Başbakan Erdoğan, TÜSİAD'a yönelik çıkışının ardından yazarımız Taha Akyol'la CNN Türk'te bir söyleşi yaptı. Taha Bey'in, bu söyleşi sırasında ve söyleşinin reklam aralarında Başbakan'la konuşurken edindiği izlenime göre, Sayın Başbakan, TÜSİAD'ın da katkısıyla "Hükümete karşı adeta genel bir kuşatma" uygulandığını düşünüyormuş. Ayrıca "ekonomi ve AB konularında memnuniyet ifadesi beklerken, hükümetin dayandığı oy tabanını tedirgin edecek zehir zemberek eleştiriler yapılması" Sayın Başbakan'ı rahatsız ediyormuş. Gerçekten merak ediyorum, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı'nın Salı günkü Yüksek İstişare Konseyi toplantısında yaptığı konuşmanın tam metnini, Sayın Başbakan dahil, kaç kişi okudu acaba? TÜSİAD'ın icra organı olan Yönetim Kurulu'nun Başkanı Ömer Sabancı'nın konuşması şöyle başlıyor: "Son yıllarda altına imza attığımız önemli gelişmelere baktığımızda, on yılların çözümsüz sorunlarında başarılı adımlar atılabildiğine şahit oluyoruz." TÜSİAD Başkanı'na göre kimmiş bu "on yılların çözümsüz sorunlarında başarılı adımlar atan"? Hiç kuşkusuz Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti. Sabancı devam ediyor: "Hükümet işbaşına gelir gelmez AB konusunda dikkati çeken bir kararlılık sergiledi. AB ile müzakere sürecinin başlamasını da heyecan verici bir gelişme olarak kaydettik. Öte yandan IMF destekli makro uyum programları birbirinin ardına başarıyla ve itinayla uygulandı. Uzun süredir arzulanan ve sürdürülebilir büyümenin en önemli unsurlarından biri olan makro ekonomik istikrar büyük ölçüde sağlandı."TÜSİAD Başkanı Sabancı'ya göre, "makro uyum programının 2007'de de süreceğinin açıklanması, Merkez Bankası'nın 2006'da enflasyon hedeflemesine geçecek olması, üç yıllık mali planın yapılması, yabancı sermaye girişindeki belirgin artış ve özelleştirmede elde edilen başarı orta vadeli kararlar için olumlu bir atmosfer yaratıyor." Sayın Başbakan, ekonomi ve AB konusunda, bunların ötesinde nasıl bir övgü bekliyordu acaba TÜSİAD'dan? Yoksa Ömer Sabancı ile TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç'un daha sonra dile getirdiği kaygılar mı rahatsız etmişti Sayın Erdoğan'ı? Aslında Ömer Sabancı ile TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç'un konuşmalarında dile getirdikleri kaygıları, olumlu bulunan gelişmelerin yarıda kalmaması, AB yolunda gereksiz engellerle karşılaşılmaması ve yeni açılımlarla ekonomideki sorunların aşılması için iyi niyetle yapılmış öneriler olarak okumak da mümkün. TÜSİAD ne dedi? O halde Sayın Başbakan neden farklı değerlendirdi TÜSİAD'ın mesajını? Sayın Başbakan gelinen noktada kendisini neden "kuşatılmış" hissediyor?Bana öyle geliyor ki, Sayın Başbakan içte ve dışta AKP'ye destek vermiş olan farklı gruplardan hiç birinin desteğinden emin değil, hiç birine tam olarak güvenemiyor. Çelişen özlemleri olan farklı gruplardan sağladığı desteği sürdürmenin bundan sonra çok daha zor olacağını gördüğü için de fevkalade tedirgin. Potansiyel muhaliflerce kuşatılma korkusu Başbakan'ın davranışını açıklıyor galiba. oulagay@milliyet.com.tr Kuşatma nerede?
