Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Tepedekiler sıraya girdi... Cumhurbaşkanı, Başbakan, Başbakan yardımcıları aynı şarkıyı terennüm ediyor:
- Uzun tutukluluğa karşıyız...
- Kimsenin cezaevinde kalması bizi memnun etmez...
O kadar ki, Başbakan Erdoğan, Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutukluluğuna bizzat ve açıkça itiraz etti...
Öte yandan Türkiye’nin otoriter bir rejime sürüklendiği Batı medyasında her zamankinden daha geniş yer buluyor. Dün de kervana The Economist katıldı.
Acaba diyoruz... Üst yönetimin “tutuklamalara karşıyız” demeçleri sadece suçu yargıya atmaya, kendilerini temize çıkarmaya mı yönelik...
Ben yapmadım yargı yaptı, demek mi istiyorlar?
İyi hoş da... HSYK iktidarın eline geçmedi mi? Özel yetkili mahkemelerde tahliye kararı veren ne kadar yargıç varsa HSYK tarafından başka mahkemelere sürgün edilmedi mi? Tarafsız bazı yargıçlar da baskılara dayanamayıp istifa etmedi mi?
Ayrıca iktidar olarak özel mahkemelerin yaptığı tutuklamalardan ve uzunluğundan şikâyetçiyseniz beş dakikada Meclis’ten çıkaracağımız bir yasayla pekala bu işi düzene koyabilirsiniz.
Şimdiye kadar en azından milletvekilleri hapisten çıkarılabilirdi. Kılını kıpırdatmıyor iktidar...
Uzun tutukluluktan şikâyetçiyiz, demeçleri o yüzden baştan aşağı takıye kokuyor.
* * *
Kemal Kılıçdaroğlu’nun özel yetkili mahkemeleri eleştirmesi adli yargılamayı ihlal olarak değerlendirildi, soruşturma başlatıldı...
Yakını hapiste olan dostumuz dün dedi ki:
- Özel yetikili mahkemelerin sanıkların lehine olabilecek hiçbir söz ve yazıdan etkilendiğini ne gördüm, ne duydum bugüne kadar...

Haberin Devamı

Okurumuz Ali Çetin basit bir soru soruyor:
“AKP ordunun darbeye teşebbüs bile etmeyeceğinden
o kadar emin olmasa TSK’nın üzerine bu kadar pervasız gidebilir miydi?”

Grupta heyecan!
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında savcının fezleke hazırlaması ve dokunulmazlığını kaldırma talebine CHP grubu sert yanıt verdi...
Bütün grup hep bir ağızdan Kılıçdaroğlu’nun suç sayılan sözlerini tekrarladı...
Böylece savcıya “Hodri meydan, gel bizim hakkımızda da fezleke hazırla” mesajı gönderdi.
Akşam da televizyonlarda bu konu üzerinde tartışma açıldı:
- Acaba savcılık sözleri tekrarlayan milletvekillerine dava açar mı?
Basit bir gerçeği herkes unuttu...
O gerçeği eski CHP Milletvekili Şahin Mengü anımsatıyor:
“Meclis çatısı altında sarf edilen sözler suç sayılmaz. Kılıçdaroğlu’nun sözleri suç sayılsa bile onu Meclis çatısı altında tekrarlayanlar suç işlemiş sayılmaz. Ancak gider Meclis dışında mesela Anıtkabir’de ya da Silivri mahkemesinin kapısında tekrarlasalardı o zaman suça iştirak söz konusu olabilirdi...”

Haberin Devamı

Kandıra mektubu
Son KCK operasyonları sırasında tutuklanan eski Şırnak Milletvekili Mahmut Alınak, Başbakan Erdoğan’a Kandıra F Tipi hapishanesinden bir mektup göndermiş. Özetle şöyle diyor:
“...12 Eylül hapishanelerinde de yattım. Ağır işkenceler gördüm, ama soyundurularak aranmadım. Gel gör ki, ‘ilahi adalet, kardeşlik ve insan hakları’ sözcüklerini dilinden düşürmeyen iktidarınız zamanında hapishanede soyundurularak arandım.
Ben ve benimle birlikte yedi kişi kelepçeli olarak getirildiğimiz Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nin idari bölümüne kadar ayrı noktalarda tam on dokuz defa arandık. Aramalar X Ray cihazından geçirilmenin yanında, ayakkabılarımızın içine kadar ayrıntılı olarak yapıldı. Buna rağmen cezaevi idari bölümünde eroin ve esrar taşıyormuşuz gibi bizden soyunmamız istendi. Biz toplu halde haysiyet kırıcı olduğunu söyleyerek soyunmayı reddettik. Bunun üzerine pazartesi günü (geldiğimizde cumartesiydi) gelecek ekiplerin müdahalesi ile zor kullanılarak soymakta tehdit edip, bizi bir tecrit odasına kapattılar. Üç saat kadar o soğuk odada bekletildik. Yanımdakiler gencecik insanlardı, onların saldırıya uğramalarına ve dövülerek soyundurulmalarına yüreğim izin vermedi. Bunun üzerine soyunmayacağımızı, ancak soyarak arayacaklarsa bunu kendilerinin yapmasını söyledik. Böylece bizi bir odada tek tek soyarak aradılar. Sonra öğrendik ki, tüm F Tipi cezaevlerinde aynı uygulama hüküm sürüyormuş...”

Haberin Devamı

Son 10 yılda öğrendiğimiz bir şey varsa o da
Öcalan’ın yalnızca Apo’nun soyadı olmadığıdır...
Gülhan Elmas

Bülent Arınç, “Tutuklu milletvekilleri bırakılsın” demiş.
Allah, Allaaahhh! Bırak o zaman!
Fahrettin Fidan

Economist Intelligence Unit’in Demokrasi Endeksi’nde Arnavutluk 87’nci, Türkiye 88’inci olmuş.
Enver Hoca’nın ülkesi Fethullah Hoca’nın ülkesini burun farkıyla geçmiş demek...
Haldun Ertem