Adriyatik’in incisi Karadağ

Karadağ, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Kotor, Avrupa’nın en iyi plajına sahip Budva ve jet sosyetenin tatil yeri Sveti Stefan Adası’yla öne çıkıyor.

Avrupalı ve Amerikalı gezginlerin uzun yıllar önce, Türk gezginlerinin ise son yıllarda keşfettiği Montenegro yani Karadağ, Adriyatik Denizi’nin incisi. Birbirinden güzel tarihi şehirler, plajlar, kıyı şeridi, göller, nehirler, muhteşem dağlar. Tüm bu güzelliklerin dünyanın başka hiçbir yerinde bu denli derli toplu bir şekilde ve bu kadar küçük bir alanda bir araya geldiği görülmemiştir.

Montenegro geçmiş yıllarda Balkan turlarının küçük bir parçası olan ve açık söylemek gerekirse çoğu kişi tarafından pek de önemsenmeyen bir destinasyondu. Ne oldu da bugünlerde yoğun şekilde adı anılır oldu? Ne oldu da Türk gezgini gezilerinde özellikle Montenegro’yu arar oldu?

Öncelikle Türk gezgininin de artık gezi tarzı ve arayışları değişti. Türk gezgini artık ağırlıklı olarak (istisnalar kaideyi bozmaz) yurtdışında tek bir ülkeye ya da yurtiçinde tek bir şehre odaklanmak ve mümkün olduğunca detaylı ve kaliteli gezmek istiyor. Bunun yanı sıra son yıllarda Montenegro’nun bir çağrısı da ülkeyi ilginç kıldı. “Gelin burada iş kurun, çalışın, yaşayın, oturma ve çalışma izni verelim” diyen Avrupa Birliği sürecindeki bu ülkenin davetine uyanlar, önümüzdeki zaman diliminde serbest dolaşım hatta vatandaşlık hakkını elde edecekler. Bu da bu ülkenin adını öne çıkardı, ilginç kıldı. İnsanlar, burası neresi diye görmek istedi. Montenegro özellikle Kotor, Budva şehirleri ve Sveti Stefan adasıyla bilinen bir ülke.

Genellikle başkent Podgorica (Podgoritsa) ihmal edilir ama eğer Montenegro’ya uçakla ulaşacaksanız ve kara seyahatinizin bir parçası değilse, mecburen bu şehre uçmak zorundasınız. Mutlaka başkentin tarihi bölgesini gezin, saat kulesini, camileri, Aziz George Kilisesi’ni görün.

Avrupa’nın en iyi plajı

Bu ülkede benim favorim Budva. Budva’da eski kenti yani suriçi bölgesini gezin, dar sokaklarında kaybolun. Deniz kenarında o kadar çok güzel yer keşfedeceksiniz ki. Her yıl dünyanın her yerinden yüzbinlerce turist çeken Budva’da konaklarsanız gece hayatı da dünyaca ünlüdür, hatırlatayım.

Budva’nın kıyı şeridinde, Lonely Planet tarafından Avrupa’nın en iyi plajı diye tanımlanan “Jaz Beach”, son yıllarda yaz aylarında “Sea Dance Festival” adında bir elektronik ve pop müzik festivali ile gündeme geliyor. İlginizi çekerse takip edin, önümüzdeki günlerde tarihinin açıklanması bekleniyor.

Yine Budva’da dünya jet sosyetesinin ve ünlü isimlerin tatil yeri Sveti Stefan Adası da görülecek en güzel yerlerden. Etrafı surlarla çevrili, Arnavut kaldırımlı bu ada fotoğraf meraklıları için belki de ülkenin en güzel manzaralarından birini sunuyor. Adayı ziyaret etmek mümkün değil, yalnızca adada kalanların giriş çıkışına izin veriliyor. Görmek isterseniz tavsiyem, adadaki restoranlardan birinde rezervasyon yaptırın, bu şekilde hem güzel bir yemek yer hem de adayı görebilirsiniz.

Kedi Müzesi’ni de görün

Eşsiz güzellikte bir sahile sahip olan Kotor şehri de doya doya gezecek vakit ayırmanızı önereceğim muhteşem bir şehir. Ortaçağ dokusunu en iyi koruyan şehirlerden biri desem abartmamış olurum. Hiç üşenmeyin tepedeki kaleye çıkıp manzarayı görün ve fotoğraflayın. Öğlen sıcağına kalmayın, ya çok erken çıkın ya da gün batımını yakalayın. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki bu şehirde, Türkçe şehir planı ve broşür de var. Bir tane edinin ve suriçi bölgesini karış karış gezin. Kotor’un saat kulesini, Sveti Tripun Katedrali’ni, Sveta Marija Kilisesi’ni, Napoleon Tiyatrosu’nu, Denizcilik Müzesi’ni mutlaka görün. Güzel cafelerinin ve lokantalarının da tadını çıkarın. Kotor’u çok sevmemin bir başka nedeni de kedileri ve Kedi Müzesi.