Muhittin Akbel

Muhittin Akbel

muhittin.akbel@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları

Franchise sistemi, kendi işinin patronu olmak isteyen iyi niyetli nice insanları batırdı.

Hayaller yıkıldı, başa dönüldü.

Çünkü girişimci, büyük bir riskin altına sokuldu.

İzmir merkezli JP Gıda’nın girişimcilere iade garantili iş teklifini okuyunca kafam karıştı.

Haberi satır satır okuyunca, girişimci adına ayakları yere basan bir teklif olduğunu gördüm.

Anlaşılan o ki...

Kendi işini kurmak isteyen ancak riskleri ölçmekte zorlanan girişimcilere inanılmaz bir kolaylık sağlıyor JP Gıda...

***

Juice Planet; taze meyve ve sebzelerden sağlıklı, katkısız, lezzetli, doğal karışımları tüketiciye kafe ve kiosk formatında tüketiciye sunuyor.

Haberin Devamı

JP, girişimciyle birlikte, faaliyet gösterilecek mekanın fizibilitesini yapıyor.

Sonuç olumluysa, o işe yapılacak tüm yatırımı JP Gıda üstleniyor. Size fıstık gibi bir işyeri sunuyor. Girişimciye açık ve net biçimde diyor ki:

“Dene; eğer karlı görüyorsan, işinin sahibi ol. Yok para kazanamadın, aynen JP’ye iade et.”

***

JP Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Demir, güvenli bir girişimcilik modeli geliştirdiklerini, işinin patronu olmak isteyenlere bir fırsat kapısı açtıklarını söylüyor.

Bu modelin, Türkiye’de bir ilk olduğuna vurgu yapan Demir, işleyişi şöyle özetliyor:

“Juice Planet markasıyla şu anda 40 noktada tüketiciyle buluşuyoruz. Girişimci, marka isim hakkı ve kirası için işletmenin cirosundan makul bir pay veriyor. İşletmeci, şirketini kuruyor, kendine düşen kar için bize fatura kesiyor. Aylık hesaplaşma ve kar dağılımı yapılıyor. En önemli şartımız, işletmecinin işin başında durması, işi kendisinin yönetmesi ve markamıza uygun duruş sergilemesi. Eğer bu şart yerine getirilmeyecekse, hiç yola çıkmıyoruz. Güvence bedelini kullanırken de JP olarak riski biz alıyoruz. Diyelim ki, işletmeciyle 3 yıllık anlaşma yaptık. 9 ay çalıştı ve vazgeçti. Depozito niteliğinde, 36 aylık olarak aldığımız güvencenin 9/36 oranında kesinti yapıyoruz. Kalan parayı, işletmeciye iade ediyoruz.”

***

Ramazan Demir’in anlattığına göre...

İşletmeci işin başında durduğu, kirayı ciroyla orantılı ödediği için zarar etme riski yok. Ayrıca iş arttıkça eleman alabilecek, satış potansiyeli yükseldikçe hammaddeyi daha çok alacak.

Haberin Devamı

Bu durumda da zarar etme söz konusu değil. Riski asgariye indirme sorumluluğunu üzerlerine aldıklarını belirten Demir, her şeyin yolunda gitmesi durumunda ortaya çıkan sonucu şu cümleyle açıklıyor:

“Girişimcilere, işletmesinin kapasitesi üst düzeye çıktığında, istediği zaman bu modelden çıkmasına ve ana franchise yatırımcısı kapsamına geçmesine fırsat tanıyoruz.”

***

Bu devirde kim kendi işinin patronu olmak istemez ki.

Böylesine güvenceli, girişimciyi riske atmayan bir modelin içinde olmak, pek çok girişimcinin hayali olsa gerek.

9 Eylül ve İzmir

Bugün, İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 95. yıldönümünü kutlayacağız. Kutlamalar, aslında dünden başladı. 4 gün 4 gece sürecek.

Hani diyoruz ya “Keşke Türkiye, İzmir gibi olsa” diye... Coşkumuz, Atatürk ve Cumhuriyet sevdamız, İzmirli duruşuyla her yıl artarak devam ediyor.

Keşke... Türkiye, İzmir gibi olsa...

Haberin Devamı

“Bayrağınızı kapın, coşkuya katılın” deme gereğini duymuyorum.

Çünkü İzmirli, her 9 Eylül’de kenti gelincik tarlasına çevirir. Büyük günümüz kutlu olsun.