Oscar törenini izlerken bir kez daha idrak ettim: Artık kimse ‘yaşlı’ değil. Bırakın yaşlanmayı, orta yaş çizgilerine bile tahammülümüz yok...

Yaşlanmayı  beceremiyoruz

Tamam, modern tıp sayesinde giderek daha ‘doğal gençleşmek’ mümkün. Artık botokslar eskisi kadar eğreti durmuyor. Yüz gerdirmeden adını bilmediğim bin bir türlü yönteme, çare hiç bitmiyor. Ve bu imkanlara direnmek, giderek güçleşiyor.Yaşlanmayı  beceremiyoruz
Nicole Kidman, estetikle başka bir kadına dönüştü... Ama Isabelle Huppert veya Helen Hunt gibi, oyunculukları ve tarzlarıyla sevdiğimiz kadın oyuncular bile, bebek poposu kadar gergin alınları ve kıpırda(ya)mayan kaşlarıyla karşımıza çıkıyor.
Kınadığım filan yok, moralim bozuluyor...

Yeter ki erteleyelim
Sahnede güzel, genç ve dinç görünmenin ne kadar önemli olduğunun farkındayım. Medya, giderek daha fazla ‘ageism’ yani yaşlı ayrımcılığı yaparken ‘yaşlanmak’ giderek zorlaşıyor.
Bir şey yapıyorlarsa da çaktırmadan yapan bir Meryl Streep, bir de Helen Mirren kaldı galiba!
Erkekler de geri kalmıyor: 1916 doğumlu Kirk Douglas -ki yaşayan son Hollywood efsanelerindendir- kaç estetik geçirdi, geçirmeseydi nasıl görünecekti bilmiyoruz. Tom Cruise, gözümüzün önünde başka bir adama dönüştü.
Fakat değil yaşlanmaya, iki kırışığa, yorgun bir yüze ve gözaltı torbalarına tahammül edemeyenler, sadece yıldızlar değil.
İmkanı olan, yaşlanmayı ertelemek için elinden geleni yapıyor.

Yaşlanmak güzel midir?
“Yaşlanmak güzeldir” diyenlerse giderek azınlıkta kalıyor... Gıdısı sarkmış, yüzü kırışıklıklarla kaplanmış, derisi solmuş kimseye “Ne güzel görünüyorsun” diyen yok!
Sahte de olsa gençlik, dirilik, parlaklık, değerli.
Günümüzde orta yaşlarını süren pek az yıldız, ‘gerçekten’ yaşlanacak. Kimse, Greta Garbo gibi 35’inde inzivaya çekilmeyecek. Herkes, hep ışıkların altında görünmek, övülmek ve alkışlanmak isteyecek. Hep, fotoğraflarda kalan o genç ifade aranacak ama nafile...
Haneke’nin ‘Amour’unu seyrederken bunu düşündüm: Başrol oyuncusu Emmanuelle Riva’nın oyunculuğu tek kelimeyle muhteşem. Aynı rolü, estetikli biri oynasaydı hiç etkileyici olmayacaktı.
Kimse zarafete, gerçekçiliğe ve oyunculuğa bakmasa da, benim En İyi Kadın Oyuncu ödülüm, Emanuelle Hanım’a.

Haberin Devamı

AHHH ÜSKÜDAR!

Haberin Devamı

* Müjdeler olsun. İstanbul Üsküdar Paşalimanı‘ndaki parkın yerine daha önceki yıllarda yıkılmış olan iki yalının, kamu yararı maksadıyla inşa edilmesi gündemdeymiş.
* Gökçen Sekreter adlı okur, Üsküdar ve yakın semtlerde oturan ailelerin çocuklarıyla hafta sonları vakit geçirebildiği Boğaz’a nazır ender yeşil alanlardan biri olan Paşalimanı için imza kampanyası başlatmış.
* İddiaya göre, yalıların inşası için Büyükşehir Belediyesi ihaleyi ‘tesadüfen’ Muharrem Hilmi Şenalp’ın sahibi olduğu Hassa Mimarlık’a vermiş. Şenalp, Başbakan’ın ‘yakın bir dostu’ olarak biliniyor.
* Paşalimanı’nın park olarak kalmasını isteyenler destek verebilir:

http://www.change.org/tr/kampanyalar/%C3%BCsk%C3%BCdar-pa%C5%9Faliman%C4%B1-park%C4%B1-%CC%81n%C4%B1-korumak-i%C3%A7in-sen-de-imza-at