Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Bizim arabalar casuslar arasında


2006 yapımı Pixar Stüdyosu animasyonu “Arabalar / Cars”ın beş yıl sonra gelen devam filmi, stüdyonun işleri arasında eleştirmenlerin bağrına basmadığı ender yapımlardan biri
oldu. İzleyici de filme alışılan ilgiyi göstermedi ve gişe geliri beklenenin altında kaldı.
Ana karakterleri arabalar olan seride, ilk filmin kahramanı ve şampiyon yarış arabası
Şimşek McQueen, petrole alternatif bir yakıtı yaygınlaştırmak için düzenlenen bir dünya şampiyonasına katılır. Kasabadaki en yakın dostu külüstür çekici Mater de onunla yarışın ilk ayağının düzenlendiği Tokyo’ya gelir. Ancak Mater bir karışıklık yüzünden kendisini casusların arasında bulur.
Filmin hayal kırıklığı olarak değerlendirilmesinde en önemli etken Pixar’ın animasyonda çıtayı hep yükselten bir stüdyo olması. Oysa teknik açıdan dört dörtlük olan “Arabalar 2”nin hikaye açısından da yerlerde süründüğünden bahsedilemez.

Türkçesinde Cem Yılmaz var
Casus filmlerine yapılan göndermelere, ilk filmde olduğu gibi dostluk vurgusuna
‘Olduğun gibi kal’ mesajı eşlik ediyor. 3D tekniği de dahil her şey yerli yerinde olsa da, bunlar “Arabalar 2”yi “Yukarı Bak / Up”, “Oyuncak Hikayesi / Toy Story” serisi ve muhteşem
“WALL-E / VOLL-İ”nin seviyesine çıkaramıyor. İyi işleyen bir formül filmi sunuyor sadece.
Bir parantez açıp serinin ilk filminde Hudson’a yaptığı seslendirmenin ardından hayatını kaybeden efsane aktör Paul Newman’a adanan sahnenin, aktörün sevenleri için özel ve hüzünlü bir anma olduğunu belirtelim. Bu filmin seslendirme kadrosunun en özel ismi ise filmin İngiliz casusu arabası Finn McRoket’a sesini veren Michael Caine... Türkçesinde Cem Yılmaz’ın sesini duyacağınızı da hatırlatalım.

“Arabalar 2 / Cars 2”
Yön.: John Lasseter, Brad Lewis
Ses.: Mater (Osman Gidişoğlu / Larry the Cable Guy), Şimşek McQueen (Yekta Kopan / Owen Wilson), Finn McRoket (Ali Gül / Michael Caine), Holley Shiftwell (Gülen Karaman / Emily Mortimer), Francesco Bernoulli (Cem Yılmaz / John Turturro)
Sen.: Ben Queen, John Lasseter, Brad Lewis, Dan Fogelman
Sanat Yön.: Jay Shuster
Müz.: Michael Giacchino

Bizim arabalar casuslar arasında

“Suikast” filminde Robin Wright (Yukarıda) ABD başkanı Lincoln’e suikast düzenlemekle suçlanan Mary’i canlandırıyor.

“Suikast”
Lincoln suikastinin ardından...


Usta aktör ve yönetmen Robert Redford yönetmen koltuğuna umduğumuz kadar sık oturmuyor. Neyse ki, 2007 yapımı “Lions for Lambs / Arslanı Kuzulara”dan sonra her zamanki altı-yedi yıllık aralarından birini vermedi. Şimdi “Suikast / The Conspirator”da Amerikan tarihinin en önemli olaylarından birini, Abraham Lincoln suikastini ele alıyor.
Suikastin ardından yedi adam ve bir kadın, ABD başkanı Lincoln’ü, başkan yardımcısını ve içişleri bakanını öldürmek suçundan tutuklanır. Ancak komplodaki tek kadın olan Mary’nin (Robin Wright) komploya katılıp katılmadığı pek belli değildir. Onu savunmak için görevlendirilen avukat Fredrick Aiken (James McAvoy), siyasi olarak Lincoln’e yakın olduğu için komploculara haklı bir öfke duymaktadır. Önce Mary’nin suçlu olduğuna tüm
kalbiyle inanan Aiken, zamanla onun masum olabileceğini fark eder.
Ancak askeri mahkeme Mary’i ipe göndermek için acele etmektedir.
“Suikast” ağır tempolu bir film. İzleyici olarak sizi Amerikan tarihinin en önemli başkanlarından birinin katledilmesine haklı bir öfke duyan Aiken’le özdeşleştirip adalet duygunuzla ağır ağır baş başa bırakıyor. Adil yargıya vurgu yapan film, Amerikan toplumunun temellerinin adalet değil, adaletsizlik üzerinden kurulduğunu söylemesiyle de düşündürücü.
Redford’un kanıt bulmadan ülkeleri işgal eden bir toplumu eleştirmek için seçtiği hikaye ve oyunculuğa önem veren serinkanlı yönetimini takdir etmemek çok zor.

“Her Yerde Aşk”

De Niro ve Bellucci’li romantik komedi



İtalyan yapımı romantik komedi “Her Yerde Aşk / Manuale d’am3re”, değişik çiftler üzerinden kadın erkek ilişkilerine odaklanıyor. İş için bir kasabaya taşınan bir avukat, sevgilisiyle evlenme planları yaparken Micol adlı bir kadınla tanışır. 25 yıldır sadık bir eş olan televizyon sunucusu Fabio, bir partide sürprizlerle dolu Eliana’yla karşılaşınca evliliği sarsılır. Roma’ya taşınan yeni boşanmış Amerikalı sanat profesörü Adrian ise yaşadığı binanın kapıcısının kızı Viola’ya âşık olur.
2005 yapımı “Manuale d’amore” ile iki yıl sonra gelen “Manuale d’amore 2”nin devam filmi olan “Her Yerde Aşk”, diğer iki film gibi Giovanni Veronesi tarafından yönetildi. Robert De Niro ve Monica Bellucci’nin yanı sıra Ferzan Özpetek’in “Serseri Mayınlar”ının başrolünde izlediğimiz Riccardo Scamarcio da filmin oyuncuları arasında.

“Vampir Cehennemi”

Yine vampirler, yine dünyanın sonu

Vampir Cehennemi / Stake Land”de insanların büyük çoğunluğu geceleri ortaya çıkan ve zombileri de andıran vampirlere dönüştüğü bir dünyada geçiyor. Ailesi vampirlerin kurbanı olan Martin (Connor Paolo), Mister (Nick Damici) takma adlı bir vampir avcısının himayesine girer. İkili, kuzeyde Kanada tarafında kurtarılmış bir bölgeye yeni yol arkadaşları edinirler. Korku sineması bir salgın sonrası vampir veya zombilerin dünyayı ele geçirdiği filmlere alışkın. Danny Boyle’nun yönettiği “28 Gün Sonra / 28 Days Later”da ciddiyetle ele alınan bu konu, geçtiğimiz yıl “Zombieland”de ise komedi malzemesi haline gelmişti. “Vampir Cehennemi / Stake Land”in seçtiği ton ise “28 Gün Sonra” gibi ciddi. Martin ve Mister arasında kurulan bağa odaklanan, korku ile yol filmlerini birleştiren filmin orijinallik iddiası yok. Ama eli yüzü düzgün bir tür filmi.