Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan Erdoğan Mısır’ı düzelteyim derken kendi kendini çıkmaza soktu...
Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’e “Sokağa kulak ver, taleplerini yerine getir” diye çağrı yaptı...
Üç gün sonra Ankara’da toplanan işçilerin üzerine polisi yolladı...
Mısır’da taşlar, sopalarla iktidara karşı gelenleri destekledi...
Ankara’da demokratik hakkını kullanan işçileri copla, gazla, panzerle dağıttı...
Mısır’da sokak hareketlerini meşru say...
Türkiye’de halkın sokakta hakkını araması gayrimeşru olsun...
Bu çelişkiyi kimseye anlatamazsınız..
Muhtemelen ABD’nin gazıyla Mısır’a nizamat verme teşebbüsü hayırlı olmadı.
İşçiler dün Ankara’da “Tayyip sonun Mübarek olsun” diye bağırdılar.
* * *
Türkiye’de işçilerin genel durumunu İktisatçı Mustafa Sönmez Cumhuriyet’te anlatıyor:
“14 milyon ücretlinin 1 milyonu bile toplu sözleşme hakkını kullanamaz durumda,
Yılda greve çıkabilen işçi sayısı 1000’i bile bulmuyor...
3 milyonu resmi, 3 milyonu gayriresmi 6 milyon işsiz var...
Ücretlilerin yaklaşık 4 milyonu kayıtsız yani kaçak çalıştırılıyor...”
Siz şimdi torba yasa ile işçileri biraz daha yontmak derdindesiniz. Hak vermediğiniz gibi adamın hak istemesine de izin vermiyorsunuz.
* * *
Geçen yüzyılın başlarında İngiliz gazetelerinden şöyle bir haber:
“Açlar Londra üzerine yürüyor, hükümet Hayde Park’taki kürsülerin sayısını artırdı.”
Memnunsuz kitleleri sakinleştirmek için iki yolunuz var.
Ya onları ezerek susturacaksınız...
Ya da söz söyleme haklarını genişleteceksiniz.
Demokrasiden dem vuranlar ikinci yolu izlemek zorundadırlar...

Haberin Devamı

Mübarek’e mektup
Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı Cem Toker, Hüsnü Mübarek’e gönderdiği mektubun bir kopyasını da bize yollamış... Okuyoruz:
“Mübarek Abi,
Hayretler içindeyim doğrusu! Seninki nasıl bir diktatörlük?
Gösteriler başlar başlamaz, hem gösteri yapanları, hem de gösteri yapma ihtimali olanları gaz, cop ve tazyikli su ile bir güzel ıslatmadın mı abi? Bir toplama kampı kurup darbe yapacaklar diye muhalifleri içeri tıkmayı akıl edemedin mi?
Bu duruma nasıl düştün sen abi?
Telefon dinleme, teknik takip, kaset yayma, medyaya tehdit, yargıya gözdağı, köşe yazarlarına fırça, iş adamlarına vergi denetimi gibi demokrasi taktiklerini uygulamadan demokrasi yürür mü abim?
Dört yılda bir halka birer koli nohut, mercimek, makarna dağıtsan millet katiyen sokağa dökülmezdi. Oralar sıcak ama sözümü dinle sen kömür de dağıt. Yanında biraz da fakir fukara, garip gureba edebiyatı parçaladın mı, cahil cühelanın desteğini o anda sağlarsın.
Telefonları da dinletmedin sanırım, “Milli güvenlik için” deyip ortam dinleme araçları alıp da kullanmadın tabii. Yoksa bunlar başına gelir miydi?
Diktatörler çevrelerin biraz korku salmalı Hüsnü Abi.
Seni desteklemeyip sessiz kalanlar olursa ‘Bi taraf olan bertaraf olur’ dümeniyle hizaya getirecektin. İş adamlarının peşine maliyecileri takacak, uslanmayanın sermayesini kendi eşine dostuna naklederek piyasayı terbiye edecektin.
Bunları yapmadan ne demokrasi yürür abi, ne diktatörlük...
Senin bizden öğreneceğin çok şey var, çok.”

Haberin Devamı

Mısr
Ekranda Kahire’nin Tahrir Meydanı’nı her gördüğümüzde ne mi aklımıza geliyor?
Öğretmenin “Hazırlanın bir dahaki derste ‘tahrir’den imtihan var” deyişi...
Bizler ilkokulda okurken “Tahrir” diye bir dersimiz vardı. Tahrir “yazı, yazılı” demek. Dersin adı yıllar sonra ‘kompozisyon’ oldu. Bir de “tahrirat kâtibi” vardı eski bürokraside.. Resmi yazıları yazan memura bu ad verilirdi...
Söz dilden açılmışken Mısır’a neden Mısır dendiğine de hafifçe değinelim.
Ülke olarak Mısır’ın tabii ki haşlayıp yediğimiz mısırla ilgisi yoktur.
Mısır’ın resmi adı “Jumhuriyah Misr al-Arabiyah”dır. Yani Mısır Arap Cumhuriyeti... Mısırlılar kendi ülkelerine “Mısr” derlermiş. Mısr “ülke” anlamına gelirmiş. Biz de araya bir ‘ı’ harfi koymuş, telaffuzunu kolaylaştırmışız!

Haberin Devamı

AKP’li Burhan Kuzu, “Koalisyon olduğunda rant bölüşülüyor” demiş.
Doğrudur. Koalisyon olduğunda bölüşülüyor, tek parti olduğunda bütün malı tek kişi götürüyor.
Fahrettin Fidan

Seç
Tayyip Erdoğan Mısır’a çeki düzen verme mesaisi sırasında:
- Öyle aylar süren seçim takvimi olmaz, biz 24 saatte bitiriyoruz, dedi...
Almanya’dan yazan okurumuz:
- Başbakan önce Türkiye’deki seçimin tarihini açıklasın, diyor...
Acelesinin sebebini de şöyle anlatıyor:
- Seçimde ülkeme gelip oy kullanacağım. Ancak burada izin tarihleri şimdi saptanıyor. Resmi seçim tarihi belli olmadığından seçim için izin alamıyorum.

Kırgızistan Başbakanı Atambayev, Erdoğan gelecek diye mutluluktan uyuyamamış.
Bizde de haziranda yine gelecek diye korkudan uyuyamayanlar var...
Haldun Ertem

Etik
Suha El Nakaş 20 yıldır Mısır Devlet Te-levizyonu “Nil News” da haber programcılığı yapıyordu...
İki gün önce istifa etti... İstifasının sebebini açıklarken şöyle dedi:
- Mısır sokaklarında gösteriler sürerken bizim kanal sokakları en sakin halinde gösteriyordu. Arkadaşlarla toplanıp haberleri diğer kanallardan izliyorduk. Haber politikamız en küçük etik standarttan yoksundu...
Etik standart deyince... Bizim TRT, Nil News’tan hiç farklı değil. Ankara’da dün ölüm var, dayak var, biber gazı var, cop var, kavga var, yaralı varken... TRT ekranları güllük gülistanlıktı. Yalnız TRT mi? NTV de çok farklı değil. Birçok kanal aynı tonda yayın yapıyor. Çünkü iktidar korkusu dağları bekliyor.
Bizim Mısır’dan farkımız mı? Orada Nil News çalışanları olayları gerçek yüzüyle izleyecek kanal bulmuşlar. Bizde o kanalı bulmak da zor...