Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hatip Dicle krizi neden çıktı, nereden çıktı? Bakalım...
Yargıtay, Hatip Dicle’yle ilgili mahkemenin verdiği 1 yıl 8 aylık hapis cezasını mart ayının sonlarına doğru onaylıyor. Ama onay kararından ne kamuoyunu ne Dicle’nin avukatlarını ne de YSK’yı haberdar etmiyor. Etmeyince ne oluyor? Hatip Dicle avukatları aracılığıyla milletvekili adaylığı için başvurusunu yapıyor. YSK da Yargıtay’ın kararını bilmediği için başvuruyu kabul ediyor. Kamuoyu, Hatip Dicle’nin kendisi ve avukatları Yargıtay’ın kararını bu kabulden sonra, 12 Haziran seçimlerine birkaç gün kala öğreniyor. Ama artık milletvekili aday listeleri kesinleşmiştir. Dicle bağımsız aday olarak seçime giriyor ve kazanıyor. Kazanmasıyla birlikte YSK ortaya çıkıyor ve;
“Senin mahkûmiyet kararın var, o nedenle milletvekilliğini düşürüyorum” diyor.
Olacak şey mi? AİHM eski yargıçlarından CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen’e göre, “Hayır, değil.” Nedenini anlatıyor:
“Yargıtay’ın görevini doğru dürüst yapmamasının faturasını seçmenlere ve seçilen kişilere yüklemek hakka ve hukuka aykırıdır. Bu yönde AİHM’nin verdiği pek çok karar vardır. Ayrıca YSK’nın görevi bir adayın milletvekili seçilebilme yeterliliğine sahip olup olmadığına karar vermektir. Milletvekili seçilmiş bir kişinin üyeliğini düşürmek YSK’nın değil, TBMM’nin yetkisindedir.”
Olan oldu, bu noktaya gelindi. Sorunu çözmek için şimdi ne yapılabilir? Türmen’e göre o da bellidir:
“Anayasa’nın, milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen 76. maddesi ve Terörle Mücadele Yasası’nın ilgili maddesi değiştirilirse sorun çözülür.”
Yeni Meclis’in ilk görevi belli olmuştur.

Haberin Devamı

Yeni’yi tanıyalım!
Yeni CHP’nin kimyası hakkında fikir sahibi olmak istir misiniz?
Yeni CHP’de de tıpkı eskisi gibi avukatlar birinci sırada. Ancak sayıları biraz daha artmış. Eski CHP’de 18 iken bu defa 25 olmuş. İkinci sıra yine değişmemiş: Doktorlar. Onların da sayısı bir önceki döneme göre artmış. 8’den 16’ya çıkmış. Mühendislerin sayısı geçen dönem 15 imiş, şimdi 11’e düşmüş. 5 milletvekili meslek olarak gazeteciliği bildirmiş: Oktay Ekşi, Mustafa Balbay, Turgay Dereli. Kalan iki isim mi? Kamuoyunun daha çok bankacı olarak bildiği Aydın Ayaydın ve AİHM yargıcı olarak tanıdığı... Oradan emekli olduktan sonra gazetemizde bir süre çok bilgilendirici köşe yazıları yazan Rıza Türmen.
Yeni CHP’de öğretim üyeliği yapmışların sayısı 10 civarında.
Mesleğini “emekli” olarak bildiren 6 milletvekilinden üçü ne emeklisi olduğunu belirtmiş, üçü belirtmemiş. Belirtmeyenlerden biri olan İhsan Özkes emekli imam. Kamuoyu kendisini Prof. Türkan Saylan’ın cenazesinde yaptığı güzel konuşma ile anımsıyor.
İki isim meslek ya da uzmanlık alanı olarak iki alan belirtmiş. Kemal Kılıçdaroğlu “İktisatçı/ Maliyeci”, Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk “Maden Mühendisi/Avukat” demiş.
Gelelim yaş meselesine... Meslek büyüğümüz Oktay Ekşi CHP’nin en yaşlı milletvekili. 1934’te Aşağıfaldaca’da doğmuş.
CHP’nin en genç milletvekilleri İstanbul’dan seçilen Faik Tunay ile Tekirdağ’dan seçilen Emre Köprülü. Her ikisinin doğum yılı 1981. Yani henüz 30 yaşındalar.

Haberin Devamı

Balbay
Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ın serbest bırakılmaması hukuka uygun mudur?
Daha önce sorulması gereken şu soru var:
Balbay ve Haberal’ın hâlâ tutuklu olması hukuka uygun mudur?
Olabilir mi?
Böyle mahkeme düzeni hangi demokraside görülmüştür?
Bir yargıç sürekli tahliye yönünde karar veriyor, diğer ikisi aksi yönde. Derken tahliye kararı veren yargıçlar başka görev yerlerine sürülüyor.
Mahkemeye dışardan sürekli baskı yapılıyor, yön veriliyor.
Balbay’ın dünkü sütununda rakam vardı:
“Mustafa Balbay 840 gündür tutuklu”
Daha önce de yazdık... 400’den fazla sanığın yer aldığı Yassıada mahkemeleri 330 günde sonuçlanmıştır.
Ergenekon davaları ise insanları cezalandırmak için özellikle bitmemek üzere kurgulanıyor. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün bir defasında tahminde bulunmuştu:
- Bu dava 30 yıl sürer...
Mahkemeleri uzattıkça uzatıyor ve sanıkları tutuklu bırakarak kendi acizliğinizin faturasını onların üzerine yıkıyorsunuz. Daha fazla adaletsizlik nasıl yapılabilir?

Haberin Devamı

Milletvekilleri salı günü yemin edecekmiş.
Bu durumda tek ayak üstünde durma provalarına şimdiden başlayabilirler!
Fahrettin Fidan

BDP’liler sine-i millete dönmeyi tartışıyormuş.
Dönsünler dönsünler... Böylece Meclis’te yemin etmekten de kurtulurlar...
Haldun Ertem

Aile
Okurumuz soruyor:
Muayenehanelere imkânsız koşullar dayatan Sağlık Bakanlığı, neden öncelikle kendisine bağlı olan ve nüfusun çoğunluğunun hizmet aldığı sağlık ocakları ile aile hekimliği merkezlerinin hizmet kalitesini düzeltmez... Bu kurumlar apartmanların içinde hiçbir norma bağlı olmadan çalışıyor. Öncelikle bunların belli niteliklere ve normlara kavuşturması gerekmez mi?.
* * *
Safranbolu’dan bir okurumuz yazıyor:
“Safranbolu adliye binası 2008 Şubat ayında hizmete açıldı. Bina 3 katlı ve asansörlü.. Asansörü, bina hizmete açıldığından beri, çalışmıyor.. Kapısında “ASANSÖR ARIZALIDIR” yazısı asılmış. Yaşlılar ve özürlüler yukarı katlara çıkamıyor. Savcı beyler çevreden yardım istese bir asansör parası çıkar Safranbolu’dan.