Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

-Sayın Bakan dedi, bu tasarı görüşülürken çevreci kuruluşları, en başta da Çevre Mühendisleri Odası'nın yetkililerini buraya davet edip görüş istememiz gerekmez miydi? Bakan Güler'in bu siteme yanıtı;- Haklısınız sayın Bodur, oldu, fakat sözünü ettiğiniz oda yetkilileri defalarca çağırmamıza karşın davetimize icabet etmedilerse ben ne yapabilirim ki? Sonrasını Ali Rıza Bodur' dan dinliyoruz.- Bakan beyin bu sözleri üzerine hemen salondan çıktım, cep telefonumdan Çevre Mühendisleri Odası Başkanı'nı aradım. Ve öğrendim ki, şimdiye kadar kendilerine hiçbir davet gitmemiş. Tekrar salona döndüm, oda başkanının sözlerini sayın bakana aktardım, hık mık etti, lafı dolandırdı ama bana tatmin edici bir yanıt veremedi...AKP iktidara gelmeden önce sivil toplum kuruluşlarıyla diyaloga büyük önem vereceğini vaat etmişti. İktidar oldu, sözünü unuttu... Sivil toplum kuruluşlarından artık kaçıyorlar... Çünkü o kuruluşlar kül yutmuyor.. Meclis Çevre Komisyonu'nda Maden Yasa tasarısı görüşülüyordu; üyelerden İzmir milletvekili Ali Rıza Bodur söz alarak toplantıda hazır bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'e bir sitemini iletti. Özgürlüğü sevmek başkalarını sevmektir, iktidarı sevmek kendimizi sevmektir... William Hazzlit Zor Dost'um zor! "Cuma namazı her Müslüman erkek için farzdır AKP'lilerin namazda olması gerekir. Bakalım cuma'yı mı tercih edecekler yoksa, İsrail dostluğunu mu?" Bakalım bu dinsel markaja AKP nasıl yanıt verecek... TBMM'de İsrail Dostluk Grubu'nun başkanlığı için büyük ve heyecanlı çekişmeyi dün duyurduk. Dostluk grubunda CHP'li 100, AKP'li 107 üye var. CHP sayıca az... Ancak CHP'li Başkan Gökhan Durgun başkanlığı AKP'li Suat Kılıç 'a kaptırmak istemiyor. Ne yapsın? Genel kurul toplantısını cuma günü saat 12.30'a almış. Yani tam cuma namazı saatine... Onları ikileme sokuyor: Kimi kime şikâyet? Hanım okurumuz 10 haziran günü saat 12:45 sularında Anıtkabir önünde vasıta beklerken seyir halindeki bir minibüs önünde yavaşlıyor, içerdeki üç kişiden biri, büyük bir pet şişeden dışarı ne olduğu bilinmeyen bir mayi fırlatıyor... Okurumuz sırılsıklam oluyor... O arada plakayı tespit ediyor... Emniyetten araştırıyor... 06 YLF 89 nolu plaka sivil polis devriye arabasına ait çıkıyor... Okurumuz bir şikâyet dilekçesi veriyor... Bir yanıt alır mı alamaz mı bilinmez. Ama hem polis adına, hem vatandaşın çaresizliğine üzülüyor. Tara ve Para... Diğerinde Şarık Bey'in adı iri puntolarla "Şarık Para" diye yazılmış altında şöyle deniyor:"ENKA'nın kurduğu doğalgaz santrallarının Türkiye için müthiş bir kambur oluşturduğu ortaya çıktı"... Bonjur... Türkiye uyanıyor... Geçen yıl kaç kez ANAP'lı Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in doğalgaz ihtiyaç rakamlarını şişirdiğini, bu şişmiş rakamlar esas alınarak doğalgaz santralları inşa edildiğini kaydetmiş, ekonomiye en büyük darbeyi bu santralların vuracağını yazmıştık. Kehanet miydi? Yok canım. OECD dahil tüm ciddi kuruluşlar Türkiye'nin doğalgaz ve elektrik ihtiyacının Cumhur Ersümer'in şişirdiği kadar büyük olmadığını söylüyordu. Belli ki oyun çevriliyordu...ENKA Holding'e ait olup yeni devreye giren üç doğalgaz santralı Türkiye'nin toplam üretiminin yüzde 30'una eşit üretim yapıyor. Türkiye'nin bu elektriğe ihtiyacı yok. Ama alım garantisi verilmiş bir kere... O yüzden hidroelektrik ve termik santrallarda üretim durduruldu. Linyit ocakları çalışmıyor... Su santralları 0,1 sent, termik santrallar 2 - 3 sente elektrik üretirken devlet ENKA'ya kilovat saati 5,4 sente kadar uzanan fiyatlar ödüyor.Boş yere ENKA'ya ödenecek para yılda en az 1 milyar dolar... Rakam 1,5 milyar dolara kadar çıkabilir. Hortum ne kelime... Devlet hazinesinden bir holdinge para nakli için resmen boru hattı döşendi... Mesut, Cumhur ve Şarık beyler boru döşenirken ayakta uyuyanlara bir teşekkür etseler bari... ENKA Holding Başkanı Şarık Tara dün iki gazetenin manşetine çıkmıştı... Biri şöyle: "Şarık Bey para kazansın diye barajlar çalıştırılmıyor"... Fazla araştırmaya gerek yok... Dokunulmazlık, hükümetler "yürütme" görevini rahatça yerine getirebilsin diye sınırlandırılmıyor... Meclis'te kurulacak bir komisyon dokunulmazlığın neden bir türlü sınırlandırılamadığını araştıracakmış. Haldun Ertem AKP türbanlıları protokole sokmaya çalışırken, (haki) şapkalıları da protokolden çıkartmaya uğraşıyor. m.asik@milliyet.com.tr Arman Salepçi