Hollandalı Ahmet’e veda

25 Ağustos 2013

Ramazan Bayramı’nın birinci günü, kıyılarımızdaki koyların hemen hepsi tekne doluydu. Koylarda demir atacak yer yoktu. Kaderin cilvesine bakın ki yine bayramın birinci günü, ilk Yat Kulübü’nün kurcusu Ahmet Özkal (Hollandalı Ahmet) aramızdan ayrıldı



Hollandalı Ahmet’i yelkencilik, yat turizmi ve gezi denizciliği ile ilgilenen hemen herkes tanır. Denizcilikle ilgilenmeyip de arkadaş teknesi ile dolaşanlarda da güzel atmosferi ve harika yemekleri ile iz bırakmıştır. Türkiye’de yat turizmi başlamamışken, bir avuç denizcinin Ege’de dolaştığı günlerde, bugünleri görüp Türkiye’de ilk yat kulübünü kuran Ahmet Özkal, namı diğer Hollandalı Ahmet 71 yaşında aramızdan ayrıldı.
Kıyılarımızda tekne dolaşmadığı bir dönemde Hollandalı Ahmet, Marmaris’in Kumlubükü Koyu’nda, 1981 yılında ilk yat kulübünü açtı.
35 teknelik bir iskele ve küçük bir lokanta ile hizmet vermeye başladı. Hollanda’da lokanta işletmenin verdiği avantajla Ege’nin taze sebze ve balıklarını, Hollanda tecrübesi ile birleştirip müthiş lezzetler sunuyordu. Namı çok hızlı duyulunca, Avrupa Jet Sosyetesi de Türkiye’nin kalburüstü insanları da, mütevazı yelkenciler de Hollandalı Ahmet’e uğramadan geçmez oldular.

Yazının Devamı

Dışarıda fırtına yok ama marinadan çıkamıyorum

18 Ağustos 2013

Marinada kalıp seyre çıkmayan denizcilerin temel gerekçesi fırtınalı havadır. Orhaniye Martı Marina’nın çevresinde sayısız cennet gibi koy olmasına rağmen, marinanın içindeki atmosfer öylesine çekici ki dışarıda süt liman hava olmasına rağmen marinadan çıkmak istemiyoruz hiç

Martı Marina, bulunduğu konum itibarıyla Türkiye’nin en güzel marinalarından biri... Tam cennetin içinde... Yatçılar için ideal olan, marinadan çıkıp etrafı ağaçlarla çevrili sakin bir koya demirlemektir. Orhaniye’deki Martı Marina’dan çıktıktan sonra, kısa mesafelerde cennet gibi sayısız koy var.
Marinanın bulunduğu Orhaniye Koyu da eşsiz güzellikte. Marinanın atmosferi deseniz keza öyle. Öğleden sonraları başlayan hafif esinti, bu sıcaklarda marina içinde sıkılmadan vakit geçirmenizi sağlıyor. Özellikle Okan Kitapçı’nın işlettiği Mistral görülmesi, yaşanması gereken
bir tesis. Ege mutfağı ve Tayland mutfağından harika örnekler sunuyor. Mistral, sadece bir lokanta değil. Çam ağaçları, begonviller, sardunyalar içinde havuzu, plajı, barı ile tam bir çekim alanı. İnsanın marinadan ve Mistral’den ayrılıp seyre çıkası gelmiyor. Canlı müzik yapan müzisyenlerin yanı sıra kimi akşamları da Okan Kitapçı,

Yazının Devamı

Kalabalık Rodos’ta sakin bir koy

11 Ağustos 2013

Sert bir havada Rodos seyri yaptık. Adanın doğusunda harika bir koy ve restoran buldum. Tahminlerinde yanılmayan Yunanistan’ın Poseidon sitesi ile bizim Meteoroloji, üç gün üst üste 7 kuvvetinde fırtınamsı rüzgar verirken, dönüşte mutedil bir hava vardı

Mandraki Limanı girişindeki iki sütun üzerinde dev bir Zeus Heykeli yer alırmış. Şimdi Zeus’un ayaklarının bastığı bu yerde geyik heykelleri bulunuyor.

Yıllardır Rodos’a gitmemiştim. Marmaris’in hemen karşısında çok popüler olan bu Yunan Adası’nın Mandraki Limanı’nda bağlanacak yer bulmak gerçekten çok zor. Aradan geçen zaman içinde limana acenteler sayesinde bir düzen gelmiş. Marmaris’ten çıkmadan önce acenteyi arayıp yer ayırttığınızda bir sorun yok. (Tekneyle gidecekler için Navigo acentesinden Rodoslu Türk Figen Karayousuf’un telefonu: 0030 694 010 8130) Yer bulma, giriş ve transitlog işlemleri için 50 avro acente alıyor, 50 avro transitlog bedelini de Liman otoritesine ödüyorsunuz. 25 avro da limanda bir günlük bağlama parası... Aldığımız translogla üç aya kadar Yunanistan sularında gezme olanağı var. Biz iki gün Rodos, sonra da Simi’ye, oradan da diğer adalara geçme planları yaptık. Denizde yapılan planlara hiçbir

Yazının Devamı

Marinalar, denizcilik ve turizm...

4 Ağustos 2013

Bu yaz herkes Yalıkavak Palmarina’yı ve bu marinadaki restoranların fiyatlarını konuşuyor. Palmarina gibi marinalara ihtiyacımız var ama bütün marinalar onun gibi olmaya kalkarsa ortada denizci kalmaz. Palmarina’nın turizme katkısını alkışlarken Marmaris Yat Marina gibi denizci dostu marinalara ihtiyacımızı hiçbir zaman unutmamalıyız

Marmaris Yat Marina, Akdeniz’in en büyük marinası. Fiyatları makul, bakım onarım bakımından da mega yatlara en iyi servis sağlayan marinaların başında geliyor.

Bu yaz gazetecilerin kaleminde, herkesin dilinde Bodrum Yalıkavak Palmarina var. Marinanın yenileme inşaatını gezdiğim mart ayında “Sadece Türkiye’nin jet sosyetesi değil, dünya jet sosyetesi Palmarina’ya akacak, Güney Fransa ve İtalya’dan çok sayıda mega yat Türkiye’ye gelecek” diye yazmıştım.
İnşaat tamamlandıktan sonra Palmarina’ya henüz gitmedim. Ortalık sakinleştikten sonra ziyaret edeceğim. Ama okuduklarımdan anladığım kadarıyla Yalıkavak Palmarina, sadece teknelerin bağlandığı bir liman olarak değil, bir turizm merkezi olarak sivriliyor. Lüks butikler ve
restoranları ile ön plana çıkıyor. Restoranlarda ve barlarda astronomik hesaplardan söz ediliyor.
Şimdilerde

Yazının Devamı

Marina, Ayvalık’a değer katıyor

28 Temmuz 2013

1999-2000 yıllarında bağlandığım Setur Ayvalık Marina’yı ziyaret ettiğimde resmen tanıyamadım. Marina, yenileme yatırımları ile güzelleşmiş. İçindeki Marin Bistro restoran ise yörenin en lezzetli meze ve yemeklerini sunuyor

Bu mevsimde Güney’de sıcaklar iyice kavuruyor. Zamanı olanlar için en iyi rota, Orta
ve Kuzey Ege diye sık sık hatırlatıyorum. Geçtiğimiz hafta Midilli’yi yazdım. Bu hafta da
biraz Ayvalık’tan bahsedeyim.
Ayvalık, çevresindeki çok sayıda ada ve liman içindeki koylarla, yatçılara birçok demirleme olanağı sunuyor. Hava kuzeyden de esse, güneyden de esse, yörede “eşek imbatı” diye tabir edilen batıdan da esse, korunaklı bir demir yeri bulmak mümkün. Ayvalık Liman içinde de Cunda Adası Balıkçı Barınağı ile Setur Ayvalık Marina bulunuyor.
1999-2000 yılları arasında tekneyi Setur Ayvalık Marina’da bağlamış, Kuzey Ege Bölgesi’nin tadını çıkarmıştım. 15 gün kadar önce gittiğimde, marinayı tanıyamadım. Yapılan yenileme yatırımları ile çok derli toplu, güzel bir marina olmuş. Hem Setur Marina üst yönetimini, hem de Ayvalık Marina Müdürü Umut Tepedelenlioğlu’nu tebrik etmek gerekiyor. Kara alanında mezeleri ve yemekleri çok güzel, Marin Bistro adında bir

Yazının Devamı

Festival bahane, Midilli şahane

21 Temmuz 2013

Uzo Festivali nedeniyle Midilli’yi ziyaret ettim. Esasında festival bahane idi. Midilli Alternative Sailing Club’ın kurucusu George Malakos ile adanın etrafında yelken yapıp Midilli’nin güzelliklerini keşfettik. Setur’un Midilli’de marina alması da Türk yatçılar için büyük kolaylık sağlıyor

Harika mimarisi ile Agios Therapantos Kilisesi, Midilli Limanı’nın silüetini güzelleştiriyor. Limanın güneyindeki tavernalarda, başta ahtapot ve kalamar olmak üzere nefis yemekler yiyebilirsiniz.

Midilli’nin her tarafı görülmeye değer çok güzel korunaklı koylar bulunuyor. Zamanı olanlar için adanın her yerini dolaşmalarını hararetle öneriyorum.

George Malakos ve eşi Mirelle dümende. Biz tatlı bir meltemle yelken yapıyoruz, güneş, Midilli’nin tepeleri ardında güne veda ediyor.

amanı olanlar için bu mevsim için gezilecek en güzel bölge Kuzey Ege. Çeşme, Ayvalık, Bozcaada ve tabii doğal olarak da bu bölgedeki komşu adalarımız Sakız, Midilli gibi adalar...

Yazının Devamı

Rüzgarınız bol değil, kolayına olsun

14 Temmuz 2013

İyi dilek temennisi olarak “Rüzgarınız bol olsun” diyorlar. Bol dediğiniz rüzgar, 8-9 kuvveti bulduğu zaman ateistler bile tek Tanrı’ya inanmaya başlıyor. İşin doğrusu Sadun Boro’nun dediği gibidir aslında: “Rüzgarınız kolayına, denizleriniz sakin, neşeniz daim olsun”

Yelkencilerin en sevdiği rüzgar hızı 15 ile 25 knot arasındadır. Hele bir de kafadan değil de kıç omuzluktan gelirse işler iyice kolaylaşır, o yelkenin keyfine diyecek yoktur. Bu fotoğraf, 15 knot civarında esen bir rüzgarda, Marmaris koyunun içinde çekildi...

er alanda olduğu gibi denizcilikte de doğru bildiğimiz yanlışlar vardır. Geçenlerde bir arkadaşımın denizcilik ve yelkenle ilgili bir yazısını okuyordum. Kendisi aynı zamanda iyi bir yelkencidir de... Yazının sonunda iyi dilek temennisinde bulunmak adına, “rüzgarınız bol olsun” diye yazmış. Esasında çok yanlış. Rüzgarınız bol olsun temennisini, sadece birkaç kişiden duysam geçip gideceğim ama son zamanlarda iyi niyet dileği adına bunu söyleyenler çoğaldığı için artık yazayım dedim.
Bu iyi niyet temennisini dilimize Sadun Boro kazandırmıştır. Doğrusu “Rüzgarınız bol olsun” değildir. Sadun Abi’nin sözü tam olarak şudur:
“Rüzgarınız kolayına,

Yazının Devamı

Başbakan’ın gizli cenneti

7 Temmuz 2013

Başbakan’ın geçtiğimiz hafta İzmir, Urla’da çok az kişinin bildiği Hacılar Koyu’nda tatil yaptığı haberleri çıktı. Esasında o koyun adı Sarpdere’dir. Sadun Boro, “Vira Demir” adlı rehber kitabında burası için “Çeşme-Kuşadası arasındaki en güzel iki koydan biridir” der. Burayı çok az kişi bilir ama herkesin bildiği sosyetik tatil beldesi Alaçatı’nın sadece üç koy bitişiğindedir. Burası, benim de yazmaya elimin gitmediği favori koylarımın arasındadır

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta sonu kimseye haber vermeden gittiği İzmir, Urla Zeytineli Köyü’nün sahilindeki Hacılar Koyu, orta Ege’nin az bilinen en güzel koylarından biridir. Esasında bu koyun gerçek adı Sarpdere’dir. İlçe sınırları bakımından Urla’ya bağlı olmakla birlikte Çeşme yarımadasının güneyinde yer alır. Alaçatı ile Sığacık arasındadır. Denizden girişte hemen iskele baş omuzluğunuzda kalan bölgede içinde cami de bulunan bir site inşa edilmiştir. Bu nedenle halk arasında Hacılar Koyu olarak da anılır.
Ünlü denizcimiz Sadun Boro, “Vira Demir” adlı kitabında Sarpdere için şöyle yazar: “Çeşme-Kuşadası güzergahı üzerinde, hem en korunaklı, hem de en güzel doğaya sahip koylardan bir tanesi Sığacık

Yazının Devamı