Nükhet Everi

Nükhet Everi

nukheteveri@yahoo.com

Tüm Yazıları

Köklü bir kültürün mirasçıları olan eski Mezopotamya halklarının, yani günümüzde dünyanın değişik bölgelerinde dağınık bir şekilde yaşamakta olan ve toplu halde Hıristiyanlığı kabul eden ilk Hıristiyan topluluk olan Süryanilerin yurdudur burası: Turabdin.

Turabdin; Mardin, Hasankeyf, Dara, Nusaybin ve Cizre’nin arasında 200 km uzunluğundaki dağlık bölgeye verilen isimdir ve “Tanrı’ya inananların dağı”, “Tanrı’nın hizmetkarlarının dağı” anlamına gelir. Tam ortasında yer alan ve varlığı Asur döneminden bu yana bilinen Midyat, çağlar boyu önemli yollardaki konumuyla istasyon ve kavşak görevi görmüştür. Buraya biraz zaman ayırmakta fayda vardır.

Haberin Devamı

Midyat’taki ziyaretlerinize Mor Gabriel (Deyrulumur) Manastırı ile başlamanız en doğrusu olacaktır. Böylece Midyat’ı, hatta birkaç köyü gezebilecek zamanınız da kalır. Eğer kış mevsimi değilse, yani günler uzunsa, buraya kadar gelmişken Hasankeyf ziyaretinizi de Midyat ile birleştirebilirsiniz.

Manastırın hikayesi

Mardin’de geceliyorsanız ve oradan gelip Midyat ve yöresini ziyaret edecekseniz, Mor Gabriel Manastırı’na ulaşmak için bir buçuk saate yakın bir yol gitmeniz gerekecektir. Bu nedenle yola erken çıkmakta fayda var. Midyat’ta konaklıyorsanız da 20-30 dakikalık bir yolunuz olacaktır 22 km uzaklıktaki manastıra varmak için.

Mor Gabriel Manastırı’nın resmi kuruluş tarihi 397’dir ama bilindiğine göre burası çok daha önceden de vardı. Manastırın kurucuları Eştinli Şmuel (Samuel) ve öğrencisi Kartminli Şemun’dur (Simon).

Manastırın kuruluş söylencesine göre bir melek, Aziz Şemun’a rüyasında içlerinden biri mucizevi şekilde boşlukta asılı duran üç taş göstererek, bir dua evi kurmasını ama bunu bu üç taş arasına sığacak şekilde yapmasını söyler.

Manastırın adının Mor Gabriel Manastırı olarak anılması Aziz Gabriel’in yasarken gerçekleştirdiği mucizeler nedeniyledir. İnanışa göre Aziz Gabriel’in ölümünden 126 yıl sonra meydana gelen büyük veba salgını, onun naaşının mezardan çıkarılarak kendisine dua edilmesiyle bir anda sona ermistir.

Deyrulumur adı ise Süryanicede “dayro d-Umro” (rahiplerin yaşadığı yer), Arapçada “Dayr ul-Umur” (hayat manastırı) anlamına gelir.

Haberin Devamı

Muhteşem ışık oyunları

512 senesinde Bizans İmparatoru Anastasius tarafından yaptırılmış olan Anastasius Kilisesi olarak anılan, manastırda dua ve ayinlerin yapıldığı ana kilisenin sunağı üzerinde yükselen tonoz mozaiklerinin tarihi 4. yüzyıl olarak tespit edilmiştir ve bu da burada daha eski bir yapının varlığına işaret eder. Özellikle sonbahar ve kış aylarında sabah erken saatte buraya gelirseniz kilisenin güney cephesindeki pencerelerinde muhteşem ışık oyunlarıyla karşılaşırsınız. Fotoğraf meraklıları için çok güzel kareler oluşturan ışık huzmeleri kiliseyi kaplar.

Theodora kubbesi, eski mutfak bölümü, Meryem Ana Kilisesi, Beth Kadişe (Azizlerin Evi) adıyla anılan ve içinde 12 bin azizin naaşının bulunduğu manastırın mezarlık bölümü ziyaret edebileceğiniz kısımlardır.

Tarihin sessiz tanıkları

Sonrasında Midyat’a dönüp yürüyerek her yeri keşfetmenizi tavsiye ederim. Mardin mimarisine benzese de bazı yönleriyle ondan ayrılan, katori taşı denen ve bölgeden elde edilen taştan yapılmış binalarla dolu Midyat Merkez’de artık cemaatin çok az olması nedeniyle günümüzde çoğu kullanılmayan sekiz kilise ve bir manastır vardır.

Haberin Devamı

Yollarda yürürken Süryani ustaların maharetli ellerinden çıkmış olan muhteşem güzellikteki taş evlerin Mardin evlerine göre iç ve dış cephe süslemelerinin daha fazla, bazılarının küçük de olsa taş konsollardan balkonları olduğunu hemen fark edeceksiniz.

Tarihi çarşıdan geçip 200 yıllık eski bir Süryani konağı olan bugünkü Devlet Konukevi’ni mutlaka gezin. Taş işçiliğini, konağın tepesinden Midyat manzarasını mutlaka görün.

Eğer vaktiniz ve imkanınız olursa, Midyat Merkez’deki Mor Barsavmo Kilisesi’ni görün, açıkken yakalama şansı oldukça az da olsa, Mor Şarbel ve Mort Şmuni kiliseleri de enteresan yapılardır.

Görmeden dönmeyin

Birkaç Süryani köyünü de görmenizi öneririm. Dünyada bir benzeri daha olmayan anıt yapı Meryem Ana Kilisesi ile Hah / Anıtlı köyü; Mor Yakup Manastırı ile Salah / Barıştepe köyü; Midyat’a çok yakın olmasına rağmen ulaşımı zor ama gittiğinize değecek Aynward / Gülgöze köyü; konumu, doğası, Mor Lozoor Manastırı ile Habsnas / Mercimekli köyü; hem köyün güzelliği hem de Mor Dimet Kilisesi, Mor Gabriel harabeleri ve Meryem Ana Kilisesi’nin mimari özellikleri açısından Zaz / İzbırak köyü ve çevredeki daha nice köy.

Tarihin sessiz tanıkları

Mutlaka yapın

Midyat Çarşısı’na zaman ayırın. Gümüşçü dükkanlarına uğrayın, Çarşı içinde yemek yeme imkanı bulabileceğiniz yerler var, yöresel yemeklerin dışında Midyat’a has acur turşusunu da mutlaka denemelisiniz.

Rotadan çıkın

Mardin’in 30 km güneydoğusunda tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan ve eski bir Roma garnizonu olan, Bizans döneminde Anastasiopolis adıyla da anılan Dara harabelerindeki kaya mezarlıklarını, su bendi ve yer altındaki zindan diye anılan muhteşem yapıyı görün.

Savur’a yolunuz düşerse, kapısında “Allah nasip etti bana bu evi yapmayı, bundan sonra kime nasip olursa ona ve çocuklarına ömür boyu mutluluklar” yazan tavan süslemeleriyle emsalsiz güzellikteki tarihi Abdullah Bey Konağı’nı ziyaret edin.

Şimdilerde terk edilmiş olan Kıllit köyünde birkaç aile yaşıyor. Kiliseleri, mezarların taş işçiliği ve çeşitlilik şaşırtıcı boyutlarda.