Açık Pencere Orta yaşlı birinin elinde bir başka pankart:"Gâvur İzmir yobaz hükümet istemiyor." Ve ayakkabı boyacısı küçük bir çocuğun boya sandığındaki şu yazı: "Gâvur İzmir'in Türk boyacısı."Sonra başkaları; "Amerikalı değil İzmirliyiz. Onu kullanmayıp süpüreceğiz.", "Solmuş Gül'ünü, sönmüş ampulünü al da git.", "Tek yumurta üçüzleri: Tayyip - Gül - Arınç."Karşıyaka çıkarmayı denizden yapmış. Bir motor, üzerinde Zübeyde Hanım'ın fotoğrafı... Yanında şu sözler; "Anamızı da aldık geldik"Biraz sert ama aynı ölçüde esprili bir başka pankart: "Cumhuriyet düşmanları yüzme biliyor musunuz - Gâvur İzmir."Alandan ayrılırken gözlere ilişen son pankart belki: "Kalbim Ege'de kaldı."* * *Bu mitingler 4.5 yıllık birikimin patlaması... Tek adamın cumhurbaşkanı seçmeye kalkışmasının sonucu... Meclis Başkanı'nın şeriatçı dayatmalarına tepki... Bu kitleler sokağa cumhuriyet, demokrasi ve laiklik için çıktı... TC Anayasası'nda ne yazıyorsa onu talep ediyorlar. AKP kadrosu eğer ettiği yemine ve demokrasiye sadık kalacaksa sorun yok... Ama değilse bu kitleler yeniden meydanları dolduracaktır... Önce Tandoğan, ardından Çağlayan... Yanardağ üçüncü patlamayı pazar günü İzmir'de yaptı. Tarihin en büyük mitingi gerçekleşti. İzmirliler Tayyip Erdoğan'ın "Gâvur İzmir" imasını unutmamışlar, unutacağa da benzemiyorlar. O yüzden yaşlıca bir hanımın elindeki pankart: "Sen Müslümansan ben gâvurum!" AKP'liler Erzurum mitinginde binlerce Türk bayrağı açmış. Bir de "Türkiye laiktir, laik kalacak" sloganı atsalar hiç sorun kalmayacak. Uluslararası Basın Enstitüsü'nün (IPI) yıllık genel kurulu İstanbul'da sürüyor... Önceki günkü panelin konuşmacılarından biri de Prof. Bassam Tibi idi. Suriye asıllı bir Alman olan Bassam Tibi, Göttingen Üniversitesi'nde ders veriyor. İslam uzmanı... Dedesi Suriye ordusunda bir generalmiş. Savaşta ölmüş. Tibi konuşmasında dedi ki:- Suriye Osmanlı döneminde Türkiye ile aynı düzeydeydi. Bugün Türkiye modern bir ülke, Suriye ise taş devrini yaşıyor. Neden mi? Bunun tek nedeni vardır... Kemalist İhtilal... Türkiye Kemalist devrimi yaşadı, Suriye yaşamadı... Fark burada... "Kemalist devrim" Avukat Turgut Kazan, yeni Adalet Bakanı Fahri Kasırga'nın görevinden alınması için Danıştay'a dava açtı... Diyor ki:- Sayın Kasırga son olarak, Danıştay ve Yargıtay üyeleri seçiminde, rapor alıp HSYK toplantılarını kilitlemiştir. Kurul, "toplantıları kasıtlı olarak engellediği" için Yargıtay'a suç duyurusunda bulundu. Yargıtay, bakanlıktan soruşturma izni istedi. Fahri Kasırga şimdi hem kendi aleyhindeki soruşturma için izin verecek makamın başına hem de aleyhine suç duyurusunda bulunan HSYK'nın başkanlığına getirilmiştir!Bu Anayasa'ya aykırıdır! Adalet krizi... Yoksa korkulan mı olacak... CHP-DSP birleşmesi bu seçimde de mi gerçekleşmeyecek, vuslat yine bir başka bahara mı kalacak? DSP'nin önde gelen isimlerinden birinin bu soruya yanıtı;- Biz elimizden geleni yapıyoruz. Ama birleşme olmazsa bilin ki bunun asıl sorumlusu CHP olacaktır.- CHP de aynı şeyi sizin için söylüyor. Peki sorun nedir?- Dışarıya yansıttıkları hava ile kapalı kapılar ardında yaşananlar çok farklı. Bizi şimdiki gücümüze göre değil, 2002 seçimlerinde aldığımız sonuca göre değerlendiriyorlar. Tabii o zaman da komik denecek sayıda milletvekili kontenjanı veriyorlar. - Tek sorun bu mu?- CHP'de de birleşmeyi istemeyenler var. Bize kontenjan verilirse kendilerinin listelerde yer bulamayacağından korkan bazı arkadaşlar, alttan alta birleşme görüşmelerini sabote etmeye çalışıyorlar.- Başka?- Diyelim ki birleşme oldu, tek başına veya koalisyon şeklinde iktidara geldik. Peki, bu iktidar başarısız olursa o zaman ne olacak? Bütün sol ağır bir yara alacak. Alternatif de kalmadığı için seçmen önümüzdeki seçimde tek seçenek olarak sağı görecek. Oysa muhalefette bir sol parti bulunsa böyle bir tehlike söz konusu değil.- Peki, birleşme olmaz da AKP veya sağ bir koalisyon yeniden iktidara gelirse bunun faturasını nasıl ödeyeceksiniz?- Fatura neden sadece DSP'ye çıksın ki? Birleşme olmazsa bunun sorumlusu bizden çok CHP olacaktır.* * *Uzun lafın kısası dostlar... Her iki cenahta kafalar "önce koltuk" duygusuna endeksli olduğu için... Bu duygu DSP tarafında biraz daha fazla olduğundan... Birleşme hâlâ uzak ihtimal görünüyor... Ah şu koltuk! Eurovision Şarkı Yarışması finallerinde en yüksek oy olan 12 puanı Ermenistan'a vermiş Türkiye. Doğaldır bu; Hrant Dink kardeşimiz katledildiğinde, Bağırmıyor muyduk cenaze töreninde, "Biz hepimiz Ermeniyiz" diye!.. Ş "Dut yaprağı sabırla atlas olur..." m.asik@milliyet.com.tr
