Anlamış değilim.. İktidara yakın duran gazeteleri okuyorum bir türlü karar veremedim.. Türbanın üniversiteye girmesine sevindiler mi, üzüldüler mi anlamadım..
Öyle yayınlar yapıyorlar ki zannedersin ki türbana karşılar.. Aslında karşı değiller de çıngar çıkmasını istiyorlardı, çıkmayınca diskurları şaştı..
Mesele şu..
YÖK Başkanı hinlik yaptı, bir genelgeyle yani kendi hukukunu yaratarak türbanı üniversitelerde serbest bıraktı..
Zaten fiili durum vardı.. Fiili durumu yazılı emre dönüştürdü.. Bunu yaparken de öğretim üyelerine aba altından sopa gösterdi, gününüzü gösteririm diyerek tehdit etti..
Pek hoş olmadı ama CHP sesini çıkarmadı..
Hop ne oluyor orada diye gümbürtü koparmadı.. Türban meselesi üniversitede sessiz sedasız yoluna girdi diyerek görmezden geldi..
* * *
Sen misin görmezden gelen.. CHP’nin rotası değişiyor, taban kabul etmez, CHP bu kafayla oy kaybeder, CHP seçmeninden kopuyor diye gümbürtü koparıldı..
Koparan kim derseniz..
AKP yanlısı medya..
Yok artık daha neler demeyin aynen böyle oldu!..
* * *
Türban işi hale yola girdi diye sevineceklerine, alkışlayacaklarına hale yola girmesine büyük katkı sağlayan CHP yönetimini dövmeye kalktılar..
CHP bölünüyor haberleri yaptılar..
Eskiden sevmedikleri, her fırsatta ağır dille eleştirdikleri ne kadar CHP’li varsa türbana karşı çıkıyorlar diye baş tacı yaptılar..
* * *
Anlaşılır gibi değil diyeceksiniz ama anlaşılır gibi..
Ellerindeki bir malzeme gitti..
Diyanet’e ağır suçlama
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin geçen sabah TV8’e çıktı.. Erkan Tan’ın sorularını yanıtladı..
(Erkan Tan, izleyiciler böyle diyor diye başladığı cümlelerle farklı bir üslup yakaladı, her şeyi soruyor.. Tiryakilik yarattı..)
Gürsel Tekin, İstanbul’da 50 milyar dolarlık rant dönüyor dedi..
Tan durur mu? Bir örnek ver dedi..
Tekin cami alanlarını örnek verdi.. İddiası şu:
Erdoğan 1995 yılında belediyle başkanı olunca birçok yere cami yapılması için arsa ayırdı.. Bunun için Diyanet’ten ‘camiye ihtiyaç var’ yazısı alması gerekiyordu, aldı.. 15 yıl çivi çakılmadı.. Sonra o arsalar birilerine ucuz yollu satıldı.. Satıştan sonra bu kez Diyanet’ten camiye ihtiyaç yoktur yazısı alınarak imar değişikliği yapıldı. 200 bin dolara satılan arsa bir anda 20 milyon dolarlık oldu..
* * *
Tekin’in sorusu açık ve netti; bu işe Diyanet neden bulaşıyor?
Diyanet’in bir cevabı olur herhalde..
Önce dövelim sonra kovalım!
Bizim anlayışımız budur.. Madem Milli Takım kulüp takımlarının aynasıdır, o zaman yapacağımız bellidir..
Faturayı Hiddink’e keselim; Amsterdam biletini alalım.. En kolay yolu seçelim..
Kulüpler böyle yapıyorsa, Milli Takım’ın da yapması gerekir, ahenk olsun, birlik bütünlük olsun..
Hiç olmazsa kovduğumuz hocalarla namımız yürüsün!..
* * *
İşin fantezisi bir yana.. Bir süredir iyi futbolcu yetişmiyor.. Tabandan adam gelmiyor.. Görelim artık; bir tek Arda var.. Devrini kapamış isimlerden medet umuyoruz..
Özer çıkıyor yerine Nihat giriyor.. En mühim adam Tuncay’la Semih.. Daha ne diyeyim!
Önemli bir husus daha var..
Milli Takım’ın ruhu yıllar önce bitmişti, ite kaka götürmeye çalışıyorduk.. 2006 Dünya Kupası elemelerinin play off maçında İsviçre’ye yaptığımız rezilliği hatırladınız mı? Tekme atma bizdeydi, küfür kâfir bizdeydi.. Milli Takım’ın ruhu orada bitti.. O günün ve sonrasının en kabadayısı hâlâ Milli Takım kaptanı!..
Ne ruhu!..
* * *
2012’ye kovalayalım ama gelin biz 2014’e hazırlanalım..
Eyvah! Tenise de Hiddink modeli
Talihsizlik diye ben buna derim..
Tenis Federasyonu Başkanı Ayda Uluç, milli takımların başına ünlü antrenör Bruguera’yı getirmiş, medya ile tanıştırmış..
Bruguera uzaktan kumandalı çalışacakmış.. Ara sıra Türkiye’ye gelecek, yardımcılarıyla işi götürecekmiş..
Hiddink modeli yani..
Talihsizlik şurada oldu; aynı günün akşamı Hiddink modeli Bakü’de çamura saplandı..
