Eski dost düşman olmaz, diye bir atasözümüz var.
Peki eski düşman dost olur mu?
“Olmaz” diyorsunuz değil mi?
Ben de öyle diyordum ama CHP’deki örnekleri görünce, aklım karıştı.
İl Başkanı Tacettin Bayır’ı devirmek amacıyla başlatılan imza kampanyası sonundaki buluşmanın fotoğrafını görünce, geçmişte yaşananlar film şeridi gibi gözümün önünden geçiverdi.
Dün birbirlerine söylemedik laf bırakmadılar, bugün dostluğa, muhalefete kadeh kaldırıyorlar!
El ele verip CHP’yi kurtarmaya (!) çalışanların, geçmişte birbirlerine karşı nasıl kin ve nefret dolu olduklarını, örneklerle hatırlayalım.
* * *
Mesela Kemal Karataş...
CHP İl Başkanı idi. Tarih, 2009 Şubat...
Dönemin CHP Konak İlçe Sekreteri Cem Aksan, İl eski Başkanı Zikri Dursun, İl eski yöneticisi Bayram Kurt ve Konak Belediyesi Meclis üyesi Ümit Kaya’dan öyle bir çalım yemişti ki Karataş, bir daha kendine gelememişti.
Adı geçenler, Kemal Karataş’ın, yasal süresi içinde İl Başkanlığı görevinden istifa etmeden aday gösterildiğini, bu yüzden adaylığının kabul edilmemesi gerektiğini öne sürmüşler, itiraz etmişlerdi.
Bu itiraz kabul edilmiş ve Kemal Karataş’ın Konak Belediye Başkan adaylığı düşmüştü.
Ya şimdi? O zaman birbirlerini vurmaya kurşunları olmayan bu isimler (Bayram Kurt hariç), bugün birlikte hareket ediyorlar.
Acı ama gerçek.
* * *
Mesela Bülent Baratalı...
Kendilerini Önder Sav ve ekibini her fırsatta eleştiren bir isim olarak tanıdık.
Bugün, Sav’ın en büyük savunucuları arasında bulunuyor.
İmzacılar arasında bulunan Baratalı’nın en yakın silah arkadaşı, her zaman olduğu gibi yine bir dönemin İl Genel Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Yücel Özen’in, Mehmet Süne ile yaşadığı cemaat polemiği de hafızalardan silinmedi.
* * *
Mesela Mehmet Süne...
Dönemin CHP Buca İlçe Başkanı Mehmet Süne de Bülent Baratalı ve Yücel Özen’e çok sert eleştiriler yönelmişti.
Süne de şimdi geçmişi unutup, Baratalı ve Özen ile el ele vermiş durumda.
* * *
Mesela Rıfat Nalbantoğlu...
İl Başkanı idi. Kemal Karataş ve Ertam Özen’in de aralarında bulunduğu bir grup, Nalbantoğlu’nun Önder Sav’a yakınlığından dolayı görevden alınmasını istediler. Alındı da... Hatta Ekrem Bulgun’u istediler, onu da başa getirttiler.
Rıfat Nalbantoğlu da maalesef, unutkan olmuş!
O da içine nasıl siniyorsa, kendisini görevden aldıranlarla ortak hareket edebiliyor.
Ne kadar ilginç değil mi?
* * *
Mesela Sıtkı Kürüm... Mesela Ali Yılmaz...
Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm ile CHP eski Konak İlçe Başkanı Ali Yılmaz arasında geçmişte yaşananları acaba kaç kişi hatırlıyor?
Hatırlatayım: 2005’te Konak İlçe Başkanı olan Kürüm, eski İlçe Başkanı Yılmaz tarafından, naylon üye yapmakla suçlandı.
Yılmaz, naylon üyeler arasında Kürüm’ün yeğeni Erdoğan Kürüm’ün yanı sıra başka isimleri de telaffuz etti.
Dahası, Kürüm’ün Karabağlar Belediye Başkanlığı’na aday olmasını kabullenemedi, tepki verdi.
İsyanlardan bir sonuç alamayınca, Manisa’ya gitti, oradan milletvekili aday adayı oldu.
Aday gösterilmeyince, İzmir’e döndü.
Ali Yılmaz, bugün kiminle birlikte siyaset yapıyor dersiniz?
Cevap: Sıtkı Kürüm.
İster inanın, ister inanmayın; Ali Yılmaz ile Kürüm arasından su sızmıyor.
Eskinin Kürüm karşıtı Mustafa Düzyol’un da Kürüm ile birlikte çalıştığını belirtmeden geçmeyelim. İl Başkanı olması engellenen Gaziemir İlçe eski Başkanı Yüksel Demirsoy da, adaylığını engelleyenlerle ortak hareket ediyor.
* * *
Sözün kısası...
Gördüğünüz gibi eski düşmandan dost oluyormuş!
