Şehri kahve kokuları sardı
Sayıları 15 bini aşan Londralı kahveseverler bir kahve festivalinde buluştu. Bugün, son günü olan festivalde toplanan para kahve üreten Afrika ülkelerine temiz içme suyu sağlamak için kullanılacak
Çoğu kişinin sabah uyandığında kendine gelmek için aradığı ilk şey olan kahve bu haftaki festival konusuydu. Perşembe günüden beri Londra’nın her yeri buram buram kahve kokuyor. Londra’nın 15 bini aşan kahve severi, 25’inden itibaren güzel dört gün geçirdiler. Kahve Festivali tek bir alanda gerçekleşmedi; Hyde Park, Soho, Shoreditch gibi farklı mekanlarda yer aldı.
Festival sadece kahve içerikli değildi. Yemek stantları, müzik şovları gibi davetkar artıları da vardı. Usta kahveciler için de birkaç yarışma düzenlenmişti. Latte Art yarışması ve En İyi
Tat yarışması bunlardan bazıları.
Ve tabii ki Londra’nın her köşesinde bulabileceğiniz gibi
sanat da bu festivalin içindeydi.
Hedef 100 bin kişi
David Lynch’in 90’lı yıllarda ses getiren Twin Peaks dizisinden esinlenilmiş bir sergi ve kahve temalı kompozisyon yarışması düzenlendi. Shoreditch ve Soho arasında kalan bölüme “laboratuvar” ismini vermişler. Burada Lindt, Lavazza gibi kahve ve çeşnileri üzerine farklı programlar, konuşmalar ve münazaralar yapıldı. Buna ek olarak teknik bilgiler de konuşuldu, kahve ile ilgili tavsiyeler verildi. Kahve sanatını uzmanından öğrenmek isteyenler için çok faydalı bir atölye de geliştirilmişti.
Festivalin yardım yönü de vardı. Biletlerin yüzde 50’si Waterfall adlı proje ile Afrika’daki özellikle kahve üreten ülkelere temiz içme suyu sağlamak için kullanılacak.
Hedef bir milyon pound toplayarak 100 bin kişiye ulaşmak.
Otistik bir çocuğun ağzından...
Londra’nın en prestijli tiyatro ödülü olan Laurence Olivier Ödülleri, her yıl Londra Tiyatro Derneği tarafından seçilerek veriliyor. İlk olarak 1976’da gerçekleştirilen ödül töreni bu akşam 37’nci yılını kutlayacak. Ödül aslında ilk defa West End Tiyatrosu Ödülleri Derneği (Society of West End Theathre Awards) ismiyle verilmeye başlamıştı fakat 1984 yılında İngiliz oyuncu Sir Laurence Olivier’nin ismini aldı. Bu ödül Amerika’nın Broadway’deki Tony Ödülleri ile eşdeğerde. Başlangıçta sadece 12 kategoride ödül dağıtımı yapılırken ilerleyen yıllarda bu sayı ikiye katlandı. “The Curious Incident
Of The Dog In The Night-Time” adlı oyun sahneye yeni konmuş olmasına rağmen en çok konuşulanlardan biri oldu. Sekiz dalda aday olan oyun Mark Haddon’un yazdığı kitaptan esinlenilerek hayata geçirilmiş. Babasıyla yaşayan otistik bir çocuğun ağzından yazılmış olan bu senaryo İngiliz tiyatrosunun en önemli ödülünde büyük ses getirmeyi başardı. Gelecek yıl Olivier Ödülleri’nin oylama bölümü halka açılacak. Özellikle dans ve opera kategorisinde halk oylamasına ihtiyaç duyulduğu açıklandı. n
