Nagehan Alçı

Nagehan Alçı

nagehan.alci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

En heyecanlı aksiyon filmlerini aratmayan gelişmeler oluyor. Her ne kadar merkezle arasındaki ilişkisi tartışılsa da El Kaide çizgisi olduğu tartışılmaz olan IŞİD dünyanın gözünün önünde şehirleri alarak, insanları öldürerek ve rehin alarak ilerliyor. Bundan 13 yıl önce kendi kuleleri bombalandı diye El Kaide’yi yok edeceğiz diyerek Afganistan’a bomba yağdıran, 11 yıl önce olmayan nükleer silahlar için Irak’a saldıran ABD bu defa kanlı canlı işgal, bir başkonsolosluğa yapılan baskın, ciddi sayıda rehine ve belirsiz sayıda ölüm olmasına rağmen El Kaide’nin Ortadoğu’nun göbeğini ele geçirmesine karşı harekete geçmiyor. Irak ordusu ışık hızıyla buharlaşıyor. Kürdistan yönetimi inanılmaz bir güç kazanıyor. Maliki yönetimi hiçbir şey yapamıyor. Peki, ama bütün bunlar ne anlama geliyor?

Haberin Devamı

Obama büyük hayal kırıklığı
Maalesef Irak’ta bu noktaya gelinmesinin en önemli sorumlularından biri ABD. Baştan sona yanlış, hesapların hatalı yapıldığı, bütün Ortadoğu’yu altüst eden bir denklemle Irak’ı yeniden yaratmaya kalktı ABD. Washington, Saddam Irak’ından kurtulmak için Sünni yönetici sınıfını yok etti, Saddam’a karşıt Şii grupları ve radikal siyasi fraksiyonları güçlendirdi, orduyu ve bürokrasiyi dağıttı, kısacası Sünnileri tasfiye etti .
Bu, Şiilerin, dolayısıyla İran’ın çok güçlenmesine, dengenin bozulmasına ve Ortadoğu’daki tablonun değişmesine sebep oldu. Bu mevcut fotoğrafa Obama’nın vahim yanlışları da eklenince denge tamamen bozuldu. Mesela Ferit Zekeriya’nın Washington Post’ta perşembe günü yayımlanan yazısında hatırlattığı bir unsur: Obama’nın Irak’ta hiç Amerikan askeri bırakmamasının önemli bir nedeni Maliki’nin, normalde ABD’nin asker bulundurdukları topraklarda verilen rutin garantileri veremeyeceğini söylemesiydi. Iraklı bir siyasinin Zekeriya’ya ‘inside info’ olarak anlattığına göre Maliki İran’a ABD askerlerini Irak’tan tamamen temizleyeceğine dair söz verdi. Meydanı boşalttı bir nevi. Obama yönetimi ya bunu göremedi ya da gördüğü halde Maliki’nin ordusuna dışarıdan destek vermeyi yeterli buldu. Bu şekilde kontrol edebileceğini düşündü.

Haberin Devamı

Maliki’nin yanlışları
Bu noktaya gelinmesinde ABD’nin büyük payının yanı sıra esas sorumluluk Maliki’de. Tam anlamıyla ayrımcı, otoriter, dışlayıcı bir politika yürüttü Maliki. İşin son derece tuhaf kısmı Obama ABD’sinin bu Şii siyasetini öne çıkaran, Sünnileri dışlayan çizgiye destek vermesiydi. Ünlü Ortadoğu uzmanı David Ignatius da hatırlatmış perşembe günkü yazısında: Obama ABD’si El Kaide’ye karşı Maliki’yi destekledi. (Milyonlarca dolarlık askeri yardım vs) Bu destek hem İran’ın işine çok yaradı hem de Irak’ta Sünnileri kışkırttı. Bu kışkırtma El Kaide’ye müthiş bir zemin oluşturdu. Kısacası ABD yanlış politikasıyla bizzat mezhep çatışmalarının önünü açtı. Maliki ile el ele IŞİD’i dünyanın önüne büyük bir tehdit olarak çıkardı. Tam komploya müsait bir tablo: ABD adeta önce İran’ın çıkarları için çalıştı ve bu El Kaide’yi güçlendirdi...

Türkiye’yi nasıl etkiler!
Türkiye’yi nasıl etkiler?
Öncelikle çevresiyle ilişkileri boyutu: Dün Hürriyet’in genç ve başarılı dış politika yazarı Verda Özer köşesinde, yaptığı çok kritik bir görüşmeyi yazdı. Tam Irak’ta bu inanılmaz gelişmeler olurken İsrail’in eski Başbakanı Ehud Barak’ın evine gitmiş Özer. Barak, Irak’ta değişen dengelerin birçok şeyi etkileyeceğini söylüyor. Mesela Türkiye-İsrail ve Türkiye-Bağdat ilişkileri. Bu iki merkezle de yakınlaşabilir Türkiye diyor Barak.
Bir de tablonun Kürtler boyutu var tabii. Tartışmasız bir şekilde ciddi mevzi elde etti Irak’taki Kürdistan yönetimi. Bağdat-Erbil arasında kronik bir kriz sebebi olan Kerkük Kürtlere geçti, Bağdat Kürtlerle işbirliği açıklaması yaptı. PKK Barzani’ye yardım teklifinde bulundu...
PKK’nın bu teklifi çok önemli, zira dün Ruşen Çakır’ın Vatan’da kaleme aldığı çarpıcı analizde de anlattığı gibi PKK IŞİD’le ortaya çıkan krizi kendisini güçlendirmek için kullanabilir. IŞİD’e yani El Kaide’ye karşı bir güç olarak ortaya çıkması ona hem Batı’da meşruiyet hem Barzani yönetimi ile yakınlaşma hem Rojava’da PYD’yi güçlendirme hem de bölgesel olarak önemli olduğunu hatırlatma sağlar ve Ankara ile müzakerelerde elini güçlendirir.