Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şûra sürecinde dikkati çeken bir husus... İşveren kuruluşu TÜSİAD'ın laiklik çizgisinde tepki vermekte işçi kuruluşlarının önüne geçmesi oldu. Bir başka gözlemimiz... Genelde TÜSİAD'dan rüzgârlanan ve her konuda adeta TÜSİAD'ın katibi gibi yazı yazan kimi "büyük yazar"ların, laiklik konusunda TÜSİAD'a hiç destek olmamasıydı... Bunun sadece "Sonra Tayyip Bey bizi uçağına almaz" korkusundan kaynaklandığını sanmıyoruz... Anlaşılan bu takımın AKP ve destekçisi ABD'den beklentileri TÜSİAD'a yönelik beklentilerinden daha fazla... Milli Eğitim Şûrası'nda son dakikada araya sokuşturulan maddelerle imam hatip mezunlarına yine "vali, öğretmen" gibi mesleklerin yolu açıldı... Çoğunluğunu Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in belirlediği Şûra üyeleri görevlerini iyi yaptılar! Evet, kararlar tavsiye niteliğinde... Ama yine de bu kararlar gelecekte yasalara gerekçe gösterilecek, TBMM üzerinde baskı unsuru olacaktır... İmam hatiplilerle düz liselilerin eşit şansa sahip olması için ÖSS'den önce olgunluk sınavı yapılacakmış. Din devletine yönelik çalışmalar olgunluk aşamasına geldi anlaşılan... Devlet Bakanı ve AB Başmüzakerecisi Ali Babacan, beraberindeki heyetle Kopenhag Havalimanı'na iniyor. Danimarka polisi Babacan'ı aramak istiyor. Bizim elçilik Danimarka Dışişleri nezdinde temasa geçiyor. Ali Babacan ancak 35 dakikalık mücadeleden sonra polis engelini aşıyor. Cumhuriyetin bir bakanı bu durumda ne yapardı? Durumu gördüğü anda aynı uçağa atlar dönerdi. Ancak teslimiyetçilik ruhuna işlemiş bir kadronun aklına bile gelmiyor böylesine bir onur savunması... Danimarka kapısı İNTERNETTE dolaşan ve "...bir adamın ne mal olduğunu anlamak için, onu ışığa tutun; bakın bakalım içerisinde ATATÜRK var mı, yok mu?" diye biten bir mesajı aktarmıştık... Çok sayıda okurumuz mesajın sahibini bildirdi:"Mesaj Ali Poyrazoğlu'na ait olup 24 Nisan 2006 Afife Jale Ödül Töreni'nde söylenmiştir..." Uyarıya teşekkür Parti kurma hazırlığındaki Ali Müfit Gürtuna, Ticaret Odası eski Başkanı Mehmet Yıldırım'ın kendisi hakkındaki iddialarına dün yanıt verdi. Yıldırım üstü kapalı şekilde Gürtuna'nın ihalelerden komisyon aldığını söylemişti. Gürtuna dedi ki:- Bunlar boş iddialardır. Benim döneminde tüm ihalelerimizi açık ve tarafsız gerçekleştirdik....Bu işleri bilen bir dostumuz hatırlattı:- Komisyon ihale sırasında alınmaz. İhale kazanılır, yukarıya onaya gider, ödeme o aşamada yapılır.Bir soru daha sormuştuk: "Gürtuna hakkında neden soruşturma açılmıyor?"Dostumuz fısıldadı: "Tayyip Erdoğan'ın bütün sırlarına vakıf da ondan" Turkuvaz muhabbeti Avrupa'nın en büyük, dünyanın ikinci büyük alışveriş merkezi olduğu söylenen Şişli'deki Cevahir İş Merkezi'nin yüzde 50 hissesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne aitti. Belediye bu hissesini Kuveyt'in devlet şirketi olan Kuveyt Yatırım Ofisi'ne 421 milyon 682 bin dolara sattı. Peki, bu satış acaba yasal mı? Daha önce Dubai Kuleleri konusunda yapılan usulsüzlükleri açıklayan ve söyledikleri aynen çıkan CHP'li Erdal Karademir'e göre değil... Nedenleri: - Birincisi; karşılıklılık ilkesine aykırı. Çünkü Kuveyt, Türk vatandaşlarının Kuveyt'te mal sahibi olmasına izin vermiyor. Dolayısıyla onların da bizde mal edinmeleri mümkün değil.İkincisi; bir belediyenin sahip olduğu herhangi bir taşınmazı satabilmesi için yerine getirmesi gereken işler vardır. Önce belediye meclisinden satış izni için karar çıkaracak... Ondan sonra mahkemeye başvurup satmak istediği taşınmazın değer tespitinin yapılmasını isteyecek. Mahkeme, bilirkişi oluşturup bu tespiti yaptıracak. O tespite herhangi bir itiraz olursa o itirazın sonuçlanmasını bekleyeceksin, vs. Oysa İstanbul Belediyesi'nin söz konusu satışında bunların hiçbiri yapılmadı. - İtirazlarınız bu kadar mı?- Bitmedi... Devlet İhale Yasası, belediyelere ait varlıkların satışında rekabet esastır, der. Bir tek firmanın teklif verdiği, yani rakibi olmayan bu ihalede rekabetten söz etmek mümkün müdür?- Peki ne olacak?- Bu satış yasal değildir, yargıdan kesin döner.Erdal Karademir yukarıdakilere benzer gerekçelerle Dubai Kuleleri projesine de karşı çıkmıştı. Büyük tantana ile anlaşmalar imzalandı. Gazetelerde burgulu kule resimleri yayımlandı. Aradan 16 ay geçti. Dubai projesinden ses seda yok. Neden? Çünkü yapılan usulsüzlükler bir bir ortaya çıktı... Anakent Belediyesi şimdi bu hukuksuzluklara kılıf aramakla meşgul. Ve bile bile aynı hukuksuzluk Cevahir'in satışında da yapıldı... Bu satış da yatar! Ankara'da "toplu ulaşım" yerine sürekli "kavşak" yapılıyor. Belediyecilik tarihine Osman Kibar "Asfalt Osman" olarak geçmişti, bu gidişle Melih Gökçek de "Kavşak Melih" olarak geçecek... m.asik@milliyet.com.tr