Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Savcı Mehmet Selim Kiraz ve iki teröristin ölümüyle sonuçlanan Çağlayan Adliyesi’ndeki saldırı üzerinde tartışmalar sürüyor. Eski bir savcı olan CHP milletvekili Ömer Süha Aldan olayı şöyle yorumluyor:
- İlk söyleyeceğim şudur; operasyon için acele edilmeyip teröristlerin fizik ve moral direncinin minimum düzeye inmesi beklenmeliydi. Bunun yapılmaması büyük hata olmuştur. Odadan iki el silah sesi gelmesi operasyon başlatılmasını gerektirmez. Çünkü siz odayı görmediğiniz için o silahın kim tarafından ne amaçla ve nereye sıkıldığını bilmiyorsunuz. Teröristler belki polisi yanıltmak için havaya ateş etti. Varsayımla operasyon mu olur?
- Diyelim ki savcıya ateş edildiği varsayımı doğru...
- İlk iki kurşun teröristlerce merhum meslektaşımıza sıkıldıysa diğer üç kurşun nedir? Beyne ateş edilen iki kurşunla insan zaten ölür. Teröristlerin daha sonra polislerle girecekleri çatışmayı düşünerek kurşunları daha “tasarruflu” kullanmaları gerekmez mi?
- Bu soruların yanıtını öğrenmek mümkün mü peki?
- Sağlıklı bir otopsi yapılırsa, merhumun üzerindeki kurşunların hangi silahtan çıktığı, hangi açıyla hangi mesafeden atıldığı çok rahatlıkla tespit edilir. Ama bu yapılır mı derseniz, işte orada biraz kuşkuluyum. Çünkü olayı DHKP denen taşeron örgüt üstlense de bu saldırının arkasında daha derin güçler olduğuna inanıyorum ve bu iktidarın yapacağı soruşturmaya maalesef güvenmiyorum.

Haberin Devamı

Avukatlar hedef...

Türkiye’yi sarsan terör olayının içinde ne avukatlar, ne gazeteciler var.
Ama bakıyoruz, olay gazeteciler ve avukatlara vurmak için fırsat olarak kullanılıyor.
İki gündür iktidarın da hoşlanmadığı avukatlar ve gazeteciler hedefe oturtuldu.
Başbakan bizzat müdahil oldu... Kimi gazetecilere cenazeyi izleme yasağı bile koydu. Yöneticiler soğukkanlılığı ve kontrolu kaybetmemeli. Teröre yenilmemek için ilk şart bu!

Atalet sarayı!

Avukat dostumuz Çağlayan Adliyesi’ndeki son terör eylemini şöyle irdeliyor:
“Son yıllarda içinde onlarca mahkeme salonunun yer aldığı, yüzlerce hakim ve savcının, binlerce personelin çalıştığı, günde on binlerce insanın girip çıktığı devasa adliye sarayları yapıldı. Böylesine büyük binaların terör ve terörist saldırılarından korunması hayli zordur. Çünkü önce her sabah girip çıkan binlerce insanın üzerini layıkıyla aramanız mümkün değildir. Ayrıca kapılarda ne kadar sıkı önlem alırsanız alınız, hemen yan taraftaki pencerelerden, alttaki garajdan, sarayın içindeki kantinlere, yemekhanelere yiyecek, içecek getirenlerden binaya kesici, delici, patlayıcı aletler sokulmasını yüzde yüz önlemeniz çok zordur, hatta çoğu zaman mümkün değildir. Önceki günkü olay bu binada yaşanan ilk silahlı eylem değildir. Daha önce de silahla adam öldürme ve bıçakla yaralama olayları yaşandı. Yapılması gereken Adliye Sarayı içinde, olaylara çabuk müdahale edecek özel eğitimli güvenlik birimleri oluşturmaktır.”

Haberin Devamı

KIBRIS

Türk bandıralı sismik araştırma gemisi Barbaros Hayrettin Paşa, geçen ekim ayında Rum Yönetimi’nin tek taraflı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge’ye girerek çalışma başlatmıştı.
Rumlar olaya tepki olarak KKTC ile müzakereleri durdurdular.
Barbaros Hayrettin Paşa şimdi Türkiye’ye geri dönüyor
KKTC Dışişleri Bakanı Özdil Nami, bunun bir iyi niyet jesti olduğunu bildirdi, “Umarız Rumlar müzakere masasına döner” dedi.
Yunanistan ve Rumlar iyi niyet jestlerini her defasında tek taraflı kazanıma dönüştürdüler. Bir zamanlar “Ege’de onlar bir adım atarsa biz iki adım atacağız” diye bir sloganımız vardı. 16 adayı işgal ettiler. Artık Ege Yunan denizidir diyorlar. Son jestten de farklı sonuç beklemeyin.

Haberin Devamı

Savcıyı rehin alan teröristler “Katil polisin kim olduğunu biliyoruz” demiş.
Katil polisi biliyorlar ama ateşe katili araştıran savcıyı atıyorlar!
Akif Kökçe

TEKNİK

Küresel enerji savaşları mı, Siber sabotaj mı, özel şirketlerin oyunu mu, derken elektrik kesintisinin sebebi aradan 2 gün geçtiği halde kesinliğe kauşmadı. Sadece tahminler yapılıyor. Yetkililer susuyor. Elektrik çeşitli nedenlerle kesilebilir. Uzun sürebilir. Ama kesintinin sebebini iki gün süreyle bulamamak anlaşılır gibi değildir. Ülkenin teknik kadrolarının çöktüğünü veya çökertildiğini gösterir.
YÖK Başkanı açıkladı... Üniversitelerde fizik okuyanlar üç binlerden 447’ye,kimya okuyanlar 7 binlerden 1366’ya,matematik okuyanlar 9 binlerden 3547’ye düşmüş. Bilime, tekniğe ve çağa zaten yabancıydık. Anlaşılıyor ki hızla geri gidiyoruz. Sonuçlarını da şimdiden yaşıyoruz...