Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başkanlık yolunda bir adım daha ilerledik.. Başbakan Türk sistemi önerdi..
Türk usulü..
Bize özgü!..
Nasıl olacak?
Başbakan’ın önerisi şu; Çok farklı sistemlerin bize faydalı kısımlarını alalım, kültürel ve toplumsal yapı nedeniyle uygulayamayacağımız unsurları ayıklayalım..
Güzel öneri ama somut değil..
Asıl mesele şu..
İktidar kanadı ortaya ‘biz Türkiye’nin 2014’ten sonra şu şekilde yönetilmesini istiyoruz, siyasi yapı böyle olsun, idari yapı şöyle olsun, seçim sistemi şöyle düzenlensin’ diye somut net bir metin koymuyor..
Koyulmadığı için de tartışmalar havada kalıyor.. Savunanların neyi savunduğu, karşı çıkanların neden karşı çıktığı belli olmuyor..
Afaki konuşmalar yapılıyor!..
Meclis uzlaşma komisyonu havanda su dövüyor..

Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu başkanlık sistemini şiddetle savunanlardan.. Parlamenter sistemin çöpe atılması gerektiğini söylüyor.. Türkiye için başkanlık şart diyor..
Her röportajda başkanlık sisteminin iyi taraflarını anlatıp duruyor.. İki partili yapıyı teşvik edeceği için marjinallikleri törpüleyeceğini iddia ediyor..
Eyalet düzenine geçmeden bu iş nasıl olacak sorusuna yanıt vermiyor.. Hatta federatif yapıya şiddetle karşı çıkıyor.

Peki o zaman yerel yönetimleri mi güçlendireceğiz? Eğitimi, sağlığı, kent güvenliğini yerel yönetimlere mi bırakacağız?
Bu da konuşulmuyor..
Ne evet deniyor ne de hayır..
Bahsi edilmiyor..

Sistemi düzelteceksek; ( Ki şart, böyle yürümez, yürümüyor ) Parlamenter sistem neden tıkandı önce bunun tespitini yapalım..
Yola buradan çıkalım..
Yürütme güçlü olsun, Başbakan güçlü olsun, istediğini yaptırsın derken yasama organını mahvettik..
Yasamanın gücünü sıfıra indirdik.. Denetim görevini yok ettik.. Kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırdık..
Şimdi şikâyet ediyoruz..
Çareyi, başkanlık sisteminde arıyoruz.
Yasama organı, bugünün benzeri olacaksa ne farkı olacak?
Sorun orası..
Oradan başlayalım, sonra Türk sistemine geliriz..

Haberin Devamı

Norveçli manyak yüzünden idam geri gelmesin

Haberin Devamı

Başbakan aniden idam cezasını gündeme getirdi.. İdam 2002 yılında kalkmıştı.. Başbakan o gün parti başkanı olarak destek vermişti.. Avrupa Birliği ile müzakere sürecinin başlaması için şarttı..
Çünkü AB idama karşıydı..
Başbakan 10 yıl sonra fikir değiştirdi; idam cezasını istemeye başladı.. Terör suçları için gerekli olduğunu söyledi..
Bu, AB’den tamamen kopmamız anlamına gelir..
Neyse bu ayrı bir konu biz Başbakan’ın neden fikir değiştirdiğine bakalım..

İki yıl önce Norveç’te bir manyak yaz kampında katliam yapmıştı ya.. 77 kişi ölmüş 242 kişi yaralanmıştı.. Başbakan’ı idamı yeniden düşündüren o manyak olmuş..
Başbakan şöyle demiş..
“Norveç’te bir tane kendini bilmez çıktı, 77 Norveç vatandaşını öldürdü. Buna verilen cevap nedir? 21 yıl. 21 yıl sonra bu şahıs elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşacak. Sordum, bana ‘21 yıl sonra başka bir şey buldurulur, içeride kalması sağlanır’ denildi. Ben buna nereden inanacağım. Bunu çözmemiz lazım”

Peki nasıl çözeceğiz?
Norveç yasalarını değiştiremeyeceğimize göre!.

Haberin Devamı

Durumun özeti: Akıl tutulması!

Geçen gün Yüksekova’daki öğrencileri yazmıştım.. Okullarına dört kez saldırı düzenleyen PKK’ya karşı yürüyüş yapan Atatürk Lisesi öğrencilerini..
Milletvekillerine gidin, destek olun çağrısı yapmıştım..
Aynı öğrenciler cuma günü de yürümüş.. Bu sefer açlık grevlerine destek için.. Anadilde eğitim hakkı için.. Polisle karşı karşıya gelmişler..

Dün Yüksekova Milletvekili Adil Kurt’la telefonla konuştum.. İçinde bulunduğumuz hali akıl tutulması olarak niteledi..
PKK’nın okullara yönelik eylemlerine parti olarak karşı olduklarını belirtti.. ‘Restleşmeye bir yerde dur denilmeli bu iş liselere girmişse tehlike çok büyük’ dedi..
Şu sözünü önemsedim.
“Kürtler Türkiye’de, Anadolu’da ortak yaşamdan yana olmasaydı bu kadar eziyete katlanmazdı. Bu sorunun çözüm yoluna gireceğine olan inancımız hâlâ tam.”

Yedek vekillik mi aman ha, sakın ha

Yeni anayasa görüşülürken iktidar partisi yedek milletvekilliği önermiş..
Ölenin yerine yedekten birisi gelsin istemişler..
Böylece 550 sayısı hiç azalmayacak..
Öneriyi okuyunca aman ha sakın ha dedim.. Bir de şüpheli milletvekili ölümleri defteri açılmasın..
Durup dururken şaibeli ortam yaratmayalım..
Vekilleri tedirgin etmeyelim..
Bu ülke faili meçhullere alışık bir ülke.. Bu ülke araba kazalarıyla sarsılan ülke.. Bu ülke iş kazalarıyla başa çıkamamış ülke..
Ne olur ne olmaz..