Ermeni Soykırımı iddialarının yalan olduğunu İsviçre’de dile getiren Doğu Perinçek’in aldığı cezaya karşı açtığı davada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İsviçre’yi mahkûm etmişti. İsviçre’nin kararı temyiz etmesi sonucu Ermenistan’ın da müdahil olduğu bu dava AİHM Büyük Daire’de 28 Ocak 2015 tarihinde görülecek. Ancak Doğu Perinçek, yurtdışı yasağından dolayı davaya katılamayacak, savunma yapamayacak...
İktidar partisi ve devletin yapması gerekeni üstlenen Doğu Perinçek’in bir de elinin kolunun bağlanması ülkeyi yönetenlerin kimden yana oldukları konusunda kuşku yaratıyor.
Eğer istenirse Doğu Perinçek’e geçici izin verilerek Strasbourg’daki davada savunma yapması sağlanabilir. İzin verilmemesi o soruya yol açar: Kimden yanasınız?
Görmez’in görmediği
“Son 10 yılda İslam coğrafyasında 12 milyon insan katledildi. Buna ses çıkarmayan insanlığın sadece 12 kişiye düzenlenen bir cinayet sebebiyle ayağa kalkmasını ibretle izledik. İnsanlık bir an önce kendine gelmelidir.”
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e ait yukarıdaki sözler. Geçen gün Edirne’de düzenlenen 30. İl Müftüleri toplantısında yaptığı konuşmada aynen böyle dedi. O böyle deyince bize de bazı soruları sormak “farz” oldu.
Sayın Görmez, ilk sorumuz sözünü ettiğiniz 12 milyon Müslüman’ı katledenlerin tamamının mı Hıristiyan olduğu? Yoksa içlerinde ciddi miktarda Müslüman bulunup bulunmadığı? Devam edelim. Irak’ta ABD 1.5 milyona yakın Iraklı’yı katlederken İslam dünyası ve halkları ne yaptı? Ağırlıklı olarak ayağa mı kalktı yoksa din kardeşlerini öldüren ABD’nin kuyruğuna mı takıldı? Halkının yüzde 99’unun Müslüman olduğu söylenen Türkiye’nin “Müslüman” yöneticileri o işgaldeki tutumu neydi? Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın, ABD Başkanı’na, “Kahraman askerlerinizin ülkelerine sağ salim dönmeleri için dua ediyorum” mesajına ne diyorsunuz?
“Müslüman IŞİD”in bugün hâlâ kafasını kesmekte olduğu insanların ezici çoğunluğu hangi dinden? “Şeriatçı Müslüman!” Boko Haram’ın daha geçen hafta Nijerya’da katlettiği 2 bin insan hangi dinin mensubu?
İslam dünyası olarak... “Hıristiyanlar” Müslümanları öldürürken direkt veya dolaylı destek vereceksiniz. En azından sessiz kalacaksınız. Müslüman Müslüman’ı öldürürken kılınız kıpırdamayacak... Sonra da bütün faturayı Hıristiyanlara çıkarıp hesabı onlardan soracaksınız!
Şimdi biz size, “İnsanlığı bırakın da siz bir an önce gerçeklere gelin” desek...
BAKIŞ
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Charlie Hebdo katliamı için “Üç tane zibidi, karikatürle Peygamber’e hakaret etti diye Peygamber’in ne gönlümüzdeki yerinde en ufak bir sarsılma olur ne de Hazreti Peygamber’in o üstün varlığına en ufak şekilde halel gelir” demiş.
Doğru yorum budur. Bu akılla hareket edilse ortada sorun kalmaz.
Aksi takdirde komplocuların oyununa gelinir. Nitekim geliniyor.
Charlie Hebdo baskınını düzenleyenler (tetikçilerin ardındaki tanıdık güçler) belli ki hem dünyada gerilimi artırmayı istiyor, hem Avrupa ülkelerini terörle mücadele adı altında Ortadoğu’ya daha fazla çekmeyi...
Charlie Hebdo baskınının 2011 yılındaki bir karikatürün intikamı olduğuna inanmak saflıktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın adı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi olacak” demiş. Bunun bir anlamı da “Cumhuriyet yandı bitti kül oldu” olabilir mi?
Akif Kökçe
ÇİÇEK
TBMM Başkanlık Divanı’nın CHP’li üyeleri Rıza Yalçınkaya ve Malik Özdemir’in, İstanbul’da Meclis’e bağlı saraylarda bulunan restoran ve kafeteryaların yandaşlara peşkeş çekildiği iddialarını dün tekrarladık. Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in gereken duyarlığı göstermediği, görevlendirmeleri yapmadığı iddia ediliyordu. Cemil Çiçek dün telefonla 3 ayrı denetim yaptırdığını anlattı... Sayıştay’ın dış denetim yaptığını, bu iş için üç eleman görevlendirdiğini anlatan Cemil Çiçek, ayrıca iç denetim yapıldığını ve hukuk müşavirliği aracılığıyla bir muhakkik tayin edildiğini bildirdi. Cemil Çiçek bugün yarın bir sonuç alınacağı görüşündeydi. Sonucu biz de merakla bekliyoruz...
