Gazetelerin baş sayfalarında yer bulamadı, ekonomi sayfalarına sıkışıp kaldı..
Bu sebeple dikkatlerden kaçtı.. Üzerinde konuşulmadı, tartışılmadı..
Ne o diyeceksiniz?
CHP, Cumhuriyet döneminin ekonomik verilerini içeren rapor açıkladı..
CHP kurmayları, Cumhuriyet’in 80 yılı ile AKP iktidarının 8 yılını karşılaştırmış..
Bilerek mi yapmışlar bilmeyerek mi bilmiyorum..
Ama tam da Başbakan’ın istediğini yapmışlar..
80 yıl bir tarafta, 8 yıl beri tarafta..
*
Başbakan’ın konuşmalarına bakın.. Hep bu mukayeseyi yapar.. 80 yılda onlar bunu yaptı, biz sekiz yılda bunu yaptık diye övünür.. Onlar derken de, 1923 ila 2003 arasındaki bütün iktidarları hedef alır.. CHP, DP, AP, ANAP fark etmez..
Hatta MSP’li koalisyon dönemlerini de ayırmaz..
Refah Partisi’nin iktidar olduğu, Erbakan’ın Başbakan olduğu dönemi de kayırmaz..
Erdoğan için milat 2002’nin Kasım ayıdır..
Hatta Başbakanlık koltuğuna oturduğu 2003’ün Mart’ıdır..
*
CHP’nin hazırladığı rapora bakan.. 80 yılı savunduğunu gören..
Zanneder ki; Kılıçdaroğlu, 80 yıl bu ülkeyi yönetti..
Şimdi hesabını veriyor..
Anlaşılır gibi değil!
*
Erdoğan, ‘Milli Görüş ceketini çıkardık’ diyerek çok akıllı bir adım attı.. Geçmişle bağlarını kesip attı, sanki 2002 seçimlerine kadar hiçbir siyasi faaliyetin içinde değilmiş gibi, hiçbir görüşün savunucusu olmamış gibi davranmaya başladı..
Herkes de kabul etti..
Siz hiç Başbakan’ın, Erbakan’ın herhangi bir icraatını savunduğunu duydunuz mu, gördünüz mü?
Ben duymadım..
Ama kendisi Erbakan’ın il başkanıydı, belediye başkanıydı..
AKP’yi kurunca, aslında iktidara gelince biz artık farklı düşünmüyoruz dedi; noktayı koydu..
*
Dikkatinizi çekmiştir.. Başbakan sadece kendi belediye başkanlığı dönemini geçmişlerinden sayıyor..
Aynı dönemde iktidarda olan Refahyol hükümetinden bahis açmıyor..
*
Buna karşı Kılıçdaroğlu’nun CHP’si ne yapıyor?
80 yılın ekonomi yönetimini savunmaya kalkıyor..
Ee, o zaman..
Erdoğan, İnönü dönemini de Kılıçdaroğlu’ndan sorar, Demirel dönemini de..
Hatta, Milliyetçi Cephe hükümetlerinde (Demirel-Erbakan-Türkeş koalisyonu) yapılmayan işlerin hesabını da sorarsa şaşırmam..
Niye mi?
CHP’nin raporunun başlığı ne?
İşte 80 yıllık Cumhuriyet, işte 8 yıllık AKP iktidarı!..
*
Kılıçdaroğlu, genel başkan oldu, ekibini kurdu, ‘yeni CHP’ sloganını attı..
Bunu milat olarak kabul edeceklerine.. Yeninin peşinde koşacaklarına, biz farklıyız, biz başkayız diyeceklerine..
Hâlâ geçmişin savunmasıyla vakit harcıyorlar..
*
Hal böyle olunca da..
Başbakan da CHP’yle..
Hem, 60 yıldır tek başınıza iktidar olamıyorsunuz diye hafiften kafa yapıyor..
Hem de ülkede ele yüze bulaştırılan ne kadar iş varsa hepsini boynuna yüklüyor..
*
CHP de buna ses çıkarmıyor.. Hatta çanak tutuyor.. Kılıçdaroğlu; 1940’larda, 60’larda, 90’larda, 2000’lerde olan işlerden bana ne demiyor..
Kazanamıyor..
Erdoğan bana ne diyor..
Kazanıyor..
Ne değişti diyorlar..
İki bin kişi öldürüldü!
Suriye yönetimi telaşlı.. Türkiye ile bozuşma ihtimali, hatta çatışma ihtimali panikletmiş..
Yönetime karşı direnişi, Batı’nın oyunu diye ortalığa yutturmaya çalışıyorlar.. Ankara’yı da alet olmakla suçluyorlar..
Bunlardan biri de Suriye Devlet Başkanı Esad’a çok yakın olan gazeteci Hüsnü Mahalli..
Ankara’nın Şam’a ‘hooop’ demesine anlam verememiş.. Ticaret hacmimiz iki milyar doları bulmuştu, durup dururken ne oldu demeye getiriyor..
Eskiden de Suriye’deki rejim demokratik değilmiş, şimdi de..
Ne değişmiş?
Ne değiştiğini ben söyleyeyim.. İki bin kişi öldürüldü!
*
Mahalli diyor ki; sorunlar çıkmasaydı, Ortadoğu ülkeleri arasında AB benzeri bir oluşuma imza atılacaktı.. Türkiye milyarlarca dolar kazanacaktı. Ortak düşman Batı, yani Fransa, İngiltere, İtalya ve diğerleri böyle bir yenilgiyi kabul eder mi?
*
Bıraksan ‘Arap Baharı’ denen hadiseyi buna bağlayacak..
Bir de şu var.. İngiltere ne zamandır Suriye ile bizim ortak düşmanımız!..
Anlaşılan o ki Şam’la samimi olmaya gelmez, ortak bakanlar kurulunu falan bu topraklar kaldırmaz..
Bu işte Ankara’nın hatası varsa o da fazla samimi olmasıdır!..
Diktatörlerle samimiyet olmaz!
