Nagehan Alçı

Nagehan Alçı

nagehan.alci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

16 Nisan referan- dumunun tozu dumanı sürüyor. Şüphesiz sandıktan çıkan tek bir sonuç ama bu sonucun altından okunması gereken birçok mesaj var... ‘Evet’ kazandı ama aradaki farkın az olması Ak Parti açısından bir düşüş olarak yorumlandı. Bu düşüşü kanıtlamak için de sıklıkla İstanbul ve Ankara’nın kaybedilmesi gösterildi.
Unutmayalım ki 16 Nisan bir referandumdu, bir genel seçim değil. Türkiye önerilen değişikliğin yüzde 51.4 ile kabul görmesiyle yeni bir sürece giriyor. Elbette ‘evet’lerin daha yüksek olması bu sürecin yönetimi ve ilerleyişi açısından daha sağlıklı olurdu. O nedenle de dikkatli ve yumuşak, uzlaşmacı bir zemin üzerinden gitmek taraflar ve tüm vatandaşlar açısından çok daha faydalı.
Öte yandan, bu referandumun sonuçları değerlendirilirken ‘Ak Parti düşüşe geçti, böyle giderse 2019’u kaybeder, bakalım gerekli dersleri çıkarabilecek mi?’ türünden yorumlar doğru yorumlar olmayabilir, Ertuğrul Özkök gibi isimlerin temennilerini tespit olarak yazması avuntudan başka bir şey değil. Böyle duygusal tepkilerin anlamlı olduğunu düşünmüyorum. 16 Nisan’a bakarak Ak Parti’nin miadını doldurmaya doğru gittiğini söyleyenler yine yanılıyorlar. Zira sonuçlar bize böyle bir çıkarımı sağlamıyor.
1 Kasım Ak Parti oyu ile 60 ilin ‘evet’i aynı!
Teker teker bütün il rakamlarını karşılaştırdım. Bu sonuçlar bize çok net bir şekilde şunu gösteriyor: 81 ilin 60’unda ‘evet’ artı-eksi 3-4 aralığında Ak Parti’nin 1 Kasım’da aldığı sonuçları almış. Bunların 17’sinde bire bir aynı oran çıkmış . 18’sinde ise 1 puan artı ya da eksi fark var. Geri kalan, yani 81 ilden 60’ı çıkardığımızda kalan 21 ilin 4’ü hariç hepsi Güneydoğu ve Doğu’da. Güneydoğu ve Doğu hariç Ak Parti’nin 1 Kasım oylarını yansıtmayan iller Gümüşhane, Yozgat, Bayburt ve Osmaniye. Osmaniye malum, Devlet Bahçeli’nin memleketi. Dolayısıyla orada Ak Parti ve MHP toplamına yaklaşık bir sonuç beklerdim, ancak referandumda ‘evet’lerin oranı yüzde 58. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde 2 partinin aldığı oy toplamı ise yüzde 80!
İki parti birlikteliğinin yaradığı tek il
Gümüşhane ve Yozgat’a gelecek olursak... Gümüşhane’de 1 Kasım seçimlerinde Ak Parti ve MHP oy toplamı 91! Referandumda ise ‘evet’ 75’te kalmış. Yozgat’ta ise durum farklı. Nihayet burada 1 Kasım’da iki partinin yakaladığı yüzde 76’ya en yakın sonuç var: yüzde 74. Bayburt ‘evet’in en yüksek çıktığı il. Yüzde 82 bu yönde oy kullanmış ama bu rakam da 1 Kasım’daki Ak Parti MHP toplam oyunun gerisinde kalmış. Zira iki parti toplamı yüzde 93’tü o seçimde.
Geriye kalan ağırlıklı Güneydoğu illerinde ise MHP zaten neredeyse yok. ‘Evet’ler 1 Kasım sonuçlarıyla kıyaslandığında ciddi bir artış göstermişler. Hakkari’de 19 puan artmış, 13’ten 32’ye çıkmış, Muş’ta 17 puan artmış, 34’ten 51’e çıkmış. Bu, Kürtlerin bu sonuçlara olan yadsınamayacak katkısıdır.
Ankara ve İstanbul kaybedildi mi?
Sıklıkla çıkarılan diğer bir sonuç İstanbul ve Ankara’da ‘hayır’ çıkmasına dayanarak Ak Parti’nin bu illeri kaybettiği. Açıkçası, ben de ilk okumamı bu yönde yapmıştım. Halbuki rakamlar bunu söylemiyor! Unuttuğumuz bir şey var: Bu bir referandumdu, yani yüzde 50’nin üzerini alanın hepsini aldığı bir oyundu, bir parti seçimi değildi. Zira yine 1 Kasım sonuçlarına gidelim: Ankara’da Ak Parti’nin oyu ne? Yüzde 49. Bu referandumda yüzde kaç ‘evet’ çıkmış? Yüzde 49! Peki ya İstanbul’da rakamlar ne gösteriyor? 1 Kasım’da Ak Parti yüzde 48 almış, Pazar günü ise ‘Evet’lerin oranı yüzde 49!
İyi de Ak Parti ve MHP birlikteydi referandumda diye hatırlatabilirsiniz, haklısınız... Parti yönetimleri birlikte referanduma gitmiş olabilir ancak yine 1 Kasım seçimleri üzerinden gidersek MHP+CHP+HDP’nin Ankara’daki toplam oyu yüzde 49, İstanbul’da da yüzde 49. Ankara’da ve İstanbul’da ‘hayır’ların oranı ise yüzde 51. Artı Saadet Partisi’nin yüzde 2’lik oyunu da katarsak bire bir örtüşüyor.
Kopuş ya da erime yok
Kısacası, Ak Parti bir erime içinde değil. Ben iktidar partisinin kentlere önem vermesi gerektiğini, dünyayla entegrasyon politikasına geri dönmesinin önemli olduğunu, ABD ve AB ile yeniden yakınlaşma stratejisinin fayda getireceğini düşünüyorum. Öte yandan, bize düşen görev, sonuçları doğru şekilde analiz etmek. Ve bu sonuçlar Ak Parti ile ilgili bir düşüş, bir kırsallaşma ya da kopuşa işaret etmiyor. Temel değişim Güneydoğu’da 1 Kasım’da HDP’ye oy vermiş ortalama yüzde 20’lik bir kesimin bu kez ‘evet’i oylamış olması. Bu dün Rasim Ozan’ın da yazdığı gibi Ak Parti’ye yeniden Kürtlerin gönlünü kazanmanın ne kadar önemli olduğunu, Türkiye’nin dönüşümünü Kürtlerle birlikte yapmanın şart olduğunu gösteriyor. Öte yandan, büyükşehirlerde HDP seçmeni açısından bir fark olmamış görünüyor, yani 1 Kasım’da İstanbul, Mersin gibi illerdeki HDP seçmeni bu kez de ağırlıklı olarak ‘hayır’a gitmiş. O nedenle sandıktan çıkan bir diğer sonuç da HDP’nin eridiği tezinin gerçeği yansıtmaması...