Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

O kadar da değil yani.. Başbakan demokratik açılımdan söz etmiş olabilir..
Hemen başka yöne çekmek de ne oluyor?..
Bilmiyor musunuz.. Demokratik açılımın içine her şey girer, bir o girmez!..
Kürt açılımı girer, Roman açılımı girer, Alevi açılımı girer, azınlık hakları girer..
Aklınıza ne gelirse demokratik açılımın içine girer..
Doldur gitsin..
Cumhurbaşkanı’nın halk oyuyla seçilmesini bile katabilirsiniz..
Bir tek o olmaz..
Ne o!..
Seçim barajının yüzde 10’un altına indirilmesi..
Başbakan açık açık söyledi.. Türkiye henüz hazır değil dedi..
Maazallah, baraj yüzde 7’ye falan inerse, hazır olmayan Türkiye apışır kalır..
Hele yüzde beş..
Felaketlerin en büyüğü olur..
Allah korusun!
* * *
İddia ediyorum.. Demokratik açılımdan günde üç öğün bahsederek kendini demokrasi şampiyonu ilan edenler bu baraj meselesine hiç girmeyecek..
Hatta barajın aşağı seçilmesini isteyen siyasetçileri AKP’ye karşı komplo kurmakla suçlayacaklar..
Hükümeti barajı aşağıya indirmek suretiyle devirmeyi planladıklarından bahsedilecek..
Yani..
Yüzde 10 barajı cızz hale getirilecek.. Zaten ‘toplumda da bu yönde bir talep yok’ dümeniyle üstü örtülecek..
* * *
Gerekçe zaten hazır!
Türkiye hazır değil..
* * *
Aslında Türkiye hazır da galiba AKP hazır değil.. Sadece AKP değil, CHP de MHP de hazır değil..
Anlaşılan herkes yerini baraj marifetiyle koruma derdinde..
Ağızlarına almadıklarına göre!


HABERDAR...
TRT Türk’te şahane bir program var.. Geçen gün o programa konuk olmak için Ankara’ya gittim..
Sabah 8’de.. Serhat Akça ile Şeniz Özmert Türk ve dünya gazetelerini dokunmatik ekranla önünüze getiriyor..
Çin’den, Suudi Arabistan’dan, Irak’tan, Azerbaycan’dan, Rusya’dan Almanya’dan, İngiltere’den, Amerika’dan aklınıza hangi ülke gelirse oradan..
Düşünebiliyor musunuz?
Lübnan’da yayımlanan bir gazetenin manşetini sabahın köründe görüyorsunuz.. Veya Norveç gazetesini sizin için okuyorlar..
* * *
Tiryakisi oldum..
Sabah 8’de koşu bandına çıkıyorum, takıyorum kulaklığı, hem spor yapıyorum hem dünya turu..
Tavsiye ederim..


HAVAALANI ÇİLESİ!
Bir süredir şikâyet geliyordu.. Rötarsız uçuş kalmadı deniliyordu.. Perşembe akşamı THY’nin 19.00 uçağı ile Ankara’ya gideceğim.. Zor gidersin dediler, hakikaten zor gittim!..
* * *
Önce 15 dakika gecikme yazdılar.. Sonra 25 dakika.. Ardından 40 dakika.. Uçağa bindik, hostes bir saatlik gecikmeden dolayı özür dileriz diye anons yaptı..
Saat sekiz olmuştu.. 10 dakika sonra bu kez pilot anons yaptı, bir saat 10 dakikalık gecikmeden dolayı özür diledi, 10 dakika sonra kalkacağımızın müjdesini verdi.. Uçuş süremizin 40 dakika olduğunu söyledi.. 15 dakika sonra kalktık..
* * *
Yani.. 40 dakikalık uçuş için 85 dakika rötar yedik!
* * *
Sadece biz bu durumda olsak talihsizlik diyeceğim, bula bula bizi buldu.. Neredeyse bütün uçuşlar rötarlı.. Alanda sürekli özür anonsu yapılıyor..
“Tarifeli seferini yapan bilmem ne uçağı alanımıza gecikmeli indiğinden..”
Bütün anonslar böyle..
* * *
Havaalanında bekleşirken yanıma iki kişi oturdu.. Adana’ya gidiyorlarmış.. Biri kalktı uçuş panosuna baktı..
‘Bir şey değil dedi, sadece 15 dakika rötar varmış, yemeğe yetişiriz.’
Güldüm, alıştıra alıştıra söylüyorlar dedim.. Biz de 15 dakikayla başladık, 40 dakikaya çıktık; ucu açık bekliyoruz..
* * *
Sorunun kaynağı kim bilmiyorum.. Beni de ilgilendirmiyor..
Ortaya çıkan manzara şu.. THY, kriz döneminde büyüdük, Avrupa’nın en iyilerinden biri olduk, yolcu sayımız da, uçuş noktaları da arttı diyor ama uçağı saatinde kaldıramıyor..
Fosluyor!..
Ölü sezonda böyle olursa yazın ne olacak!
Söyleyeyim.. Perişanlık..