Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Anayasayı hazırlayacak “Uzlaşma Komisyonu” her partiden üç milletvekilinin katılmasıyla oluşacak.
CHP uzlaşma komisyonuna Süheyl Batum, Rıza Türmen ve Atilla Kart’ı üye verecek... Bunlar belli...
Ancak bir konu var ki, zihinleri o tırmalıyor...
Partiler uzlaşma komisyonunda belirli maddeler üzerinde anlaşmaya vardılar diyelim.
Bu maddeler AKP’nin çoğunlukta olduğu Anayasa Komisyonu ve Meclis Genel Kurulu’nda değişmeyecek mi? Eğer öyle olacaksa uzlaşma komisyonu boşuna çalışmış olmayacak mı? Muhalefet üyeleri figüran konumuna düşmeyecek mi?
Konuyu CHP İstanbul Milletvekili Süheyl Batum’la konuştuk...
Aynı kaygıları Batum da taşıyordu...
Bize kendi düşüncelerini aktardı...
Batum’a göre uzlaşma komisyonunun ilk toplantısında bu konular karara bağlanmalıydı.
Komisyonda kararlar dörtte üç gibi çoğunlukla alınmalı, üzerinde anlaşmaya varılmayan maddeler anayasa süreci dışına çıkarılmalı, üzerinde anlaşmaya varılan maddeler Anayasa Komisyonu ve Meclis’ten değiştirilmeden geçirilmeliydi.
CHP’nin uzlaşma komisyonuna vereceği diğer iki üye bu konularda hemfikirdi. Bu ilkeler ilk fırsatta CHP’nin diğer milletvekilleriyle paylaşılacaktı. Ayrıca iki koşul daha:
- Anayasa değişiklik çalışmalarına yargı bağımsızlığı ve ifade özgürlüğüne ilişkin maddelerden başlanacaktı...
- Anayasa çalışmalarına paralel olarak Anayasa değişikliği gerektirmeyen ama özgürlükleri ilgilendiren konularda TBMM’nin adım atması istenecekti...
İfade ve basın özgürlüğünün bulunmadığı, milletvekillerinin hapiste tutulduğu bir toplumda sağlıklı bir Anayasa değişikliği yapılamayacağı inancında CHP’liler... Haklılar...

Haberin Devamı

ÖGM’ler DGM mi?
Özel Görevli Mahkemelere yönelik şikâyetler geçmişte DGM Yani Devlet Güvenlik Mahkemeleri’ne yönelik eleştirileri aştı... ÖGM’ler, DGM’lerin devamı olarak gösteriliyor. Acaba doğru mu?
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin, aynı zamanda mahkemelerde çok zaman harcamış bir partili olarak iki mahkemeyi karşılaştırıyor. Bakınız ne diyor:
“1. DGM’lerde gizli tanık uygulaması yoktu. Ama ÖGM’lerde kim olduğunu bilmediğin, hiçbir şekilde yüzünü göremeyeceğin ve mahkemede dinlerken gerekirse sesi de değiştirilen “gizli tanıklar” ÖGM’lerin en büyük “suç kanıtları”. Çok çeşitli vaat ve teşviklerle elde edilen gizli tanığın yalanlarına karşı sanığın kendini savunma olanağı yok.
2. Şahsen ben imzasız ihbar mektubunun güvenilir delil kabul edilerek DGM’de açılmış tek dava hatırlamıyorum.
ÖGM’lerde ise açılmış olan hemen hemen bütün davalarda en büyük suç delili imzasız ihbar mektupları.
3. Bırakın DGM’leri, sıkıyönetim mahkemeleri de dahil olmak üzere son yüzyılın hiçbir mahkemesinde, avukatın imzaladığı bir belgenin, “dosya üzerinde gizlilik kararı var” gerekçesiyle avukata verilmemesi gibi bir hukuk faciası yaşanmadı.
Ama ÖGM’ler davalar için bir yandan “gizlilik kararı” alıyor, avukata ve sanığa suçlandığı dava ile ilgili hiçbir şey vermiyor; öte yandan dosya ile ilgili bütün bilgiler ertesi gün yandaş basında en ince ayrıntısına kadar yer alıyor.
4. Hiçbir DGM hâkimi veya savcısı; verdiği kararlardan dolayı, zamanın iktidarının takibine uğramadı, tehdit edilmedi, görevinden alınmadı, daha alt görevlere sürülmedi.”
DGM’ler 12 Eylül askeri rejiminin ürünüydü... ÖGM’ler DGM’lere rahmet okutuyor.

Haberin Devamı

Kenter
Kültür Bakanlığı 162 tiyatroya toplam 3 milyon 500 bin lira yardım vermiş... Bu yılki yardımın rekor olduğu bildiriliyor.
Orhan Alkaya diyor ki:
“Kenterler gibi Türkiye tiyatrosuna saygın katkılar sunmuş bir kurumun adı listede yer almazken, ‘yaptıkları tiyatro mudur, değil midir?’ tartışmasını doğuracak birçok yeni yapıya da destek olundu...”
Kenter Tiyatrosu neden listede yok? Yıldız Hanım Ergenekon mahpusu Mustafa Balbay için düzenlenen kitap imza günlerine katıldığı, onun mesajını okuduğu için olmasın?

Haberin Devamı

Soru: Balyoz sanıklarının tutuksuz yargılanmasını isteyen hâkimin bundan sonra ne yapması gerekir?
Yanıt: Görev yeri değişikliğine hazırlanıp nakliyat şirketi arayışına başlaması gerekir...
Haldun Ertem

İEL
Hürriyet dün tam sayfa İstanbul Lisesi Mezunları’nın bir ilanını yayımladı.
Okulun 996 mezunu ortak bir metne imza koyup, parasını imeceyle ödeyerek, tam sayfa duyuru yaptılar.
Konu; Halen El Cezire televizyonunda çalışan bir gazetecinin ABD’de okuyan kızının, kurallara uymadığı halde okul yöneticilerine baskıyla 181. öğrenci olarak İstanbul Erkek Lisesi’ne kaydettirilmesi... Torpil tabii ki iktidardan geliyor. Veliler ve mezunlar ise bu haksızlığa boyun eğmiyor... Onurlu bir mücadele veriyorlar...

Balyoz hâkimi Akçay isyanlarda: “Duruşma yapıldı, daha ne zaman delil toplanacak.”
Asker toplama işi bitsin sonrasında delil toplanır.. Acele etmeyin Sayın Akçay.
Haluk Demir

Minkari
Bugün Profesör Tarık Minkari’nin birinci ölüm yıldönümü... Tarık Hoca’nın Antalya İbradi ilçesinden hemşehrisi Cemil Gülçelik onu duygulu dizelerle anıyor. Birkaç satırını aktaralım:

Bir ulu çınarın
devasa dalı,
Sulamış beslemiş
ilimin seli,
Minkâri Soyu’nun goncası gülü,
Hocaların Hocası
Tarık Minkâri.

İlim tarikinde
menzili almış,
Tebâbet denilen ummana dalmış,
Daldıkça derine kökünü salmış,
Hocaların Hocası
Tarık Minkâri

Devlet Bahçeli,
“yeni anayasaya katkı vereceğiz” demiş.
Ana konularda katkı ayrıntılarda muhalefet... MHP de durumu böyle idare ediyor.
Fahrettin Fidan