Barış süreci başlarken iktidar 63 kişiyi Akil ilan etti.. Görevleri barış sürecini halka anlatmaktı..
Dokuzar kişilik yedi grup kuruldu.. Her coğrafi bölgeyi bir grup üstlendi..
Akil İnsanlar yaklaşık üç ay gezdi.. Toplantı salonunda, lokantada, kahvede nerede topluluk bulurlarsa orada halka sürecin önemini anlattılar..
Dikkatinizi çekerim süreci değil, sürecin önemini, barışın önemini anlattılar..
Çünkü onlar da bilgi sahibi değildi..
Siz ne biliyorsanız, biz ne biliyorsak, akil olmayanlar ne biliyorsa Akiller de o kadarını biliyordu..
*
Söylenecek bir şey olmadığı için konuşmaktan çok dinlemeyi tercih ettiler..
Halkın nabzını tutmaya çalıştılar.. Raporlayıp hükümete sundular..
Öcalan’ın Nevruz mektubuyla süreç başladı.. İmralı; silahlı mücadelenin bittiğini siyasi mücadele döneminin başladığını ilan etti..
PKK militanlarına ülke dışına çıkın talimatı verdi..
Kandil gönülsüzdü ama ‘önder’ dediği Apo’ya karşı çıkamadı..
*
Memleketin havası yumuşadı, bu kez olacak galiba diyenlerin sayısı arttı.. Umutlar yeşerdi..
Hepimiz şunu zannediyorduk; PKK yaz sonuna kadar çekilecek, ikinci aşamaya geçilecek..
Hatta hepimiz PKK’nın yavaş da olsa çekildiğini zannediyorduk..
Meğer hal öyle değilmiş.. PKK elini ağırdan alıyormuş..
Çekilmenin olmadığını Başbakan’dan Türkmenistan gezisinde öğrendik.. ‘Türkiye’yi terk konusunda verilmiş sözler yerine getirilmiş değildir. Çok basit anlamda o da çocuk, yaşlı, kadın gibi yüzde 20 gibi bir durum’ dedi..
Aradan 15 gün geçti, Kandil çekilmeyi durdurdu..
Yani süreç sıkıntıya girdi..
Bitmediyse bile tıkandı..
Tıkanıklığı açacak olan Öcalan’dı.. Gördük ki açmadı.. Yeni format istedi.. Yapıcı müzakereden söz etti.. Derinlemesine müzakere talep etti..
Çekilmekten söz etmedi..
Hükümete masaya oturmanın zamanı geldi, gelin müzakereye başlayalım mı demek istemişti?
*
Ne anlama geldiği anlaşılamadı.. Halk tedirgin, ne olup bittiğini öğrenmek istiyor.. İstiyor ama Akiller de ortada yok ki.. İzne mi çıktılar, akillik süreleri mi bitti; bilinmiyor..
Süreçte sıkıntı varsa Akillere de ihtiyaç vardır değil mi? Bi Türkiye turu daha onları bekliyor..
Demokratikleşme zihniyette olmalı
İktidar partisi demokratikleşme paketini hazırladı.. İçini tam olarak bilmiyoruz.. Ama şunu biliyoruz ki demokratikleşme sadece yasalarla olmuyor.. Zihniyet değişimi de gerekiyor..
Hayata geçirilmesi, inanılması.. Aksi halde işe yaramıyor..
*
Bir örnek.. 1.5 yıl önce Şile’de kurtarma faciası yaşanmıştı.. Kurtarma botu kayalara çarpmış, dört denizci ölmüştü..
Bir yığın iddia ortaya atıldı.. Meteorolojinin uyarısına rağmen denizcilerin zorla, tehditle gönderildiği iddia edildi..
Savcı devreye girdi, Kıyı Emniyeti’nde görevli tüm yöneticiler için soruşturma açıldı.. Genel Müdür hariç..
Bakanlık izin vermedi..
Genel Müdür’ün kusuru var mı, yok mu belli değil.. Bakanlık dokunulmazlık zırhına almış..
Demokratik bir ülkede olacak şey değil..
*
Demokratikleşme zihniyette olmalı derken bunu kastediyorum.. İdare yargıya işine geldiğinde kapı açacak, işine gelmediği kimseler için duvar çekecek..
İstediğin kadar demokratikleşme paketi yap.. Paket üstüne paket aç..
Hava cıva olur..
