Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Açık Pencere Başbakan durmuyor, "Laikliği çıkar kavgalarına alet ediyorlar" diyor...Laikliği, hukuku ve Anayasa'yı savunanların bundan çıkarı olduğunu iddia ediyor ki, herhalde tarihe geçecek bir cümledir bu...Dün gazetelerde gördük... İki üniversite hariç diğerlerine kız öğrenciler türbanlarını çıkarıp girdiler... Demek ki türban çıkarılabiliyor. Hanım kızlardan "Ben çıkarmam" diyenine de rastlanmıyor.Gelelim yarınlara... İktidarın, komisyondaki yeni 17. maddeyi yasalaştırmayacağı, uygulamayı rektörlere bırakarak yasağı zaman içinde gevşetme yolunu deneyeceği söyleniyor... Bu durumda Anayasa değişikliği Gül'ün imzasından çıkınca üniversitelerde çıngar kopar. Eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç televizyonlarda açıkça söyledi: "Yapılan Anayasa değişikliği türbana izin vermiyor, izin veren rektör kanunlara karşı suç işler..."Hukuka bağlı rektörler belli ki bu kaygıyla türbana izin vermeyecek. İktidara yakın olanlar verecek. Kapılarda kavgalar başlayacak. İşte size kaos. Bu uyarıyı yapan yalnızca basın değil.. İktidarın anayasa hocası Ergun Özbudun, 10 Şubat tarihli Milliyet'te aynı uyarıyı yapıyor:- 'Anayasa Mahkemesi kararı varken, türban serbestisini uygulamam' diyen rektörler çıkabilir. Kaotik bir durum doğabilir...Ama dinleyen kim? "Üniversitede kaos yaratacaksınız" diye uyarı üstüne uyarı yapıldı... Uyaranlar haklı çıktı. Üniversite kapısından daha ilk gün kaos işareti geldi... Ama bu defa da kabahatli, "kaos uyarısı" yapanlar oldu! Demirel, "Ülkede bölünme yaratıldı. Istırap içindeyim" demiş. İşin kötüsü Baba... Bizi kurtaracak halin de kalmadı... Alışveriş merkezi İstinye Park, 14 Şubat'ta hediye almayan erkekleri oduna benzeten "Sevgilim bir odun" afişi hazırlatmış.Bu arada sevgilisine ne hediye alacağını bilemeyen ve aynı caddede bir aşağı bir yukarı volta atan adamı polis "Soygun için keşif yapıyor" diye karakola çekmiş.Erkekler ne alacağını bilemez. Çoğu da aldığını beğendiremez. Yazar Ersoy Öngün o yüzden diyor ki: "Hediye almasını bilmeyen kazma olmaktansa hediye almayan odun olmayı tercih ederim." "Sevgilim odun" 2008 yılına gelmiş olmamıza rağmen devlet özel tiyatrolara 2007'nin yardım paralarını neden hâlâ ödemedi? Arkadaşımız Fahrettin Fidan, konuyu dün Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'a sordu. Yanıtı:- Biliyorsun geçen yıl paranın nasıl paylaştırılacağı konusunda bazı sevimsiz olaylar yaşanmıştı. Böyle bir şeyin bir daha yaşanmasını istemiyorum. O nedenle sorun yaratmayacak formül bulmaya çalışıyorum.- İyi de tiyatrocuların daha fazla beklemeye tahammülleri yok gibi.- O nedenle bu sorunu en kısa sürede çözeceğim. Paralarını 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü'nden önce mutlaka alacaklardır. Tiyatroya müjde! YÖK Genel Kurulu yarın kritik bir toplantı yapıyor...YÖK toplantıları yıllardır cuma günleri yapılırdı... Yeni Başkan'la birlikte perşembeye alındı... Sebebini takdirlere bırakalım... Sadede gelelim...Yarınki toplantıda üniversite seçme sınavlarının esaslarını belirleyen ÖSS kılavuzu ele alınacak... Acaba yeni ÖSS kılavuzuyla katsayı kaldırılacak, imam hatip mezunlarının üniversiteye girmesinin yolu açılacak mı?Yarınki toplantıyla ilgili en kritik soru işte bu..Son atamalardan sonra YÖK Genel Kurulu'nda iktidar yanlısı üyelerin sayısı 12'ye yükseldi. Bir üye eksik.... 8 üye ise cumhuriyetçi kanattan...Toplantı yeter sayısı 14...Duyumlarımıza göre cumhuriyetçi kanattan üyeler toplantı öncesi Başkan Özcan'la gündemi görüşecek, eğer katsayı konusu gündeme gelecekse toplantıya girmeyecekler.8 üye toplantıya girmediği takdirde toplantı yeter sayısı sağlanamıyor. Genel Kurul toplanamıyor...Bu arada bir tereddüt de yok değil...Eğer YÖK Başkanı katsayıyı görüşmeyeceğiz der de toplantı yeter sayısı sağlandıktan sonra sözünden dönerek konuyu gündeme getirirse ne olur?Karar yeter sayısı 11 olduğu için 8 üye muhalefet etse de katsayının kaldırılması kararı verilir.Ancak ihanete uğrayan 8 üye YÖK'ün daha sonraki toplantılarını boykot edebilir, olan olur...Yarını bekleyelim... Bakalım n'olacak? YÖK'te gerilim Orta Doğu Teknik Üniversitesi bünyesinde türban serbestisi yönünde imza atanların sayısı 11'de kalmıştı... Aksi görüşteki öğretim üyeleri de şu kararı imzaya açtılar:"Kadını erkekten ayıran kısıtlayıcı uygulamalar için özgürlük talep edilemez. Biz aşağıda imzası olan ODTÜ'lü akademisyenler, TBMM'de görüşülerek kabul edilen anayasa değişikliğini, cumhuriyetimizin temel ilkelerinden laiklik ve demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, ayrıca üniversite özerkliği ve bilimsel özgürlüğe çok ciddi bir tehdit olarak algıladığımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz..."Bu bildiriyi imzalayanların sayısı dün itibarıyla 546 idi... m.asik@milliyet.com.tr ODTÜ'nün uyarısı