mi kurtardı..
Yaptıklarını sıralayayım..
BİR: Taksim’in ortasına kışla görünümlü alışveriş merkezi, otel ve rezidans yapımını engellediler..
İKİ: Gezi Parkı’na 129 yeni ağaç, 5 bin gül, 200 bin mevsimlik çiçek dikilmesini sağladılar. 26 bin metrekare çim döşendi.. 50 adet yeni oturma bankı konuldu..
ÜÇ: Polat Alemdar efsanesini bitirdiler..

Anayasa Mahkemesi neyi bekliyor?

Bir okur hatırlattı.. Gönderdiği mail’de şöyle demiş.. Aynen katılıyorum..
“Yeni çıkarılan büyük şehir bütün şehir yasası 12.11.2012 tarihinde resmi gazetede yayınlanıp yürürlüğe girdi.
Büyük şehir olan illerde, kasaba belediyelerinin tümü kapatıldı.
Köyler mahalle oldu. Köy tüzel kişilikleri sona erdiği için malları belediyelere devir edildi.
Bazı mahallelerin ilçeleri değişti.
CHP bir ay sonra bazı maddelerin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Seçimler geldi çattı. Hala Anayasa Mahkemesi’nden haber yok.
Bir ay önce CHP Anayasa Mahkemesi’ne ‘kararını bir an önce ver, sonra iş işten geçmiş olur’ dedi.
Anayasa Mahkemesi’nden yine ses seda yok.
Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda karar vermesi çok mu zor?
Neden öncelikle incelemiyor?”