Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gerçek bir hikayeden yola çıkan “Kaptan Phillips”, korsanlar tarafından rehin alınan bir kaptanın kurtulma mücadelesini, Amerikan yanlısı bir üslupla gösteriyor

Somalili korsanların kaçırdığı kaptan

Gemisi korsanların saldırısına uğrayan Phillips rolünde Tom Hanks var.

Somalili korsanlar tarafından kaçırılan ticari gemi kaptanı Phillips’in anılarından yola çıkan yönetmen Paul Greengrass, “Kaptan Phillips”te politik açıdan sorunlu bir film ortaya koyuyor.
Somali’ye yakın sularda seyreden ticari bir Amerikan gemisine, Somali’deki köylerinden savaş lordu tarafından göreve çağrılan korsanlar saldırır. Geminin aldığı tüm önlemlere rağmen küçük bir sandalla yanaşıp içeri girmeyi başaran Sıska lakaplı Muse önderliğindeki silahlı dört Somalili korsan, geminin kontrolünü bir türlü tam anlamıyla ele geçiremez. Ancak Phillips’i rehin almayı başarırlar. Bu noktada fazlasıyla mantıklı, duygusuz bir adam olan Phillips’in yaşam mücadelesi başlar.

Amerika’dan övgü
“Uçuş 93 / United 93” filminde de Batı dünyasının karşısına çıkan tehditlerde Batılıları koşulsuzca kahramanlaştıran Greengrass, burada da aynı tavrı sergiliyor. Somalili korsanlarla seyir süresinin büyük bir bölümünü geçirmemize rağmen onları tanıtma gereği duymayan yönetmen, onları savaş lordlarının emir kulu haline getirenin çaresizlik, fakirlik olduğunu belirtmek zorunda da hissetmiyor. Batılı düzeni bozdukları ve Phillips’in gemisine musallat oldukları anda, cezalarını bekleyen figürlere dönüşüyorlar. Filmin de belirttiği gibi Somali’ye bir yardım gelecekse de Amerikan gemileriyle gelecek zaten. Bir sandaldaki dört Somalilinin karşısına teknolojiyle donanmış bir askeri filo çıkarırken bile bu tablodaki dengesizlikle ilgilenilmemiş. Bunun dışında özellikle son bölümünde Amerikan donanması reklamına dönüşen film, Amerika’da koşulsuzca övgülere boğuldu.
Oscar’lık performanstan beklenen tüm abartıyı sergileyen Tom Hanks, herhalde yine ödül sezonunda akla gelen isimlerden olacak. Filmin tek elle tutulur yanı, Greengrass’in “Bourne” serisinin ikinci ve üçüncü filminde olduğu gibi filmin gerilim temposunu ayarlamada ustalık sergilemesi.

Haberin Devamı

“Kaptan Phıllıps / Captaın Phillips”
Yön.: Paul Greengrass
Oyn.: Tom Hanks (Richard Phillips), Barkhad Abdi (Muse), Bilal (Barkhad Abdirahman), Michael Chernus (Shane Murphy)
Sen.: Billy Ray
Gör.: Barry Ackroyd
Müz.: Henry Jackma

Haberin Devamı

Arada Kalan

Günümüzde geçen Henry James uyarlaması

Henry James’in 1897 tarihli eseri “What Maisie Knew”u günümüz New York’una taşıyan “Arada Kalan / What Maisie Knew”, Scott McGehee ile David Siegel’ın yönettiği bir dram. Film boşanan bir çiftin, kızları Maisie’nin velayetini almak için girdikleri kıyasıya mücadeleyi konu alıyor. Filmin başrollerinde Julianne Moore ve Alexander Skarsgard bulunuyor.

Başka Söze Gerek Yok

James Gandolfini’nin son filmlerinden

“Başka Söze Gerek Yok / Enough Said” başrolündeki aktör James Gandolfini’nin sinema dünyasını yasa boğan ölümünün ardından biraz buruk beklenen bir romantik komediydi. Julia Louis-Dreyfus’un canlandırdığı masör Eva, kızını üniversiteye göndermenin hüznünü yaşamaktadır. Bir gün bir partide tanıştığı kendisi gibi boşanmış, bir kızı olan Albert (James Gandolfini) ile bir ilişkiye başlar. Ancak arkadaşlık etttiği bir müşterisinin (Catherine Keener) anlattıkları Eva’nın yeni ilişkisini etkileyecektir.
Nicole Holofcener’nin yönettiği film, Gandolfini başta olmak üzere iyi oynanmış, basit tespitler yapan, romantik komedi klişeleri yerine gündelik detayları tercih eden, türünün özel bir örneği. Aynı zamanda, erken yaşta hayatını kaybeden, “Sopranos”un yıldızı Gandolfini’yi anmak için de bir fırsat.

Haberin Devamı

Balatlı esnafın maceraları
Komedi türündeki “Şevkat Yerimdar”, Bülent İşbilen’in imzasını taşıyor. Özgürcan Çevik, Başak Parlak ve Tarık Papuçcuoğlu’nun rol aldığı filmde, filme adını veren ve Balat’ta esnaflık yapan karakterin yaşadığı komik olaylar konu alınıyor.

Küçük kızın dramı
Mehmet Taşdiken’in yönettiği dram “Aşk Ağlatır”ın başrollerini Ceyda Ateş, Melih Selçuk ve Yılmaz Gruda paylaşıyor. Film nişanlısından ayrılan Atıf’ın, tesadüfen tanıştığı küçük ve hasta bir kızla kurduğu dostluğu konu alıyor.

Antalya’da gösterildi
Faysal Soysal’ın ilk uzun metrajlı filmi, Antalya Film Festivali’nde yan bölümde gösterilen “3 Yol”, Bosna Hersek Savaşı sonrasında yaşanan drama Türkiye’den bir şair ile Boşnak-Sırp bir psikolog üzerinden bakıyor. Filmin oyuncu kadrosunda Turgay Aydın, Rıza Akın, Nik Xhelilaj ve Kristina Krepela var.

Benim Dünyam

Karanlıkla savaşan bir hoca

Uğur Yücel’in yönetmenliğini ve başrolünü üstlendiği “Benim Dünyam”, 2 yaşında görme ve duyma yetisini kaybeden Ela ile ona yıllarını veren öğretmeninin hikayesi... 1950’lerde başlayan hikayede Ela’nın (Beren Saat) yardımına 8 yaşındayken, özel bir öğretmen olan Mahir Hoca (Uğur Yücel) gelir. Ablası da duyma ve görme engelli olan Mahir Hoca, sert bir üslupla başladığı eğitim sürecinde çok başarılı olur ve Ela’nın hayatını değiştirir. Yardıma ihtiyacı olduğunda
Ela da Mahir Hoca’nın yanında yer alacaktır.
Hint yapımı, Sanjay Leela Bhansali’nin yönettiği “Black” (2005) filminin yeniden çevrimi olan “Benim Dünyam”, kelimenin tam anlamıyla bir melodram. Ancak izleyiciyi duygulanması için o kadar fazla ve bazı sahte çatışmalarla (kız kardeşinin Ela’ya olan altı bir türlü doldurulmayan kıskançlığı) zorluyor ki bir noktadan sonra ters bir etki de yapabilir. Filmin dikkat çekici yanı televizyondaki başarısını bir türlü beyaz perdeye taşıyamayan Beren Saat’in iddialı bir rolle karşımıza çıkması ve melodram sınırları içinde elinden geleni yapması.