Ne yaptın Morales



Bolivya’da yıllarca sömürülen halk, Evo Morales’i Başkan seçtiğinde umutluydu. Şimdiyse Morales, kendi prensiplerini çiğneyip Amazonlar’a otoyol yapmak istiyor. Anlaşılan iktidar, herkesin dengesini bozuyor



Çevre talanı, suyun kullanım hakkı konusunda çok ağır tecrübeler yaşamış Bolivya halkı, bir kez daha umutsuzluğun pençesinde. La Paz’da yine yürüyüş, yine direniş var. Ama bu defa, kendi seçtikleri Başkan’a, Evo Morales’e karşı!
Türkiye’de çevre talanı yeni yeni tartışılırken, dünyada nelerin olup bittiğini gözden kaçırıyoruz. Bizden çok önce aynı yollardan geçen Latin Amerika halkları halen mücadele veriyor. Meksika’da mesela su hakkı, anayasaya girdi. ‘Doğa hakları evrensel beyannamesi’ni hazırlayan Bolivya’daysa büyük hayal kırıklığı yaşanıyor.
Şöyle bir geriye dönelim: IMF 2005’te, Bolivya’ya ‘kemeri sık’ emri verdiğinde dönemin başkanı de Lozada, halkı yeni vergilerle ezmeye kalkmıştı. 2000’den beri süren su protestoları başka bir ivme aldı ve gösterilerde 34 sivil hayatını kaybetti. Bu olayların ardından ülkenin ilk yerli Başkanı Evo Morales, halkın büyük desteğiyle seçildi. ‘Yeni bir Bolivya’ vaat ediyordu Başkan. İnsan haklarına saygılı, yeni bir anayasayla çevrenin de hakkını koruyan bir ülke.
Morales, öyle ümit vermişti ki bütün dünya için bir sembol halini aldı.

Haberin Devamı

Altı haftalık yürüyüş
Ne acıdır ki Morales hükümeti, kendisini iktidara getiren halkın karşısında yer alıyor şimdi. 25 Eylül’de protestolar, silahlı, gaz bombalı ve coplu 500 polisle bastırıldı.
Protesto dediğimiz de çoluk çocuk, yaklaşık 2 bin yerlinin altı haftadır süren yürüyüşüydü! Morales’in, yağmur ormanlarını delip geçen otoyol projesine karşı olan bu insanlar seslerini duyurmaya çalışıyordu. Ama kadınların ağzı bantlandı, erkekler dövüldü!
Morales, Brezilya’nın finanse edeceği otoyola karşı hiçbir eleştiriyi dinlemeyeceğini açıkladı. Çok iyi bildiğiniz bir kelimeyi kullanıyordu; “Gelişmemiz için bu proje gerekli.” Bu gelişmeyle ilgili halkın fikrini almadığı gibi, kendi savunduğu fikirleri de ihlal etti. Hani ‘Doğa Ana‘ korunacaktı?
Gazetelerin günlerce manşetten verdiği yürüyüş, sivil toplumdan da büyük destek buldu. 60’dan fazla kuruluş, Morales’e mektup gönderip yerlilerin taleplerine saygı göstermesini istedi.

Haberin Devamı

Amerika organize ediyor!
Morales hükümeti, yürüyüşün “ABD Elçiliği tarafından organize edildiği”ni iddia etti! Buna rağmen destek azalmadı. Hükümet bu defa yürüyüşçülere yapılan gıda, sağlık yardımlarını engellemeye kalktı.
Polis zoruyla dağıtılan yürüyüşçülerin bir kısmı, yine zorla uçaklara bindirilerek köylerine geri götürüldü. İnsanlar, uçaklar inemesin diye havaalanlarını işgal etmeye kalktı. Ülkenin savunma bakanı Cecilia Chacon, istifasını verdi: “Olanların açıklamasını yapamam, arkasında da duramam.”
Sadece Chacon mu? Morales’in eski elçisi ve Tarım Bakan Yardımcısı istifa edip yürüyüşçülere katılmıştı! Katolik Kilisesi’nden kadın derneklerine, sendikalardan BM temsilcilerine, herkes yapılan bu zülmü kınadı.
Morales, olaylarla alakası olmadığını söylese de kimseyi inandıramadı. Otoyolun geçeceği iki eyalette referandum önerisi de ‘anayasaya aykırı’ bulundu. Bu defa ülkenin diğer şehirlerinde yürüyüşler başladı. Okullar kapandı, grevler başladı.
‘Kahraman Evo’, kendi prensiplerini savunamıyor belli ki. Ne var ki şimdi Bolivya’da yeni bir çevreci hareketin doğduğu konuşuluyor.
En ‘yerel’ başkanın bile iktidarın, paranın gücüne yenildiği bir dünyada, ne zor.


BİLGE KÖYÜ’NDE REZALET

Duydunuz mu? ‘Katliam’la adını duyuran Bilge Köyü’ne AB’nin gönderdiği 84 bin euro’luk destek iç edilmiş!
Mazıdağı Kaymakamlığı, köyün ‘sondaj’ çalışmasında bu fonu kullanmayı uygun bulmuş. Dahası, okul müdürünün proje yöneticisi olarak eşi ve yakınlarını öğretmen olarak gösterdiği, bu şekilde ‘eğitmenlere’ aylık 9 bin euro’luk ödemeler yapıldığı iddia ediliyor.
Neresinden bakarsanız büyük rezalet! Bu insanlarda hiç mi utanma yok? Bilge Köyü’ndeki yetim çocukların eğitimine ayrılan bütçeye dahi el koyacak kadar alçalan bu insanlara gereken ceza verilmeli.
Başbakan, kimi belediyelere Alman Vakfı desteğini takip ederken, AB fonlarının nasıl iç edildiğinin de peşine düşse ne güzel olur!

Haberin Devamı