Yöktör aranıyor
YÖK adlı kuruluş ne yaptığını bilecek durumda mı? Hiç sanmıyoruz...
YÖK, hafta başında yaptığı toplantıda Giresun Üniversitesi’nde 18 Haziran 2010 tarihinde yapılan seçimlerin yenilenmesi kararı aldı... Sebebi mi?
Giresun Üniversitesi’nde 18 Haziran’da yapılan rektörlük seçiminde Prof. Halil İbrahim Bahar 31, Prof. Mustafa Türkmen 29, Prof. Aygün Attar 21, Prof Ayhan Bölük 4, Prof. Yılmaz Can 2, Prof. Murat Teker 1 oy almıştı...
YÖK Genel Kurulu, hiçbir gerekçe göstermeden oyların yüzde 70’ini alarak ilk iki sıraya yerleşen adayları liste dışı bıraktı... Prof. Aygün Attar’ı birinci sıraya, 4 oy alan adayı ikinci sıraya, 2 oy alan adayı ise üçüncü sıraya yerleştirdi. Bu sırada adaylardan 2 oy alan Yılmaz Can istifa edince liste Cumhurbaşkanlığı’na sunulamadı.
Ve YÖK bu hafta başında (tarihinde ilk kez) çözüm olarak seçimleri yenileme kararı aldı.
YÖK’ün yeni seçimde şu anda rektörlüğe vekâlet eden Prof. Ersan Bocutoğlu’nu veya Yılmaz Can’ı destekleyeceği, bu iki isimden birine seçim kazandırarak rektörlüğe getireceği söyleniyor.
İşin bu yanı bir kenara...
Kararın bundan sonra içinden çıkılmaz kargaşalara yol açacağı görülemiyor mu?
Bundan sonra üniversitelerde yapılacak seçimlerde sonuçlardan memnun olmayan öğretim üyeleri kendileri istifa edip listeden çıkarak.. Ya da listeye girememişlerse az oy alan adayları istifa ettirerek seçimleri yeniletebileceklerdir... İşin yoksa durmadan seçim yenile...
Bu kadar basit bir sakıncanın sonuçları nasıl olur da tahmin edilemez...
Erdoğan’ın “çılgın projeleri” merak konusu oldu.
Her neyse “ülkenin ulusal, üniter, laik, demokratik, sosyal hukuk devleti özelliklerini değiştirme” projesinden daha çılgını olamaz...
Gülhan Elmas
KaPeSeSe...
KPSS sınavları tekrarlanacak... Bu sınava kopyacılığı kesinleşmiş adaylar da girebilecek.
Nedense bu gürültü arasında kopyacılara hiçbir ceza verilmedi...
Kopya çekenle çekmeyen bir sayılabilir mi?
Bu durumda kopyacılar yeniden kopya çekmekte sakınca görmeyecekleri gibi...
Çekmeyenler de, suç cezasız kaldığına göre rahatça kopyaya teşebbüs edebilirler.
İstenen bu mu?
Bu arada.. ÖSYM Başkanı Yarımağan istifa ederken... Onun bağlı olduğu YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın hiçbir şey olmamış gibi yerinde oturuyor olması olağan karşılanabilir mi?
Kopya olaylarının son iki - üç yılda yani Yusuf Ziya Özcan’ın YÖK Başkanlıığı’yla birlikte patlak vermesi onun baş sorumlu olduğunu göstermiyor mu?
Dr. Gürsel Çetin kendini liberal aydın olarak tanımlayan köşe yazarlarına iki soru soruyor:
1- Türkiye’de ABD desteği olmadan bir darbe yapmak mümkün mü?
2- ABD 2002 yılından beri hangi siyasi oluşumun arkasında?
Virüs - bakteri
Özellikle et, tavuk ve yumurtada bulunabilen, tavuk iyi muhafaza edilmediği veya pişmediği zaman kolayca ortaya çıkan “salmonella”dan “virüs” diye söz etmiştik. Hekim dostlar uyardı. Salmonella virüs değil, bakteriymiş. Bakteri antibiyotik ile tedavi edilirken virüse karşı antibiyotik etkili olmazmış. Dr. Nevzat Gülçelik ek bilgi verdi.
Mikroplar bakın hangi hastalıklara yol açıyor:
1- Bakteriler (Tetanoz, Difteri, Tifo, Verem vs.)
2- Virüsler (Nezle, Kuduz, HIV, Kabakulak, Hepatit vs.)
Hekim dostlara bu bilgiler için teşekkürler.
Abdullah Gül, Amerikalı şirket yöneticilerine, “Türkiye gibi riski az, kazancı yüksek ülke zor bulursunuz” demiş.
Yani işportacı diliyle; “Koş vatandaş koş... Batan geminin malları bunlar” demiş!
F. Fidan
Yeni sayfa...
BDP heyetiyle görüşen Bakan Cemil Çiçek mutluydu:
- Yeni bir sayfa açtık...
Ne güzel... BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da mutlu:
- Yeni bir anayasa konusunda görüş birliğine vardık, diyor....
Bu da güzel... Ama biz meraklar içindeyiz. BDP’nin anayasal istekleri aşağı yukarı belli:
- Kürtler Anayasa’ya kurucu ortak olarak dahil edilsin.
- Değişmez 3. madde değişsin, “millet” kavramı çıkarılsın.
- “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür” diyen 66. maddeden Türk sözcüğü çıkartılsın.
- Kürdistan Özerk bölgesi kurulsun.
- Bölgenin ayrı meclisi, bayrağı, güvenlik gücü olsun...
- Madde 42 değiştirilerek anadilde eğitime izin verilsin...
Acaba hükümet bu değişiklik taleplerinden hangisini kabul etti. Meraktayız doğrusu...
Atatürk’e ekstra ceza!
Muğla’nın Yatağan ilçesindeki düz lise anadolu lisesine dönüştürülünce yönetmeliğe göre yeni bir ad konması gerekiyordu. Aynı yönetmeliğe göre bunu ilçedeki okul yöneticilerinden oluşturulacak bir komisyon yapacaktı. 12 yöneticiden oluşan komisyon bir süre önce toplandı, 9 yönetici Yunus Emre, 3 yönetici Atatürk adını önerdi. İsim konusu henüz resmiyet kazanmamıştı ki yerel bir gazete bu olayı, “Atatürk 9’a üç mağlup oldu” diye verdi.
Sonra ne mi oldu? Olayı basına sızdırdıkları gerekçesiyle komisyonun bütün üyeleri cezalandırıldı. Nasıl cezalandırıldı derseniz... Yunus Emre adını önerenler sadece ihtar cezası ile... Atatürk adını önerenler ihtara ilaveten kınama... Artı 1/30 oranında maaştan kesinti... Artı bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması... Artı sürgün cezası ile.
CHP Muğla Milletvekili Ali Arslan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’ya bu tuhaf cezaların nedenini sordu. Cevabı biz de merakla bekliyoruz...
