Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dün anlatmaya çalıştım.. Bugün devam edelim.. Uyarı görevimizi yapalım.. Üzerinde fazla duran yok ama mesele vahim..
Referandumun insanlık suçuna dönüşme ihtimali çok büyük..
Hem de bizi de içine katarak, sıradan vatandaşları ortak ederek..
Nasıl mı?
Anayasa değişiklik paketinin içinde temel hak ve özgürlükleri ilgilendiren birtakım maddeler de var..
Mesela çocuklara, engellilere, yaşlılara pozitif ayrımcılık yapılsın mı, yapılmasın mı denecek!..
Engelliler, anayasal koruma altına alınsın mı?
Devlet çocuklara cinsel istismara karşı koruyucu tedbir alsın mı almasın mı diye sorulacak..
Bunlar zaten olması gerekenler..
Bugüne kadar ihmal edilmiş, yapılmamış kabul.. O zaman Meclis halletsin..
Niye bana soruyorsunuz ki..
Bu soruya muhatap olmak zül.. Böyle sual olur mu?
* * *
Diyecekler ki onlar paketin bir parçası..
Sosu, havucu, lokomotifi..
Daha kötü ya..
* * *
Bırakın toplu sunumu, maddeler ayrı ayrı önümüze konsa bile bunlara ‘evet mi diyorsun, hayır mı’ diye sorulsa bile yanlış, ayıp..
İnsan, böyle bir soruya muhatap olmaktan hicap duyar..
Çocuklara cinsel istismarı önlemek için..
Mahkemesiz yurtdışı yasağının son bulması için..
Özel hayatın gizli kalması için insan sandığa mı gider?
Oy atar mı?
Izdırap verici..
* * *
Dün de sordum.. Hap gibi sunulacak paketin tümüne ‘hayır’ çıkarsa ne olacak?
Çocuk istismarına cevaz veren millet mi olacağız!..
Bunun vebalini kim göğüsleyecek?..
Kim üstlenecek?..


Bir ilk: Atılmayan imzalar geri çekildi
Anayasa değişikliği macerası da Kürt açılımı gibi pek de iyi başlamadı..
Defolu başladı..
Yamuk başladı..
Değişiklik önerisi 223 imzayla Meclis’e sunuldu.. CHP bu imzalar gerçek değil, depo imza diye itiraz etti..
Yani başka vesileyle çok önce toplanan imzalarmış.. Yani anayasa değişikliği için atılan imzalar değil.
Çakma!..
AKP biraz kıvrandı sonunda kabul etti.. 50 milletvekili imzasını geri çekerek öneriyi düşürdü!
İmzalar depoysa, çakmaysa, bu iş için alınmamışsa, insan atmadığı imzayı nasıl geri çeker?
İşte bunu da ben anlamadım..


Soner’ler ne zaman intihar etmez?
Haberi okuyunca yüreğimden bir şey koptu, aktı gitti..
Yüreğim sızladı..
Ağladı..
Haberi kaçıranlara minik bir özet..
Fethiye’de oğlunun ve kızının dershane parasını veremeyen Emine Sipahi icralık oluyor.. Baba işsiz, çocuklar öğrenci; ödeyemiyorlar.. Mahkeme anne Emine Sipahi’ye üç ay hapis cezası veriyor.. Anne iki aydır cezaevinde, 18 yaşındaki oğlu Soner durumu kabullenemiyor, bunalıma giriyor.. Cumartesi günü intihar etti..
* * *
Bu münferit bir intihar olayı değildir.. Bunu tek başına borçla, hacizle, işsizlikle, ekonomik krizle açıklayamayız..
Sadece dershaneye muhtaç kalmanın sonucu da değildir..
Bütündür..
* * *
Herhangi bir iktidarın hemen çözeceği kadar basit de değildir.. Ne sadece AKP’yi suçlayabiliriz ne de geçmiş iktidarları..
Kurtuluşu 40 yıldır sadece üniversite okumakta gören veya başka alternatif sunulmayan genç nüfusun üniversite kapısına yığılma hadisesidir..
Talep fazla, imkân kıt olunca karşımıza dershane olgusu çıktı.. 4 bini ruhsatlı, 6 bin dershanenin doğuş nedeni budur.. Maalesef üniversiteye girebilmenin otobanıdır!..
* * *
Bu sorunu her ile, her ilçeye üniversite açarak da çözemezsiniz.. Göz boyar, sorunu ertelersiniz, ama çözemezsiniz!..
* * *
Çözmek için 10 yıl sonrasını bugünden planlamak gerek.. 10 yıl sonraki eğitim sisteminin nasıl olacağına şimdiden karar vermek gerek..
Soner’ler o zaman ölmez..