Muhittin Akbel

Muhittin Akbel

muhittin.akbel@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


İstabul TEM Otoyolu’nda bir trafik kazası yaşandı, 14 Nisan 2006’da...
Ateşi İzmir’e düştü.
Batıçim Genel Müdürü Necip Terzibaşıoğlu ile eczacı eşi Serpil Hanım’ın kızları Övgü, henüz 28 yaşındayken trafik canavarına kurban gitti.
Makine Mühendisi Övgü Terzibaşıoğlu, özel aracıyla işten evine dönerken Avcılar Kavşağı’nda bariyerleri aşıp karşı yönden gelen TIR’a çarptı hayatını kaybetti.
Uzmanlar, fren izlerinden Övgü’nün sıkıştırıldığı kanaatinde.
Övgü’yü ölüme götüren aracın plakası da sürücünün kimliği de hala belirsiz.
Canavarın bu saatten sonra bulunma ihtimali de yok.
Aile, Övgü’nün adını yaşatmak için okul yaptırdılar.
Bugün Övgü Terzibaşıoğlu Anadolu Lisesi’nde 507 öğrenci öğrenim görüyor.
İki çocuklarından birini kaybeden, Övgü’yü anmadan tek günleri bile geçmeyen Necip Bey ile Serpil Hanım, Övünç’e sımsıkı sarılırken, diğer yandan da “Şimdi 507 çocuğumuz var” diye gururlanıyor.
* * *
Bugün, sevgili Övgü’nün ölüm yıldönümü.
Dün, adını taşıyan okulda anıldı, mevlit ve dualar okundu.
Acılar bir kez daha tazelendi.
Kızını trafik terörüne kurban verdiğinden beri trafik gönüllüsü olan Serpil Hanım, o günden beri, başka annelerin babaların yürekleri yanmasın diye çırpınıyor.
Trafikteki sorunları, yapılması gereken düzenlemeleri anlatıyor, bunları yetkililerle paylaşıyor.
Katıldığı seminerlerde öğrencilere, yetişkinlere, trafik konusunda dersler veriyor.
Ulaştırma ve İçişleri bakanlıklarına, Karayolları Genel Müdürlüğü’ne mektuplar yazan Serpil Hanım, yıllarca, TEM Otoyolu gibi yolların kameralarla izlenmesi gerektiğine işaret etti.
Bu konuda yatırımların, düzenlemelerin yapılmasını istedi.
Trafik cezalarının caydırıcı hale getirilmesinin şart olduğunu her fırsatta dile getirdi.
Sonuç? Bu konuda verdiği büyük mücadelede olumlu sonuçlar aldı Serpil Hanım...
Mesela, kazadan 8 ay sonra, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kazanın olduğu kavşak başta olmak üzere pek çok yere kamera koyarak trafiği kontrol etmeye başlamış.
Zaman içerisinde İstanbul-Ankara, İzmir-Aydın, İzmir-Çeşme otoyollarında da kameralı kontrollere geçilmesiyle, amacına kısmen de ulaşmanın mutluluğunu yaşamış Serpil Hanım...
Kameralar sayesinde otoyollarda faili meçhul kazaların azalması, en büyük tesellisi.
* * *
Kızının ölümünden sonra bir daha direksiyon başına geçemeyen, kendini hayır işlerine ve trafik eğitimine adayan bu yüreği yanık anne, kendisiyle aynı kaderi paylaşan anaların babaların hislerine şu sözlerle tercüman oluyor:
“Trafikte saygı diye bir şey yok. Trafik kazası haberlerini okudukça, acılarım depreşiyor. Alınan önlemlerin, artırılan cezalarının bile caydırıcı olmamasını hayretle karşılıyorum. Yollar yorgun, uykusuz, alkollü sürücülerle dolu. Her gün sorumsuz sürücüler yüzünden canlarımız gidiyor. Ne olur kurallara uyulsa. Aşırı hız yapıp ölmek yerine normal hızda gidilse, başkalarının hayatıyla oynanmasa... Evlatlarımız ölmese, ocaklarımız sönmese... Kaybedeceğimiz üç beş dakika, candan daha mı önemli?”
Serpil Hanım, gözlerinin yaşını silerken sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Alkollü halde direksiyon başına geçip ölüme sebep olanlar, bile bile kuralları çiğneyerek insanların hayatlarını kast edenler, cinayetten, cinayete teşebbüsten yargılanmalı. Bu konuda gerekli yasalar bir an önce çıkarılmalı.”
Bu öneriyi, başta AK Parti milletvekilleri olmak üzere tüm vekillere aktarıyorum.
Yüreği yanık Serpil annenin feryadına kulak verin de şu yasayı çıkarıverin.
Çıkarın da trafik canavarları kendilerine çekidüzen versin.