Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ermeni soykırımı... Pontus soykırımı... Süryani soykırımı... Derken yeni bir soykırımımız daha oldu: Dersim soykırımı! Uluslar da insanlar gibidir... Suçlandıkça güç ve moral kaybederler. Dış merkezler bu hesapla adım adım yeni soykırımlar yaratıyor...
Eski adıyla Dersim, yeni adıyla Tunceli’de 1938’de acı olaylar yaşanmıştır. Bunlar tarihçilerin ve bilim adamlarının katıldığı bir konferansta ele alınıp tartışılabilir. Ancak Avrupa Parlamentosu’ndaki sözde konferansta konuşmacılar ne tarihçi ne bilim adamı... Çoğu DTP’li siyasetçi... Biri Ermeni diyasporasının sözcülerinden Hilda Çoboyan. Diğeri de PKK sempatizanı Profesör Ronald Mönch... Karşı görüşten kimse yok. Tartışma yok. Baştan sonra Türkiye suçlanıyor, “soykırım” gibi ağır bir suçla mahkûm edilmeye çalışılıyor. Üstelik bunlar, DTPli milletvekili veya belediye başkanı olarak Türk halkının vergilerinden toplanan paralarla beslenen kişiler...
Brüksel’deki CHP Temsilcisi Kader Sevinç‘e soruyoruz: “Bir Türk parlamenter Avrupa Parlamentosu’nda, örneğin ‘Fransa’nın Cezayir soykırımı’ konulu bir toplantı düzenleyebilir mi?”
- Düzenleyebilir ama Fransa büyük tepki verir, diyor...
Türkiye’den ise CHP’li Algan Hacaloğlu dışında tek bir tepki sözcüğü yok... DTP bundan da cesaret alarak ülkenin tahammülünü zorluyor.

Haberin Devamı


CIA Başkanı Hayden, Bin Ladin’in emekli olduğunu söylemiş.
Kendisine ne kadar emekli ikramiyesi verdiler acaba?
Haldun Ertem

Herkes hata yapabilir, yalnız ahmaklar hatalarında ısrar eder.
Çiçero

* Aldıklarımızla hayatımızı kazanırız, verdiklerimiz ise hayatı hayat yapar.
Arthur Asle

Ey gaziler...
Sakarya Savaşı öncesinde 4000 süvariden oluşan süvari gurubunda sadece 118 kılıç bulunmaktadır. Gerisinin elinde sopalardan yapılmış mızraklar vardır. Düşmana onlarla saldırırlar...
- Halk, malının mülkünün yüzde 40’ını orduya verir. Asker yalınayak, subay ayağında çarıkla savaşır.
- Adana’dan Konya’ya gelen 5. tümenin son alayını taşıyan tren, odun bittiği için yolda kalır. Alayın Yunan ordusundan önce Sakarya’ya yetişmesi şarttır. Önce vagonların ahşap duvarlarını yakarak ilerler tren, sonra vagonların tabanları ve cephane sandıkları yakılır. Akşehir’e bir demir yığını olarak ulaşılır.
- Sakarya Savaşı’nda 5700 şehit verdik. 9 Alay komutanı şehit düştü. 17.700 yaralımız vardı. Yaralılar, Ankara’da hastaneler yetmeyince Çankırı’ya gönderildi. Hem de yayan olarak.
Kurtuluş Savaşı’mızın son gazisi Albay Mustafa Şekip Birgöl‘ü dün son yolculuğuna uğurladık... Olağanüstü yokluk ve fakirlik içinde verilen bir destansı savaşın son tanığı ve son kahramanıydı... Nur içinde yatsın...

Haberin Devamı


Köşk hediyeleri
Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nden yapılan daha önceki açıklamalara bakarak gelen hediyelerin şahsi zimmete geçtiği izlenimini edinmiş ve bunu yazmıştık. Genel Sekreter Yardımcısı M. Emin Kuz imzasıyla dün gönderilen açıklamada, hediyeleri zimmete geçirmenin söz konusu olmadığı belirtiliyor ve şöyle deniyor:
“... Hediyelerin kayda geçirilmesi ve muhafazası konusunda herhangi bir yazılı düzenleme bulunmamaktadır. Bu sebeple, önceki Sayın Cumhurbaşkanlarımızın uygulamalarına ilişkin yerleşik bir teamül yoktur.
Cumhuriyetimizin kurucusu ve Birinci Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatından sonra terekesi hâkim tarafından tespit edilmiş ve o tarihte Cumhurbaşkanlığı’nda bulunan hediyeler kayıt altına alınmıştır. İkinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’den itibaren görev yapan Cumhurbaşkanlarımıza gelen hediyelerin kayıtları ise, Onuncu Cumhurbaşkanımıza gelen hediyelerin bir bölümü dışında, Cumhurbaşkanlığı arşivlerinde bulunmamaktadır.
Cumhurbaşkanlığı’nda yukarıda belirtilenler dışında hediye ve bunlara ilişkin kayıt bulunmamaktadır. Önceki Sayın Cumhurbaşkanlarımızın görevden ayrılırken söz konusu hediyeleri götürmeleri zimmete geçirme olarak nitelendirilmeyeceği gibi kendileri veya mirasçıları tarafından oluşturulan özel müzelerde bunların sergilenmesi şeklindeki uygulamada da hukuka aykırı bir yön söz konusu değildir.
Sayın Cumhurbaşkanımıza sunulan bütün hediyelerin kayıtları ise titizlikle tutulmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımız bu hediyelerin ileride adına kurulacak bir müzede sergilenmesini arzu ettiklerini değişik vesilelerle ifade etmişlerdir. Ancak, hediyelerin teatisinden sonra makul bir süre geçmeden kamuoyuna duyurulması milletlerarası nezaket kuralları ile bağdaşmayacağından, kayda alınan hediyelerin bu safhada kamuoyuna açıklanması uygun bulunmamaktadır. Bu itibarla, söz konusu hediyelerin zimmete geçirildiği iddiası yakışıksız ve asılsızdır.”