Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Aksiyon rolleriyle tanınan Dwayne Johnson’ın bir kurtarma ekibi şefi ve sorumluluk sahibi baba Ray’i canlandırdığı “San Andreas Fayı / San Andreas”, bir felaket filmi ve izleyicisine özel efektlerle bezenmiş felaket üzerine felaket vermeyi ihmal etmiyor.

Paul Giamatti’nin canlandırdığı bilim adamının fark ettiği küçük sarsıntılar önce Kaliforniya’yı sonra ve asıl San Francisco’yu vuran korkunç bir depremin habercisi oluyor. Bizim takip ettiğimiz karakterler ise Ray, ayrılmak üzere olduğu karısı Emma, kızları Blake ve Blake’in tanıştığı İngiliz erkek kardeşler... Biz, onların hayatta kalma ve elbette Ray’in kurtarma çabalarını izlerken şehirler altüst oluyor.

Haberin Devamı

Bütün klişeler bir arada

Daha önce ana akım “Gizemli Adaya Yolculuk” gibi filmlerde imzası bulunan Brad Peyton’ın elinde Hollywood’un bütün klişelerini barındıran bir senaryo var. Geçmişten gelen travma, kahraman bilim insanı vs... Bu klişeler yeterince Hollywood filmi izleyen herkesin öngörebileceği bir sırayla karşımıza çıkıyor. Zaten yönetmen için özel efektlerle depremi ele almak önemli.

Elbette deprem gibi doğal afetlerle yaşanan acılarla ilgilenmenin yanından geçmeyen ve ana karakterlerimiz dışındakilerin hayatta kalma savaşının arka planda bile yer bulamadığı film, büyük bütçeli bir Hollywood felaket filminden beklenen neyse, tam da o.

“San Andreas Fayı / San Andreas”
Yön.: Brad Peyton
Oyn.: Dwayne Johnson (Ray), Carla Gugino (Emma), Alexandra Daddario (Blake), Ioan Gruffudd (Daniel Riddick), Paul Giamatti (Lawrence)
Sen.: Carlton Cuse
Gör.: Steve Yedlin
Müz.: Andrew Lockington
Bir hayal kırıklığı
Yönettiği “Acı Süt”le 2009’da Berlin Film Festivali’nden büyük ödül Altın Ayı ile dönen Perulu Claudia Llosa, bir sonraki filmi “Paramparça / Aloft”ta iddialı bir oyuncu kadrosuna sahip, İngilizce bir yapıma imza atıyor. Başrollerini Jennifer Connelly, Cillian Murphy ve Melanie Laurent’nin paylaştığı film, şifa gücü olan bir anne, şahin besleyen ve terk ettiği oğlu ile bir belgeselci etrafından dönüyor. Llosa “Acı Süt”ün işleyen mistik yanlarını bu filmde de deniyor. Ancak ortaya çıkan dağınık, izleyicisine hedeflediği melankoliyi geçiremeyen, karakterleriyle bağ kurulmasını sağlayamayan bir film. Llosa da dikkat çektikten sonra İngilizce bir yapımla görünürlüğünü artırmaya çalışırken, sinemasının dilini ve gücünü kaybeden yönetmenlerin uzun listesine dahil oluyor.
Haftanın diğerleri

İyi Bir Yalan

-2011 yapımı “Monsieur Lazhar”la En İyi Yabancı Dilde Film dalında Oscar adayı olan Kanadalı Philippe Falardeau’nun yönettiği “İyi Bir Yalan / The Good Lie”, Sudan’da iç savaştan kaçan çocukların hikayesi. Birkaç çocuğun Amerika’ya gönderilmeden önceki ve sonraki hayatlarını, gerçek hikayelerden yola çıkarak anlatan filmde Reese Witherspoon da rol alıyor.

Seninle Bir Ömür

-George Tillman Jr.’ın yönettiği romantik dram “Seninle Bir Ömür / The Longest Ride”, bir araba kazasında tanıştıkları yaşlı bir adamdan büyük bir aşk hikayesi dinleyen bir çiftle ilgili.

-Ivan Kavanagh’ın yönettiği “Ölüm Fısıltısı / The Canal”, başrollerini Rupert Evans ve Antonia Campbell-Hughes’un paylaştığı bir korku.

-“Kan Kardeş / Son of a Gun”ın başrollerinde Ewan McGregor ve Brendan Kerkvliet var. Julius Avery’in imzasını taşıyan suç gerilimi, hapisten çıkan ünlü bir suçlu ve gencin soygun planlarına odaklanıyor.

Savaşçı

-Yeni Zelanda’nın bu yıl Akademi Ödülleri’ne gönderdiği aksiyon “Savaşçı / The Dead Lands”, Toa Fraser’ın imzasını taşıyor ve kabilesi katledilen bir adamın intikam arayışını anlatıyor.

Hayalet Dayım

-Ali Yorgancıoğlu’nun yönettiği “Hayalet Dayım”, taşındıkları konaktaki hayaletle arkadaş olan iki kafadarın hikayesi. Korku komedisi “Pişt”ise yattıkları psikoloji merkezi perili çıkan arkadaşların maceralarıyla ilgili.

-Tayland yapımı animasyon “Yak: Sevimli Dev”, küçük izleyicilere hitap ediyor.

DVD

HAFTANIN YENİSİ

DEHŞETİN BEDELİ

William Friedkin’in Henri-Georges Clouzot’nun “Le salaire de la peur”undan (1953) uyarladığı “Dehşetin Bedeli” (1973), değeri zamanla anlaşılan yapımlardan.