Kültür Sanat “Ölüm U’dur biraz...”

“Ölüm U’dur biraz...”

11.09.2008 - 00:32 | Son Güncellenme:

Mehmet H. Doğan son iki kitabından “İkinci Yeni Şiir”de, 28 Ağustos’ta yitirdiğimiz İlhan Berk’i İkinci Yeni akımının “Yol Açıcılar”ı arasında birinci sıraya yerleştiriyor.

“Ölüm U’dur biraz...”

İki eleştirmenden sonra bir büyük şairi yitirdik bu yıl. Onlara sorularımızı soramayacağız artık; sağda solda kalmışsa sonradan bulunacak yazıları dışında, yapıtları fiziksel sınırlarına ermiş oldu. Yalnızca, okunup yorumlanmaları için sınır yok, diye teselli olabileceğiz,  “Ölüm U’dur biraz...”  diye.
Mehmet H. Doğan yeni yayımlanan son iki kitabından “İkinci Yeni Şiir: Antoloji-Dosya” adlı olanında İlhan Berk’i akımın “Yol Açıcılar”ı arasında birinci sıraya yerleştiriyor. Diğer kitaptaki, 2000 tarihli bir yazısında da şöyle diyor:
“Doğum tarihleri 1910’lu yıllara rastlayan şairlerden bugün hâlâ yazan ve yayımlayan yalnızca iki şair var: Fazıl Hüsnü Dağlarca ve İlhan Berk. (...) İlhan Berk, doymak, bitmek-tükenmek bilmez değişme tutkusuyla sözcüklerin içinde yuvalanıyor artık ” (“Türk Şiirinden Son Okumalar”, İkaros Yay., s. 31).

En iyi incelemelerden biri
Son derece isabetli bir gözlem: İlhan Berk epeydir sözcüklerin içinde yuvalanıyordu gerçekten de. Başka bir yerde de söylediğim gibi,  bana göre, bir şiir bütünü olarak İlhan Berk’i diğer İkinci Yeni şairlerinden ayıran özellik budur. Ece Ayhan, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Cemal Süreya ve Edip Cansever başta olmak üzere İkinci Yeni adı verilen gruptaki şairlerden hiçbiri, dili İlhan Berk’teki anlamıyla mesken edinmiyor.
Dil dışı gerçeklik onlarda ‘gerçekçi’ diye nitelenen pek çok şairle karşılaştırılmayacak ölçüde ağırlıklı. Verili dille olan cebelleşmeleri, onu bozup yeniden yapmaları, gerçekliğin verili dil yüzünden hafiflemesine duydukları tepkiden kaynaklanıyor. İlhan Berk’te de öyle elbette; ama onun, “Paul Klee’de Uyanmak” şiirinden beri, sözcükleri göndergeden bağımsız olarak da önemli kılabilmek gibi bir hedefi var.
Mehmet H. Doğan’ın “İkinci Yeni Şiir”  çalışması gerçekte bir yeniden basım. İlk baskısı neredeyse kırk yıl öncesine ait  olan bu tarihsel önemdeki çalışmasını gözden geçirip epeyce de genişletmiş M. H. Doğan. Ne yazık ki, yayımlandığını göremedi.
Kitabın ilk baskısı “İkinci Yeni Antolojisi” adıyla, Papirüs dergisinin Eylül 1969 tarihli özel sayısı olarak yayımlanmıştı. Doğan oradaki sunuş yazısını elimizdeki yeni baskıya da almış ve yazının başlığını yeni baskıya ad yapmış: “İkinci Yeni Şiir”. Bu yazıyı, M. H. Doğan’a zaman zaman gevşemesine karşın neden ‘popüler bir eleştirmen’ deyip geçemeyeceğimizi gösteren kanıtlar arasında sayabiliriz:
1969 demek, İkinci Yeni’nin doğuşunun üzerinden en az on yıl geçmiş ve o arada ‘68 sıcağı zihinlere vurmuş durumda demek. M. H. Doğan bu yazısıyla işte o güncelliği, yani zamanın bilincini aşabilecek yetkinlikte bir edebiyatçı olduğunu ortaya koymakta, İkinci Yeni’yle ilgili olarak yapılabilecek en iyi değerlendirmelerden birini yapmaktadır.
Bunu söylerken bu yazıdaki ve kitapta yer alan, İkinci Yeni konulu diğer yazısındaki her değerlendirmesine katıldığımı söylemiş olmayayım.
Sözgelimi, Nâzım şiir geleneğini Ahmed Arif’le başlatıp ‘yine onda’ bitirmesine katılamıyorum: Türkçe şiirde serbest ölçüyü, dize kırarak ortaya yeni müziksel olanaklar çıkarmayı ve o olanakları bir Mozart yetkinliğiyle sınamayı Nâzım’a borçlu olduğumuzu, dolayısıyla Nâzım’ın etkisinin Ahmed Arif’le birlikte sona ermek şöyle dursun, kendisinden sonra yazılan tüm şiirlerde devam ettiğini dikkate almak gerekir bence. Genellikle ‘kapalı (hermetik)’ denen şiirlerde bile Nâzım’ın izlerine rastlamak olanaklıdır. 

Gerçek birer edebiyat olayı
Türkçe şiirde serbest ölçünün yanı sıra tipografinin olanaklarını da ilk kez deneyip geliştirenin Nâzım olduğunu çoğu şair ve yazar gibi M. H. Doğan da yeterince önemsememiştir. Bunu Nâzım’ın çok uzun süreler yasaklı ve dar anlamda politik, dolayısıyla tabulaşmış bir şair olmasıyla ilişkilendirmemek elde değil.
Her durumda, “İkinci Yeni Şiir” ve “Türk Şiirinden Son Okumalar”ın gerçek birer edebiyat olayı olduğunda kuşku yok.
Yazıyı, yeni yitirdiğimiz İlhan Berk’i bir kez de hakkında yazılmış diğer iyi yazılarla anarak bitireyim: Orhan Koçak, “Kalmak İmkânsız”, Defter dergisi, No. 19,  Kış 1992; Enis Akın, “Çıkmaz Sokaklara Girmemek İmkânsız: İlhan Berk”, Adam Sanat dergisi, No. 200, Eylül 2002; Enis Akın, “Türk Şiirinde Bir Dekoratör”, Hece dergisi, No. 102, Haziran 2005. 

“Ölüm U’dur biraz...”



“İkinci Yeni Şiir”  Mehmet H. Doğan İkaros Yayınları  Fiyatı: 19 YTL
“Türk Şiirinden Son Okumalar”
Mehmet H. Doğan İkaros Yayınları
Fiyatı: 14 YTL