Türkiye’nin başına ‘yeni’ koydular, zannettiler ki Türkiye yenilenecek.. Gerçekten Yeni Türkiye olacak..
Yeni Türkiye türküsünü o kadar çok çaldılar, söylediler ki, muhafazakâr kesimden bile tepki almaya başladılar..
Kimi, yeni her zaman iyi değildir uyarısı yaptı.. Kimi, yeni Türkiye kutlamalarını bırakmalarını tavsiye etti..
Gerçekten de acayip bir durum vardı.. Olmayan bir şeyi kutluyorlardı..
Yeni denilerek yeni olmadığını sonunda anladılar mı bilmiyorum.. Çünkü eski tas eski hamam gidiyor..
Son günlerden üç örnek..
Torba yasa.. Yeni Türkiye dedikleri torba yasa mıdır? Meclis’in işlevi birbiriyle uzaktan yakından ilgisi olmayan yasa maddelerini aynı torba içinde ele alıp jet hızıyla onaylamak mıdır? Yasamanın görevi yürütmenin bir dediğini iki etmemek midir?
Yeni Türkiye dedikleri bu mudur?
*
Çöken asansörü.. Karşımıza somut bir gerçek çıktı; denetim sıfır.. İnşaat kendi başına yükseldikçe yükselmiş.. İş güvenliği var mı, inşaat sağlam mı, plandaki gibi mi, emsal dışına çıkılıp kaçağa geçilmiş mi, bilen var mı?
Yok.. Çünkü denetim yok.. Denetim olmayınca da!..
Yeni Türkiye dedikleri bu mu?
Her yıl iş kazalarında 1500’e yakın işçinin öldüğü Türkiye mi?
*
Yargının hali.. 12 Ekim’de HSYK seçimleri var.. Ölüm kalım yarışı gibi.. Çoğunluğu kim alacak? Cemaatçiler mi, iktidarcılar mı? Sabah akşam bu tartışılıyor..
Hukuk, adalet gibi kavramlar yok olmuş.. Herkes bir tarafı tutuyor, öteki tarafı karalıyor..
Yargıda iktidarı ele geçirme savaşı yaşanıyor.. Yargı iktidarı denen bir iktidar çeşidiyle karşı karşıyayız..
Yeni Türkiye dedikleri bu mu?
Demek ki sadece yeni deyince yeni olmuyormuş!.
Kaza gibi ama değil!..
Beykoz Korusu’nda kökünden kopan ağaç çay bahçesinin üzerine devrildi, iki kadın öldü..
Dışarıda yapılan yorumları dinliyorum..
Kelimenin tam anlamıyla kaza..
Eceli gelmiş..
Azrail çay bahçesine çağırmış..
Ağaç vesile, hepimiz bir vesileyle öleceğiz..
Kaderi böyleymiş, son nefesini ağaç altında vermekmiş..
*
Değil, hiçbiri değil.. Kazaya da kadere de inanırım.. Bu kaza değil.. 100 yıllık ağaç kesilmesi gerekiyor ama kesilmemiş, niye?
Ağacın çürük olduğu beş yıl önce tespit edilmiş, işaretlenmiş.. O günden bugüne 20 kere işaretlenmiş ama kesilmemiş, niye?
Niye sorusunun cevabını vermeliyiz.. Birileri görevini yapsa o iki kadın bugün hayatta olacaktı..
Kaza değil; resmen ihmal..
