Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Satışa hangi gerekçelerle itiraz ettiniz? - Her şeyden önce satış bedeli çok düşük olduğu için... Satılan fabrikaların sadece duran varlıklarıyla depolarındaki toplam stokunun değeri 450 milyon dolar. Üretilen malların marka değerlerini ve diğer unsurları düşünürseniz ortaya yaklaşık 700 milyon dolarlık bir rakam çıkar. Oysa fabrikaların tümü 292 milyon dolara satıldı. Danıştayın bu tür satışlar için daha önceden vermiş olduğu kararlar var; kamu yararı açısından malın uygun bedelle satılması gerekir, diyor. 700 milyon dolarlık bir malı 292 milyon dolara, ki o da taksitlerle satmanın kamu yararına aykırı olduğu çok açıktır. - Fabrikaları satın alan konsorsiyumdaki firmalara itirazınız var mı? - Bu firmalardan bazılarının daha önce Meclis koltukları gibi ihalelerde kamuyu zarara uğrattıkları yönünde Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunun raporları var. Bu da satışın iptalini gerektiren bir başka husus.Şimdi Ankara 1. İdare Mahkemesinin kararı bekleniyor.İlginçtir, onca "peşkeş" söylentisine rağmen devletin ve halkın malını satan iktidar ağzını açıp "Peşkeş iddiaları doğru değildir, doğru bilgi şudur" diyemiyor... Yolsuzluk iddiaları yalanlanmıyor... Pişkinlik son haddinde...NOT: Dün alıcılar arasında "Mesa - Nurol" u saydık. Meclis koltuklarında işbirliği yapan iki kafadar şirketten Mesa bu defa yok, Nurol var... Tekelin içki üreten fabrikalarının Nurol - Limak - Özaltın - Tütsab ortak girişim grubuna satış sözleşmesi dün imzalandı. Peki, sözleşme imzalandı diye iş bitti mi? Tekelde örgütlü Tek Gıda İş Sendikasının avukatı Tülay Özerman bu soruya, "Hayır, çünkü satışın iptali için idare mahkemesinde açtığımız dava henüz sonuçlanmadı" yanıtını veriyor... "Mutlu olmak istiyorsan, kendini başkalarıyla karşılaştırma." James F. Cooper Alman ortaklığı ile kurulan Sugözü Termik Santralı çevreyi zehirleyecekmiş. Türk - Alman ilişkilerinin sağlığı için katlanacağız... Haldun Ertem Galatasarayın maçlarını oynadığı Olimpiyat Stadının sanmayız ki bir benzeri dünyada var olsun... Maç başladıktan az sonra futbolcular zemine batıp çıkmaya başlıyor. Maç başladıktan 20 dakika sonra saha "Ay sathı"na dönüşüyor. Futbolcular yalnız rakiple değil sahadaki çukurlarla da boğuşuyor. Bu sahayı yapan müteahhit belli ki işi bilmeyen biri. Ayıplı mal üretmiş. Devlete kazık atmış... Nerede bu müteahhit? Neden kimse bu şirketin yakasına yapışıp gel bu sahayı yeniden yap demiyor? Yolsuzluk doğal hak mı oldu bu ülkede? Olimpiyat Stadı Dünyanın en zengin milyarderleri arasına sadece 6 Türk girmiş! Hortumcularımız çok da başarılı olamamışlar demek... Arif Ayhan Yaptığı yorumları beğenmeyenler tarafından güpegündüz kurşunlanan spor yorumcusu Ahmet Çakara geçmiş olsun diyor, saldırıyı kınıyoruz... Sabiha Gökçenin Ermeni olduğu yolunda bir iddiaya sütunlarında yer veren Agos gazetesine yönelik tehdit ve saldırılar da aynı ölçüde yanlıştır. Basına karşı, eleştiri sınırlarını aşan her eylem, basın özgürlüğüne yönelmiş demektir... Hukuk, demokrasi ve uygarlık ölçütlerini kendimize çok görmeyelim... Basına kurşunlar Siz hiç Avrupa Birliği üyesi ülkelerden birinde yokuş aşağı inerken freni boşalan kamyon duydunuz mu? Ya dolu bir tankerin balataları düzleştiği halde trafiğe çıkabildiğini... Güpegündüz kentin ortasında dolaştığını...- Siz bir AB ülkesinde töre cinayeti duydunuz mu? Ya kurşunlanan bir kadının hastanede yalnız bırakıldığını ve yeniden kurşunlandığını...- Siz bir Avrupa ülkesinde polisin işkence yapan sanık polisleri bulamadığını duydunuz mu? Amerikan Dışişleri Bakanının "İşkencede ölen falanca gencin katili olan polisleri bulun yoksa dava zamanaşımına giriyor" diye bir AB ülkesi Dışişleri Bakanını uyarması mümkün olabilir mi?- Siz milletvekili ve belediye başkan adaylarının tek tek liderler tarafından belirlendiği bir Avrupa ülkesi biliyor musunuz? Böyle bir demokrasi duydunuz mu?- Bir Avrupa ülkesi Başbakanı, attığı adımın yanlışlığı ortaya çıkacak diye basının otosansür uygulamasını isteyebilir mi? - Gençlerinin kamyon büyüklüğünde jeeplerle hava attığı ama 14 milyon insanın açlık sınırında yaşadığı bir Avrupa ülkesi olabilir mi? Vatandaşına bu kadar büyük haksızlık ve eşitsizliği reva gören liderlere demokraside yer var mıdır?Bunlar Avrupada olmaz. ABye uymaz... Peki ABden gelen umutlu mesajlar mı? Onlar vereceklerimizi verene kadar. Bir kez verelim, bakın sonra "Siz bu kılıkta mı Avrupaya gireceksiniz" diye aynayı nasıl yüzümüze tutuyorlar. Avrupa dediğin Belediye başkan adayları arasında kadınların az olmasına Başbakan Erdoğan da üzülmüş! Duyan da öteki adayları başkası seçti sanacak... m.asik@milliyet.com.tr Arif Ayhan