Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Suriye ile yatıp Suriye ile kalkıyoruz ama son günlere damgasını vuran iki mesele daha var.. Biri ‘tahakküm’ meselesi..
Öteki ‘Milli İrade’ kavramı..
Birincisinden başlayalım.. Çoğunluğun azınlığa tahakkümünden şikayet ediliyor..
Yani çoğunluğun oyuyla gelen iktidarın azınlığı görmezden gelmesinden.. Onların düşüncelerini, yaşam biçimlerini, taleplerini yok saymasından..
Azınlığı da sırtını dayadığı, güç aldığı topluluk gibi yaşamaya zorlamasından.. Çoğunluğum her konuda ben ne dersem o olur demesinden..
Buna çoğunlukçu anlayış deniliyor.. İktidar çoğulcu değil çoğunlukçu olmakla suçlanıyor..
*
Buna karşı iktidarlar da azınlığın çoğunluğa karşı tahakküm kurmak istediğini söylüyor.. Buna izin vermeyiz diyor..
Kastedilen şu..
İktidar, kendi tabanının hep çoğunlukta olduğunu ama düne kadar azınlığın tahakkümü altında yaşadıklarını, azınlığın koyduğu kurallara zorlandıklarını söylüyor..
Bunu ortadan kaldırdıklarını iddia ediyor..
*
Meseleye tepeden bakarsak; azınlığın çoğunluğa tahakkümü demokrasilerde olacak iş değildir.. Küçük bir grubun iktidarı ele geçirip ülkeyi dilediği gibi yönetmesi ancak Suriye gibi ülkelerde görülür..
Şunu hemen belirtelim.. Askeri vesayet başka bir şeydir.. Azınlığın tahakkümü değildir.. Çünkü devrede silah vardır..
*
Çoğunluğun azınlığa tahakkümü ise demokrasilerde çok sık olmasa da görünen bir durumdur.. Demokrasinin kanseridir!.
Bu hastalık milli iradeyi temsil etme inancıyla başlar.. İktidar, milli iradenin temsilcisi olduğunu söylediği an bilin ki çoğunluğun azınlığa tahakkümü başlamıştır..
İktidarlar nasıl yaşanacağına, nasıl davranılacağına müdahale etmeye başlar.. Toplumu dizayn etmeye çalışır.. Format atar da diyebiliriz..
Bizdeki durum böyle bir durum..

28 Şubat nasıl yargılanacak?
Sorumun nedeni şu..
Mahkeme, MGK Genel Sekreterliği’nden 28 Şubat tarihli toplantının tutanaklarını istemiş..
MGK ‘devlet sırrı’ diye vermemiş..
Eee, bu halde 28 Şubatçılar nasıl yargılanacak? Mesela bir numaralı sanık dönemin Genelkurmay Başkanı Karadayı o gün neler konuşulduğunu biliyor..
Onu suçlayan savcı bilmiyor..
Onu yargılayacak mahkeme de bilmeyecek..
Saçma sapan bi durum.. 28 Şubat’a adını veren o ünlü toplantının tutanakları olmadan 28 Şubat nasıl yargılanacak ki!..

2003’ten 2013’e...
2003’te Irak’a müdahale gündemdeydi, 2013’te Suriye gündemde..
Bakın 10 yılda ne değişti ne değişmedi..
Abdullah Gül 2003’te Başbakan’dı.. Müdahaleyi istiyordu.. Tezkerede imzası var..
Şimdi Cumhurbaşkanı.. Açıkça söylemese de Suriye’ye ABD’nin müdahale etmesini istemiyor havasında..
Pozisyonu az değişti..
*
Tayyip Erdoğan 2003’te AK Parti Genel Başkanı idi.. Meclis’te değildi ama tezkerenin geçmesi için epey uğraştı..
Şimdi Başbakan.. Suriye’ye müdahale edilmesini en çok o istiyor.. Hatta sınırlı müdahale yetmez görüşünde.. ABD’nin Esat gidene kadar Şam’ı vurmasını talep ediyor..
Pozisyonu aynı..
*
Bülent Arınç 2003’te Meclis Başkanı idi.. Irak’a müdahaleye karşıydı.. Iraklı çocukları düşündükçe uykularım kaçıyor demişti.. Tezkerenin geçmemesinin mimarı olmuştu..
Şimdi Başbakan Yardımcısı.. ABD’nin Suriye’ye askeri operasyon düzenlemesini istiyor..
Pozisyonu tamamen değişti..

Kesilen cezalar ne olacak?
Emniyet Genel Müdürlüğü trafik sıkışıklığını azaltmak, hız sınırını 70 kilometreden 90’a çıkarmak için yönetmeliği değiştirecekmiş..
Bu meseleyi çok ele aldım.. Elli kere yazdım..
İstanbul’da E-5 dediğimiz otoyolda 70’le giderseniz trafik akmaz.. Zaten günün yarısında adım adım.. Açık olduğu saatlerde iki araba yan yana 70’le gitse kilometrelerce kuyruk olur..
Oluyordu da.. Her yerde kamera vardı, 70’i geçene cezayı kesiyorlardı..
Cezayı kesenler trafik aksın niyetine 70’i, 90’a çıkarıyor..
Ceza kestiklerine paralarını iade edecekler mi?