Mikdat Kadıoğlu

Mikdat Kadıoğlu

kadioglu@itu.edu.tr

Tüm Yazıları

Yaza kadar ülkemizde aylık ortalama hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin altında olması beklenmiyor

Şimdi, arkada bırakmakta olduğumuz yıl için değerlendirme yapıp önümüzdeki yıla bakmanın zamanıdır... Bugünlerde hâlâ İtalyanların “oryantal blok” dediği hava paterninin etkisinde olacağımız tahminine güvenerek yazıyorum. Omega harfine benzer şekildeki meteorolojik blok, voleybolda yapılan blok gibi bir şey. Voleybolda rakipten gelen top, meteorolojide ise Balkanlar üzerinden gelen yağış durdurulur. Omega harfinin ortası soğuk ve yağışlı, sağı ve solu ise sıcak ve kurak olur. Şimdi omega blokunun sağında İspanya, ortasında İtalya ve Avrupa’nın bir kısmı, solunda ise Türkiye var. İtalyanların “doğulu” anlamında kullandığı oryantal kelimesi “dansöz” olarak da algılanabilir. Eğer hava dansöz gibi kıvırmazsa, yeni yılın başında İspanya ile Türkiye’nin ortası ve doğusunda kar yağışı hayal.
Benzer şekilde, 2013 yılı mart ayında güneş lekelerinin sayısı zirve yapacağı için sıcak bir yaz hayal etmiştik. Dünyadan bakınca güneşin üzerinde siyah lekeler olarak görülen
patlamaların sayısı son 11 yılın en yüksek noktasına çıktı ama hava yine sürprizlerle doluydu. Önce South East European Virtual Climate Change Center (SEEVCCC) olarak bilinen merkezin iklim analizlerine bakalım.
1961-90 yıllarına karşılık gelen 30 yılın ortalamasına bir “mevsim normali” diyelim. Geçtiğimiz 2012-13 kışının
son iki ayı ve 2013 yılının ilk ayında Türkiye’nin neredeyse her tarafında hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde geçti. Karadeniz kıyılarıyla beraber Sinop civarı şiddetli olmak üzere kurak bir kuşak güneye doğru Akdeniz’e inerek neredeyse ülkemizi yağışlı ve kurak şeklinde ikiye böldü.
İlkbaharın sonuna doğru Karadeniz kıyıları ve İç Anadolu’nun kuzeyinde hava sıcaklıkları 3 dereceye kadar mevsim normallerinin üzerine çıktı.
Mart ayında Karadeniz bölgesi mevsim normallerinin üzerinde yağış almasına rağmen ilkbaharın geri kalanında ve yazın başında kuraklıkla karşı karşıya kaldı. Ordu ve Giresun’da kuraklık nedeniyle çiftçiler yağmur duasına çıktı, fındık beklenen rekolteye ulaşamadı.

Türkiye’yi daha çok etkileyen hortum dört günde üç can aldı
Mart ayında Karadeniz, Marmara ve Ege kıyıları mevsim normallerinin üzerinde yağış alırken, İç Anadolu ve Akdeniz kuraklık yaşadı. Bu durum nisan ayında tersine döndü ve mayısta kötüleşti. Yaz aylarında sıcak yaz mevsimi beklentilerinin aksine hava sıcaklıkları büyük ölçüde mevsim normallerinde oldu. Yaz aylarında kuraklık ise neredeyse tüm Anadolu’da arttı. Sonbaharın başında mevsim normallerinde olan hava sıcaklıkları ekim ayında kıyılar hariç neredeyse her yerde mevsim normallerinin altına düştü. Eylül ayında Doğu Karadeniz ve Akdeniz yağış alırken Ege ve İç Anadolu’da şiddetli kuraklık görüldü. Ekim ayında bu durum tersine döndü; Marmara, Ege ve Doğu Karadeniz yağışlı oldu ama kasım ayında sadece Ege’nin güneybatısı yağış alırken ülkemizin büyük bir kısmı kuraktı.
2013-14 kışının başında da Karadeniz ve Akdeniz kıyıları hariç Türkiye’nin batısında şiddetli olmak üzere kuraklığın etkisinde girdik. Bu durumda, İstanbul’da barajlardaki su seviyesinin düşmesi bariz bir hal aldı ve Nasreddin Hoca’nın maya çaldığı göl bile kurudu. Yağmurla beslenemeyen Sapanca Gölü’ndeki su seviyesi de endüstriyel kullanımın artması nedeniyle son 7 yılın en düşük seviyesine geriledi.
Hava sıcaklığı ve yağış gibi iklim parametreleri 2013’te bu şekilde değişiklikler gösterirken birçok yerde unutulmaz “meteorolojik afetler” yaşanıyordu. Örneğin, Türkiye’yi daha fazla etkilemeye başlayan hortum yüzünden mayıs ayında dört günde
üç kişi öldü, 33 kişi yaralandı. Ağustosta birçok ilimizde olduğu gibi Ardahan’da ceviz büyüklüğünde dolu yağışı, kar yağmış gibi köyleri beyaza bürüdü ve zarar verdi. “10 yıllık yağmur 1 günde yağdı” gibi haberler sıradan oldu; Muğla, Tekirdağ, İzmir, Hatay, Antalya, Samsun ve Karadeniz’in birçok yerinde sellerde can ve mal kaybı yaşandı. En ilginci de Karadeniz’in deniz etkisi ve gökgürültülü kar yağışıyla, değil Urfa’da, Arabistan’da da kar yağışına neden olan 8 Ocak’taki “Sibirya Ekspresi”
dediğimiz soğuk hava dalgasıydı.

Suya ihtiyacın daha çok olduğu bölgelerde kuraklık görülecek
Şimdi yeni yılla birlikte kış havasında sertleşme beklense de SEEVCCC’e
göre, 2014’ün aralık ile mayıs arasında Karadeniz kıyıları, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’nun bir kısmı 1 derece civarında mevsim normallerinin üzerinde sıcaklığa sahip olacak. Yani yaza kadar ülkemizde aylık ortalama hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin altında olması beklenmiyor. Yağışlar ise mayısa kadar Karadeniz, İç Anadolu’nun kuzeyiyle beraber Doğu Anadolu’da yüksek; fakat ülkemizde en çok nüfusun yaşadığı, yani suya ihtiyacın daha çok olduğu Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinin kurak geçmesi bekleniyor.
Uyarı! Bütün bunları sırf siz tahminsiz kalmayasınız diye aktardım. “Önümüzdeki aylar hava nasıl olacak?” birkaç milyar dolarlık bir sorudur. Böyle tahminlere dayalı ciddi işler yapıyorsanız yukarıda tahminlerini verdiğim tek
ve açık bir kaynak yerine daha profesyonel ve birçok kaynağa birlikte başvurulmalıdır. İyi yıllar dilerim!