TBMM Başkanlık Divanı geçen hafta Dolmabahçe Sarayı’nda yaptığı toplantıda bu yılki “Meclis Üstün Hizmet ve Onur Ödülleri” sahiplerini belirledi. 5 dernek ve vakıf ile 70 şahısa ödül verilmesini kararlaştırdı. Toplantıya katılan Başkanlık Divanı’nın CHP’li üyesi Ahmet Küçük’e bu ödüllerin ciddiyetini sorduk:
- Hiçbir ciddiyeti yok... Bunlar AKP’li milletvekillerinin yandaşlarını, eş, dost ve ana - babalarını mutlu etmek için Meclis’in adını kullanarak verdiği ödüller... Biz CHP’li üç üye, Güldal Mumcu, Yaşar Tüzün ve ben bu ödüllere karşı çıktık... Muhalefet şerhimizi birkaç güne kadar açıklayacağız.
- Yandaşlara ödüller, lafınızı biraz açar mısınız?
- Ödüllerden biri Tayyip Erdoğan’ı otellerinde ağırlayan Rixos otellerinin sahibi Fettah Tamince’ye verildi. Gerekçe, bu arkadaş bir lise yapmış, 23 öğrenciye de burs veriyormuş. Tamam, lise yapmış ama vergiden de düşmüş. O zaman liseyi o mu yapmış oluyor yoksa devlet mi? Ayrıca Fettah Tamince’den çok daha fazla okul yaptıran insanlarımız var ama nedense onlara ödül verilmedi.
- Başka ne gibi örnekler var?
- AKP’li üyelerin oylarıyla ödül verilenlerden biri AKP Milletvekili Güldal Akşit’in babası Galip Demirel. Diğeri AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’in babası Hikmet Kiler. Kimler mi önermiş Hikmet Kiler’i?
- Kimler?
- Önerenlerden birisi Bitlis Valiliği diğeri oğlu Vahit Kiler! Ben hayırlı evlat diye bunlara derim. Önce babalarını öneriyorlar, ardından kulis yapıp ödüllendiriyorlar...
CHP’li üyeler ödüle Türkiye’nin yurtdışında en çok tanınan sanatçısı piyanist ve besteci Fazıl Say’ı aday gösteriyorlar. AKP’liler kabul etmiyor. Neden? Çünkü Fazıl Say Cumhuriyeti savunan, AKP’ye yalakalık yapmayan bir sanatçı. Ödülün doğru kişilere verilmediğine daha güzel örnek olur mu?
Cihaner Dosyası
Yargıtay tarafından Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi’nden istenen Başsavcı İlhan Cihaner’in dosyası Yargıtay hariç her tarafa gönderiliyor. Dosya Diyarbakır’dan döndü bu defa İstanbul’a gönderildi. Turgut Kazan dün yaptığı basın toplantısında cemaatlere savaş açtığı için cezalandırılan İlhan Cihaner’in dosyasını oradan oraya dolaştıran Erzurum Mahkemesi’ne seslenerek dedi ki:
“Mahkeme kararları eleştirilir, tartışılır ama biz beğenmedik, uygulamıyoruz denilmez.”
Bakalım bu çağrı muhataplarınca algılanacak mı?
Türkiye’nin değiştiğine son örnek: Eskiden “Yalanım varsa Arap olayım” derdik, şimdi
“Türk Arapsız olmaz” diyoruz...
Haldun Ertem
Kemal Kılıçdaroğlu, “Kul hakkı yiyenleri kamyonlarla Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz” demiş.
Aman dikkat. Bu adamlar o kamyonları da yiyebilir!
Fahrettin Fidan
“Arap açılımı”
Başbakan’ın Kürt, Alevi, Roman açılımlarından sonra başlattığı Arap açılımı başarıyla! devam ediyor... Dün ülkemizdeki Arap ırkçılığına örnek verirken şöyle dedi:
- Köpeğine Arap adını takan var...
Neresinden tutsanız elinizde kalacak, çocukları bile kandıramayacak bir laf...
Birincisi insan sevdiği köpeğine, sevmediği birinin adını verir mi?
Ha, çocuklar sokak köpeklerine ad takar, bazılarını Arap, Arap diye çağırırlar.
Ancak o “Arap” ırk anlamında değil “Renk” anlamındadır.
Siyah renklilere Arap denir...
Türkiye’de geçmişte Arap diye siyah tenli Afrikalılara denirdi.
Arap ırkından olanlara ise “Ak Arap” denirdi.
Bu arada Mimar Doğan Hasol dostumuz anlattı dün...
- Annem Lübnan’da Sur kentinde doğmuştur. Babası Osmanlı subayıymış, hastane müdürlüğü yapıyormuş... Bize Arapların Türklere yönelttiği aşağılamaları anlatırdı.. Örneğin Osmanlının çekilmeye başladığı dönemlerde sokaktaki köpekleri Cemal, Cemal ya da Enver, Enver diye çağırırlarmış..
Kimin kime hakaret ettiği sanırız bu örnekle daha iyi anlaşılıyor.
Obama
Almanya’nın en güvenilir haber ajansı Deutsche Presse (DPA), İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın İran devlet televizyonunda verdiği röportajı aktarıyor:
“Ahmedinecad, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine, Obama’nın uzun bir telefon konuşmasıyla “hayır” oyu vermemeleri ve en azından oturumda bulunmamaları için yalvardığını söylediğini açıkladı ”
Yani.. Tayyip Erdoğan Ahmedinecad’a demiş ki:
- Obama bana, Güvenlik Konseyi toplantısında hayır oyu vermeyin, hiç olmazsa katılmayın, diye yalvardı!
Obama, Tayyip Erdoğan’a yalvarmış... Bırakın “yalvardı” lafını Tayyip Erdoğan’ın Obama ile yaptığı konuşmayı bir başka devlet başkanına aktarması bile başlı başına skandal...
Şu ana kadar bu konuda Erdoğan’dan bir yalanlama çıkmadığını belirtelim.
Türkiye adına işlenen ayıplar doğrusu bu ulusun yüzünü kızartacak nitelikte.
