Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Memleketimizin değişmeyen konularından biri de Turgut Özal’ın ölümüdür..
Eceliyle öldü mü, öldürüldü mü?
Yani vakti geldi de mi gitti
Yoksa zehir marifetiyle, eceliyle ölmüş süsü verilerek öldürüldü mü?
Hangisi..
Bin tane tevatür var.. Ama işin aslını astarını ortaya çıkarmaya yönelik tek hamle yok..
Sanki konuşulsun, tartışılsın ama sonuç alınmasın isteniyor..
Her daim gündemde olsun..
Veya gündem boşluklarını doldursun..
Memleket tartışma sıkıntısı yaşamasın!..
* * *
Ortada alenen suçlanan kimse yok.. Afaki birilerinden söz ediliyor..
İşin garibi Özal’ın çevresinde olanlar, o günü yaşayanlar hemen hepsi başka bir hikaye anlatıyor..
Hikayeleri toplasan, usta bir romancıya versen başı sonu belli öykü bile çıkaramaz..
Kimi hastaneye geldiğinde ölmüştü diyor..
Kimi hastaneye geldikten sonra bir, bir buçuk saat yaşadı yüzüne bakan olmadı diyor..
Kimi kesin kap krizi diyor..
Kimi zehirlediler diye ısrar ediyor..
* * *
Ailesi ne yapıyor?
Valla ne yaptığını daha kimse anlamadı.. Özal’ın ‘ağabey’ diye hitap ettiği dönemin Başbakanı, 9. Cumhurbaşkanı Demirel de 17 yıl sonra, ne yapıyorlar anlamıyorum demiş!.
Ben anlıyorum galiba..
Ailesi Turgut Özal’ın ölümünden mağduriyet çıkarma peşinde.. Beyinlere, tam Kürt meselesini çözecekken derin devlet ortadan kaldırdı fikrini şırınga etmek istiyorlar..
Demokrasi şehidi olacak!..
Siyaseten rant getirir mi?
Denemekte fayda var..
* * *
Bu durum ‘Yeni Türkiye’yi kurduk diyenlerin de işine geldi.. Onlar da gördünüz mü ‘Eski Türkiye’ , Cumhurbaşkanı’nı bile öldürtmüş demek için meseleye dört elle sarıldı..
* * *
Enteresan olan ne biliyor musunuz?
Semra Özal, eşinin saçından bir tutamı saklıyormuş..
Verse Adli Tıp işi çözecek, zehirlendi mi, kalp krizimi geçirdi söyleyecek..
Olmadı aile izin verir, mezarı açılır, kemikleri incelenir..
İkisi de yapılmıyor.. Semra Hanım TV ekranlarına çıkıp gerekirse izin veririm diyor..
Gerekirse.
Aslında gerekmiyor..
Çünkü gerekirse tartışma da bitecek..
17 yıldır sonra aynı plağı çalıyoruz, bi 17 yıl daha çalsak fena mı olur?



Yeter artık, bıktık artık tartışması...
Bıktık mı, bıkmadık mı.. Sıktı mı, sıkmadı mı diye papatya falı açacak halimiz yok..
Canımıza tak etti, türbanı isteyen ilkokulda da takılsın, kamuya da girsin, yeter yahu diyecek halimizde yok..
Usul usul tartışacağız..
Usul usul konuşacağız..
Türkiye’nin öncelikli meselesiyle, Başbakan, ‘Yeni Anayasa’ ile kökünden çözeceğini vaat ettiyse..
2011 seçiminden sonra iktidar niyetini açıklayacaksa..
Önümüzdeki seçimin yine birinci gündem maddesi olacaksa..
Yeter artık, bıktık artık, daha da ağzımı açmam, açtırmam deme lüksümüz olabilir mi?.
Rejimin anahtarı orada..
Rejimin şeklini şemalini o belirleyecek..
* * *
Sonra.. Gözden kaçan bir başka husus daha var..
Altını çizelim..
YÖK Başkanı, öğretim üyelerine gözdağı vererek türbanı fiilen serbest bıraktırdı ya..
CHP olgun davrandı..
Mesele etmedi.. Üniversitede türban sessiz sedasız çözülsün istedi..
Doğru da yaptı..
Türbanı gündemde tutan, lisede de olmalı, ilkokula da girmeli tartışmasını açan kim?
Arşiv orada.. Türban meselesini kim canlı tutmak istiyor, kim kaşıyor belli..
Bi zahmet bakı verin!..


Beşiktaş lige geri döndü mü?
Spor anlatıcıları çok kullanır.. Benim sevmediğim bir anlatım tarzı değildir..
Teniste adam 4-2 önde.. Rakibi bir oyun alır, yorumcudan yorum..
Sete geri döndü..
Trabzon 2-0 önde.. Yorumcunun ağzında yine benzer cümleler..
Bakalım, Bursa oyuna geri dönebilecek mi?
Antep’e üç puan vererek liderle arasını sekiz puan açılan Fenerbahçe lige geri döner mi?
Geri dönmek; ortak olmak, rakibini yakalamak anlamında..
* * *
O zaman dünkü maçtan sonra şu yorumu yapabiliriz..
Türkiye’de üst üste götü sonuçlar alan Beşiktaş lige geri döndü..
Ceee dedi..
* * *
Meseleye dönüp dönmeme ekseninden bakacaksak bence daha dönmedi..
Tabii ki Ankara’da üç puan almak mihenk taşı sayılabilir..
Tabii ki kötü gidişin kırılma noktası kabul edilebilir..
Tabii ki sıçrama tahtası görülebilir..
Ama lige döndü demek için yetmez..
Beşiktaş Porto maçında oynadığı futbolu ligde de oynadığı gün döndü diyebiliriz..
Ligin başındaki gibi..
Ölçü budur..
Niye mi?
Cevabı basit; O zaman Schuster Türkiye’ye gelmiş olacak..
Veya Türkiye’ye dönmüş!..