Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

1920’li yılların Paris’inde geçen film, son dönemde Woody Allen’ın yaptığı en iyi işlerden biri olarak alkışlandı

Woody Allen’dan Paris’e sevgilerle

Woody Allen, filmlerindeki ‘Allen karakterini’ kendisi oynamadığında başka oyunculara emanet ediyor.
Bu filmdeki nevrotik, şüpheci, kültürlü ama toplumda istediği
yeri bulamamış karakterimiz, Hollywood’a senaryolar yazan ama iyi bir ilk romanın hayaliyle yaşayan Gil. Nişanlısı Inez ve onun ailesiyle Paris’e gelen Gil, burada hayallerinin kentini buluyor. Daha doğrusu Gil, 1920’lerin Paris’inin Salvador Dali, Luis Bunuel gibi sürrealistleri, Ernest Hemingway, F. Scott Fitzgerald gibi yazarları ve Pablo Picasso’yu bir araya getiren entelektüel ve yaratıcı çevresine hayran. Bir gece yarısı çakırkeyif halde taksi beklerken önünde duran eski bir araba, onu 1920’lerin Paris’ine götürüyor. Gil hayran olduğu yazarlar, ressamlar ve yönetmenlerle karşılaşıyor ve ahbap olmaya başlıyor. Üstelik Picasso’nun sevgilisine âşık oluyor.
İlk gösterimini Cannes Film Festivali’nde yapan, son dönemin en iyi Allen filmlerinden biri olarak alkışlanan ve yönetmenin gişede en başarılı filmi olan “Paris’te Gece Yarısı” hafif, eğlenceli ve nostaljik. Sonuç olarak Allen’la aynı ilgi alanlarına sahip izleyicilerin, yani Gil’in hayranlık duyduğu dönemin ve bu sözü edilen isimlerin özel hayatlarının takipçileri, filmden skeçler halinde gelip geçen Picasso, Dali gibi simaların sahnelerinde gülümseyecekler.
“Paris’te Gece Yarısı” Allen’ın filmografisinin nadide parçalarından biri değil. Ama anlattığı döneme ilgi duyan izleyicilerin iyi vakit
geçirmeme ihtimali yok.

“Paris’te Gece Yarısı / Midnight in Paris”
Yön.: Woody Allen
Oyn.: Owen Wilson (Gil), Rachel McAdams (Inez), Michael Sheen (Paul), Nina Arianda (Carol), Carla Bruni (Müze rehberi), Corey Stoll (Ernest Hemingway), Tom Hiddleston (F. Scott Fitzgerald)
Sen.: Woody Allen
Gör.: Johanne Debas, Darius Khondji

Haberin Devamı

“Aslan Kral”

Animasyon klasiği üç boyutta

1994 yapımı Disney animasyonu “Aslan Kral / The Lion King”, ana akım animasyon sinemasının klasikleri arasında. Gişede hasılat rekorları kıran, Hans Zimmer’ın bestelediği müzikleri Elton John ve Tim Rice tarafından seslendirilen animasyon,üç boyutlu olarak yenilendi ve gösterime giriyor. Roger Allers ve Rob Minkoff’un yönettiği, Simba adlı aslanın önce sürgüne gidip sonra krallığını geri almasını konu alan animasyonun, yeni 3D versiyonu onu keşfedecek yeni nesil çocuklara ve bu hikayeyi seven büyüklere hitap ediyor.

Haberin Devamı

“Mühürlü Köşk”

Yerli perili köşk gerilimi

Erotik filmleriyle bilinen Serkant Yaşar Kutlubay’ın yönettiği “Mühürlü Köşk”te polisten kaçan bir çete, mühürlenmiş bir köşke sığınır. Ancak köşk lanetlidir ve köşkü lanetleyen ruhlar çete üyelerinin peşine düşer. Filmde Sibel Gökçe, Murat Yatman, Özlem Yücel ve Zafer Işık rol alıyorlar.

Woody Allen’dan Paris’e sevgilerle

“Şeytanın İni”

Politika ile korkuyu birleştiriyor

Amerikan bağımsız sinemacıların en kıdemlilerinden Kevin Smith, “Şeytanın İni / Red State”de korku ile gerilim arasında gidip gelen, absürtlüğü de ihmal etmeyen bir filme imza atıyor. Filmde Abin Cooper (Michael Parks) liderliğinde, eşcinselleri hedef alan, köktendinci bir kilisenin mensupları ve işkence etmek için ağlarına düşürdükleri üç lise öğrencisinin hikayesini izliyoruz.
Aşırı sağcı görüşlerin Norveç’teki katliamla dünya gündemine oturmasının öncesinde çekilen film anlattığı hikaye ile bu tehlikeye dikkat çekiyor. Kevin Smith ardından ABD hükümeti ve 11 Eylül sonrası artan terörist paranoyasına vurgu yapıyor. Yurtdışında olumsuz eleştiriler alan film, aslında çoğu korku filminin ilerlediği bildik güzergahın dışına çıkıp bu türün rafine örneklerinin kullandığı bir yola girerek, korku ve gerilimi politika ile birleştiriyor. John Goodman, Melissa Leo, Michael Parks ile Michael Angarano’nun rol aldığı yapım, bu nedenle önemli ve sıradan şiddet filminin yanında ayrı bir yerde duruyor.

Woody Allen’dan Paris’e sevgilerle

Haberin Devamı

“Kars Öyküleri”

Beş yönetmenden beş Kars öyküsü

Kars Öyküleri” bundan birkaç yıl önce Kars’ta düzenlenen Gezici Film Festivali’nde ortaya çıkan bir projeydi. Festival kapsamında düzenlenen bir senaryo yarışmasında seçilen beş öykünün Kars’ta çekilmesiyle oluşan “Kars Öyküleri”, yurtdışındaki festival turundan sonra gösterime giriyor. Filmdeki beş bölümü yöneten isimler ise Özcan Alper, Zehra Derya Koç, Ülkü Oktay, Ahu Öztürk ve Emre Akay... Filmi oluşturan dramdan komediye çeşitli türlerdeki kısa filmler, aralarında Bennu Yıldırımlar, Meral Çetinkaya, Ahmet Mümtaz Taylan, Necmettin Çobanoğlu ve Ruhi Sarı’nın da bulunduğu geniş bir oyuncu kadrosuna sahip.

“Afacan ve Kurbağa Surat”

Danimarka animasyonu

Danimarka yapımı animasyon “Afacan ve Kurbağa Surat / Orla Frosnapper”, çocuklara hitap eden bir yapım. Yaz tatiline çıkan gençler Victor ve Jakob, kasabaya bir sirkin geleceğini öğrenince, sirkin yetenek şovu için hazırlanmaya başlarlar. Ancak kasabanın kabadayı çocuğu Kurbağa Surat onlara rahat vermez. Filmin yönetmen koltuğunda “Ölü Gelin / Corpse Bride”ın animasyoncularından Peter Dodd oturuyor.

“Eylül”

Altın Koza’dan dört ödül

Geçtiğimiz hafta biten Adana Altın Koza’dan, En İyi Kurgu (Taner Sarf), En İyi Kadın Oyuncu (Görkem Yeltan), En İyi Yönetmen (Cemil Ağacıkoğlu) ve Ses Tasarımı (Burak Topalakçı) ödülleriyle dönen “Eylül”, fotoğraf sanatçısı ve kısa film yönetmeni olarak bilinen Cemil Ağacıkoğlu’nun ilk uzun metraj kurmaca çalışması. “Eylül”de Yusuf (Turgay Aydın), akciğer rahatsızlığı geçiren eşi Aslı’yı (Görkem Yeltan) hastaneye kaldırır. Aslı’yla aynı koğuşta kalan Elena (Elena Polyanskaya),
Aslı hastaneden taburcu edildikten sonra yardım istemek için Yusuf’u arar.
“Eylül” yalnızlık etrafında dönen, dengeli bir yönetmenliğin ve iyi oyunculukların göze çarptığı bir ilk film.

“Korku Evi”

Bu filmde kavga çıktı!


Gerilim filmi “Korku Evi / Dream House”da başarılı yazar Will Atenton (Daniel Craig) New York’taki işinden ayrılır. Karısı Libby (Rachel Weisz) ve iki kızıyla birlikte New England’da bir kasabaya yerleşirler. ve çok beğenerek taşındıkları yeni evlerinde bir anne ile çocuklarının öldürüldüğünü öğrenirler. Kasaba sakinleri cinayeti babanın işlediğine inanmaktadır. Olayı araştırmaya çalışan Will, aileyle yakın bir kadın olan komşuları Ann Patterson’dan (Naomi Watts) bilgi alabileceğini öğrenir. Will ve Anne olayı çözmeye çalışırlar.
Filmin yönetmen koltuğunda önemli bir isim olan Jim Sheridan oturuyor. “Sol Ayağım / My Left Foot” ve “Babam İçin / In the Name of the Father” gibi başarılı İrlanda filmleriyle tanınan Sheridan’ın bu filmini pek sahiplenmediğini belirtelim. Yapımcı stüdyosunun Sheridan’ın rızası olmadan değişikliler yapması ve “Korku Evi”ne Sheridan filmi demeyi zorlaştırıyor. Bu duruma sinirlenen oyuncular Rachel Weisz ve Daniel Craig de kendilerini filmin tanıtımlarından çektiler.