Bağdat Caddesi’nde bir markette beyaz peynirin fiyatını soruyoruz:
- 93 lira beyim, diyor tezgâhtar.
Kadıköy çarşısında fiyat istiyoruz.
- 76 lira diyor, biraz da mahcup şekilde tezgâhtaki arkadaş.
Beyaz peynir dolardan daha hızlı yükselmiş haberimiz yok
Üstelik dolar düşerken onun fiyatı düşmeyecek. Tecrübelerle sabit.
Sütün kilosuna hükümetçe 230 kuruş üst sınır konuldu.
Böylece enflasyonun önüne geçilecekti.
Bu sınır bir yıldır devam ediyor. Yem ve benzer girdiler ise yüzde 60-70 pahalandı.
Bir kilo beyaz peyniri çok çok 10 kilo sütten imal edersiniz. İçindeki sütün maliyeti 23 lira eder. Üzerine en az 50 lira nasıl biniyor?
Bu konuları tarım konularında uzman gazeteci arkadaşımız Ali Ekber Yıldırım’la konuşuyoruz. O da akıl erdiremiyor üretici ile tüketici arasındaki kısa yolculukta fiyatların bu kadar nasıl şişirildiğine. Hükümet birtakım önlemler alıyor kuşkusuz. Ancak belli ki bu önlemler fiyat istikrarı sağlamıyor. Tersine, şişmelere yol açıyor.
- Süt fiyatı sabit tutulurken maliyetlerin artması sonucu hayvan kesimleri hızlandı, diyor, Ali Ekber Yıldırım, yakında hayvan ithali yeniden başlayabilir.
Pandemi sonrası tarımda yeni bir planlamaya ihtiyaç olduğu çok konuşuldu. Bir iyileşme sağlanamadığı beyaz peynirin 100 liraya dayanmasından anlaşılıyor. Diğer tarım ürünlerinde durum farklı değildir. Tarım ilgi bekliyor.
Dolara hücum
Ünlü gangster Al Capone silahlı çatışmada yaralanmış, adamları hızla kucaklayıp bir hastaneye koşturmuşlar. Cerrah bulunmuş. Capone ameliyata alınmış. Çetenin adamlarından biri ameliyatı yapacak doktora belindeki tabancayı göstererek:
- Ben ameliyatı izleyeceğim, demiş, patron ölecek olursa sen de kendini ölmüş bil.
Doktor da önlüğünü sıyırıp belindeki tabancayı göstermiş:
- Unutma ben onun ölüp ölmeyeceğini senden önce anlayacağım.
Sözü döviz ya da hisse senedi alıp satarak para kazanacağını düşünen sade vatandaşlara getireceğiz.
Unutmasınlar... Hisse senedi veya dövizin hangi noktaya kadar yükseleceğini, hangi noktadan döneceğini, nereye kadar düşeceğini vs. piyasanın kurtları bilir. Onlar para kazanır. Siz her defasında nal toplarsınız. Ya küçük kazançlar elde edersiniz ya zarara girersiniz. Bu işlere heves etmeyin.
TORKU
Atatürk 10 Kasım’da bazı fabrikalarda da anıldı.
Örneğin Konya Şeker Fabrikasında duyarlı bir tören yapıldı.
Başkan Recep Konuk’un tören konuşmasını okuduk. Çok güzel vurgular yapmıştı.
Konya Şeker sıradan bir fabrika değil.
Adeta başlı başına bir cumhuriyet.
TORKU markası altında... Kristal şekerden küp şekere, lokumdan gofrete, kekten bisküviye, sucuk ve salamdan yoğurt ve peynire, dondurulmuş patatesten soğan halkasına, meyve suyundan ayçiçek yağına, tahinden pekmeze, domatesten pizzaya, şalgamdan bulgura kadar envaiçeşit ürün imal ediyor. Patron kim mi? Çiftçiler. Konya Şeker çiftçi kooperatifinin kurduğu bir dev kuruluş. 900 bin çiftçinin emeğini değerlendiriyor. Hızla büyüyor. Kaliteli ve lezzetli ürünleri yurdun en ücra köşelerinde bile artık bulunuyor.
Konya Şeker belli ki Atatürk’ü seviyor.
Atatürk de üreticinin, böylesine çalışkan ve başarılı olanını severdi.
AŞI
Amerika ve İngiltere başta olmak üzere varlıklı ülkeler korona aşısı için ön sipariş vermeye başladılar. Zengin ülkelerin 6 farklı firmaya sipariş vererek yaklaşık 2 milyar doz aşıyı şimdiden kapattıkları bildiriliyor.
BioNtech firması yöneticisi Uğur Şahin aşının aralık ayının ortasından itibaren uygulanabileceğini söylüyor.
Türkiye aşı üzerinde çok konuşuyor. Ama ne zaman gelir, ne kadar gelir belli değil.
Yol, köprü, tünel inşaatlarında ihaleler aksamazken, aşı için de bağlantıların bir an önce yapılması gerekir. İnsan hayatının önceliğini hatırlatmaya gerek var mı?
İLHAM
Basın tarihinin önde gelen isimlerinden Hüseyin Cahit Yalçın (1876-1957) Demokrat Parti devrinde 79 yaşında hapse atılmasıyla... Duruşma sırasında yargıca “Burada hâkim olarak bulunmaktansa mahkûm olarak bulunmayı tercih ederim” sözleriyle ünlüdür. Ömrü boyunca sansürden de çok çekmiştir.
Yayımladığı Tanin gazetesinde bir gün yazısını yazmaya çalışırken sürekli üfleyip püflediğini gören çalışma arkadaşı:
- Ne o üstat, demiş, ilham perisiyle başın dertte galiba.
Hüseyin Cahit başıyla ilan tahtasını işaret etmiş.
Tahtada kullanılması yasak olan kelimeler ve konular sırayla yazılıymış.
Sonra arkadaşına dönmüş, demiş ki:
- İlham perisiyle değil de ilham polisiyle başım dertte.
MANTIK
Kamusal alanlarda sigara yasağını savunanlar diyor ki:
- Sigara içenler dumanı savururken havaya damlacık dağıtıyor. Üstelik elini sık sık ağzına götürüp getirmesi de virüs almasını kolaylaştırıyor. Hem etrafı hem kendini tehlikeye atıyor.
Bunun anlaşılır yanı var.
Peki, 65 yaş üstüne konulan saat 10’dan önce ve 16’dan sonra sokağa çıkma yasağının mantığı var mı?
Bu kategorideki insan sabah erkenden yürüyüşe çıkar. Hastaneye gidecekse, erkenden evden çıkar. Tahlil yaptıracaksa, erkenden yaptırır. Bu insanları neden 10’a kadar evde tutuyorsunuz? Sokakların zaten kalabalık olduğu 10 ile 16 arasındaki zaman diliminde dış alanları neden daha kalabalık hale getiriyorsunuz? Nedir bunun mantığı?