Okur aradı..
‘Yeni parti demişsin. 1 Kasım’ın mesajı demişsin. En az 4 milyon seçmen partisini arıyor demişsin..’
Dedim..
‘Yemezler, kimse bu oyuna gelmez..’
Ne oyunu?
‘Parti kurma oyunu..’
Oyun değil, gerçek.. Sandığı iyi okursan bu sonuç çıkıyor..
‘Ben de gerçek olduğu için kimse oyuna gelmez dedim ya..’
Valla bi şey anlamadım..
‘Aklı başında olan kimse parti kurmak için elini taşın altına koymaz..’
Niye?
‘Niyesi mi var, üç beş ay, bilemedin bir iki yıl sonra ya parti kurarak hükümeti devirmeye teşebbüsten dava açılırsa..’
Yok artık!.
‘Yok artıkı mı kaldı. Parti kurucularına silahlı terör örgütü kurmaktan dava açılabilir..’
Abarttın ama!..
‘Son beş yıla bak. Açılan davalara bak. Gerekçeleri oku. Tutuklanma sebeplerini incele..’
Eee!..
‘Her tutuklama gerekçesinin son cümlesi hükümeti yıkmaya teşebbüs..’
O halde seçim de hükümeti yıkmaya teşebbüs diyecektim ki; sustum..
***
Paralelci yargı mı, iktidarcı yargımı bilemedim..
Ama yargının bir dönem en büyük silahı buydu; hükümeti devirmeye teşebbüs..
1 Kasım hükümetin patır kütür devrilmeyeceğini gösterdi..
O halde..
İktidar, devrilme paranoyasından kurtuldu..
O zaman..
Gelin sorunları rahat rahat konuşalım.. Devirme/devrilme psikolojisinden arınarak..
Artık,beş on kişi bir araya gelip parti kurabilir miyiz egzersizi yapınca Ergenekon’a sokulmasın..
Artık, elli yüz kişi yemekli toplantı yapınca hükümeti devirmeye hazırlıkla suçlanmasın..
Artık,üç yüz beş yüz öğrenci protesto yürüyüşü düzenlediğinde darbe çığırtkanlığı sayılmasın..
Sayılmasın ki..
Yeni parti, yeni anayasa dahil her şeyi konuşabilelim..
İki kırmızı, bir beyaz festivali
Adana’da beş yıldır düzenlenen Dünya Rakı Günü festivalini kentin valisi yasakladı..
Gerekçesi?
Toplum sağlığı, alkolün zararı, rakı reklamı falan filan..
Falan filan diyorum çünkü amaç başka..
Yasaklanan festival..
Öncelikle şunu söyleyeyim.. Festival sivil toplumun işi, kamunun değil..
Vali’ye ne?
Yasak kardeşim derse..
Otoriter rejim olur..
***
Festivalin sloganı; iki kırmızı bir beyazmış..
Yani, kebap, şalgam, rakı..
Vali bu üçlüyü bir araya getirmem, masaya koydurmam derse..
Totaliter rejim olur..
***
Geçen yıl 20 bin kişi festival için Adana’ya gitmiş..
Bu yıl da gidecekler.. Hatta yasak kararından sonra ilgi iki katına çıkacak.. Gitmeye niyeti olmayanlar da gidecek.. İnat için gidecek..
Kebapçılar dolup taşacak.. Yasaklı festival yine olacak..
Peki.. Vali, iki kırmızı bir beyaz için gelenleri kente sokmazsa.. Kebapçılara baskı yapıp kepenk açtırmazsa..
Dikta rejimi olur..
***
Düşünüyorum da..
Vali, herhalde göze girmek için festivali yasakladı.. Yasakladı ama farkına varmadan Adana’ya özgü olan bir festivali Türkiye’ye yaydı..
12 Aralık’ı iki kırmızı bir beyaz günü ilan etti..
Herhalde birileri..
‘Teşekkürler Vali bey’diyordur..
Sadece iki gün..
Hava yazdan kalma.. Gel dediler, gel, güneyin son yazı..
Valla siyasetçiler gibi biz de seçim yorgunuyuz.. Beynin de dinlenmeye ihtiyacı var..
Vücut yorgunluğu biraz uzanınca, yatıp uyuyunca gideriliyor ama beyin öyle değil..
İlla atmosfer değişikliği istiyor..
İki gün izin.. Pazar, pazartesi.. Salı buradayım..
