Çok değil, bir ay kadar önce IMF ile ilgili ne demişti Tayyip Erdoğan?
“Esnek olurlarsa anlaşmaya eyvallah. Ancak, kriz ortamında fırsatı bulduk, ümüğünü sıkalım denirse... Kusura bakmayın, olmaz.”
Aynı Tayyip Erdoğan birkaç gün önce Amerika’da IMF Başkanı Dominique Strauss - Kahn ile yaptığı görüşmenin ardından ne dedi?
“IMF ile çözüme en yakın noktadayız.”
Ve tabii şimdi herkesin kafasında aynı soru; acaba IMF’yi ümük sıkmamaya razı mı ettik?
Soruya Prof. Korkut Boratav’ın yanıtı.
- IMF’nin kriz sonrasında uygulamaya koyduğu bir kısa vadeli finansman kolaylığı var. Bizim gibi geçmiş sicili güvenilir, yani IMF’nin her dediğine evet diyen ülkelere çok hafif koşullarla verdiği bir kredidir bu. Türkiye için bunun miktarı 9 milyar dolar kadardır ve tabii bu para bizim sorunumuzu çözmez....
- IMF’den daha büyük krediyi nasıl alabiliriz?
- Büyük stand-by anlaşması imzalayarak... Macaristan’a 23 milyar dolar veren IMF’nin bize en az 50 - 60 milyar dolar vermesi lazım. Ama önce IMF’de bu kadar para yok. Sonra... Böyle bir kredinin koşulları ümük sıkıcı olur... Sıkı para ve sert bütçe politikaları vs... Eğer ABD, IMF’ye baskı yapmazsa bizim IMF’den bu krediyi almamız pek mümkün görünmüyor.
- Yani öyle ya da böyle, ümük mecburen sıkılacak?
- 2009’da 100 milyar dolardan fazla dış finansmana ihtiyacımız var. IMF’yle anlaşıp 50 - 60 milyar dolar alsak bile bir o kadar paraya daha ihtiyacımız olacak. O zaman da küçülme gündeme gelecek.
Sonuç; Kapıda büyük sıkıntılar var...
Ege’ye selam...
İzmir’de Yeniasır Grubu Başkanı değişti. Başkanlığa Ankara’da görev yapan Egeli gazeteci arkadaşımız Şebnem Bursalı getirildi. .
Ege Çevre Platformu EGEÇEP Sözcüsü Ümit Bora dün açıklama yaptı:
- Dört yıldır bu gazeteye hiçbir çevre haberinin girmediğini gözlemledim.. Hanım Başkan’la birlikte gazeteye çevre haberleri girmeye başladı. Mutluyuz..
Şebnem Bursalı arkadaşımızın bu duyarlılığını kutluyoruz. Ege’de en büyük saldırı çevreye karşı yapılıyor, yerel basına da büyük görev düşüyor...
Taraf klasiği...
Taraf gazetesi pazar günü büyük bir gazeteciliğe daha imza attı! Ercan Akyol’un karikatürünü manşet yaptı... Karikatürde son gazi Mustafa Şekip Birgöl uğurlanırken iki kişi konuşuyordu: “Eskileri uğurladılar, yenileri tutukladılar”... Taraf karikatürü cin gibi yorumlamış: “Milliyet çizeri Ercan Akyol, son gazi Birgöl ile bombalarla yakalanan Ergenekon tutuklularını bir tuttu”...
Cumartesi günkü Taraf’a baktık... Gazi Şekip Bingöl’ün görkemli cenazesine ilişkin tek satır yok. Ama Ercan’ın karikatürünü almış, “Gazi”nin arkasına sığınarak Ergenekon ihbarcılığına soyunuvermişler... O arada “batıyoruz” diye manşet atmışlar... Basın ahlakı ve hukuk yönündense, çoktan battılar...
Köşk yasası
Cumhurbaşkanı’na verilen hediyeler konusu, Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın 2007 yılı Kasım’ında Türkiye’ye yaptığı ziyaretten bu yana ısrarla soruluyor. Bugüne dek sadece Avukat Noyan Özkan’ın bilgi edinme amaçlı sorusuna karşılık olarak Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı M. Emin Kuz bir açıklama yapmış, özetle şöyle demişti:
“ ...bu hediyeler Devleti temsilen Cumhurbaşkanlarının şahsına verilmekte olup bugüne kadar görev yapan Cumhurbaşkanlarımızın, verilen bu tür hediyelerin kayda geçirilmesine ilişkin standart ve yerleşmiş bir uygulamaları bulunmamaktadır”...
Çankaya Köşkü, geçen hafta sonu bize gönderdiği açıklamada yeni alındığı anlaşılan kararlar açıkladı... Denildi ki:
“...Sayın Cumhurbaşkanımıza sunulan bütün hediyelerin kayıtları titizlikle tutulmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımız bu hediyelerin ileride adına kurulacak bir müzede sergilenmesini arzu ettiklerini değişik vesilelerle ifade etmişlerdir. Ancak, hediyelerin teatisinden sonra makul bir süre geçmeden kamuoyuna duyurulması milletlerarası nezaket kuralları ile bağdaşmayacağından, kayda alınan hediyelerin bu safhada kamuoyuna açıklanması uygun bulunmamaktadır...”
Açıklamada İnönü’den sonra (Ahmet Necdet Sezer hariç) görev yapan cumhurbaşkanlarının gelen hediyelerin kaydını tutmadığı da bildiriliyor.
Demek ki bu konuyu düzenleyen bir yasa yapılmasına ihtiyaç var... Almanya’da başbakanlara gelen hediyelerin zaman zaman sergilendiğini, son Başbakan Merkel’e gelen hediyelerin de buna dahil olduğunu, 25 doların üzerinde değere sahip hediyeleri başbakanların parasını ödeyerek satın alabildiğini yazmıştık.
Neden bizde de hem Cumhurbaşkanı hem Başbakan ve bakanları kapsayan benzer bir yasa yapılmasın?
Dünyanın en yoksul insanı, paradan başka bir şeyi olmayandır.
Schopenhauer
Bülent Arınç sormuş: “Darbeciler Anayasa’yı değiştiriyor, Meclis neden değiştiremiyor?”
Herhalde siz onlardan daha tehlikelisiniz de ondan...
Başka ne sebep olabilir?
Haldun Ertem
