Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Tehlikeli Virajlar


       Türkiye ekonomisi 2000 sonbaharına tam anlamıyla "bıçak sırtında" girerken bunun farkında olmayanlar hayli fazla, kafalar biraz karışık. "Merak etmeyin her şey yolunda, hedefe doğru emin adımlarla ilerliyoruz", diyenler mi doğru söylüyor yoksa "bu program bizi felakete sürüklüyor, halkı yoksullaştırıyor, bundan vazgeçilsin", diyenler mi, pek belli değil. Bu belirsizlik ve kafa karışıklığına bir de siyasi kriz olasılığının eklenmesi, bıçak sırtındaki ekonominin çıkmaza sürüklenmesi tehlikesini daha da artırıyor.
       Türkiye ekonomisi "dikkat tehlike" ya da "tehlikeli virajlar" uyarılarıyla dolu bir yolda ilerlerken kafaların karışmasının ve kaygıların artmasının birinci temel nedeni, halen uygulanmakta olan "enflasyonu düşürme programı"nın hedeflerine ulaşıp ulaşamayacağı konusunda belirlenen tereddütler. Bu tereddütlere yol açan gelişmeler ise şunlar:
       * Ekonomideki canlanmanın sınırlı kalmasına karşın enflasyonun hedeflenen oranda düşmemesi ve 2000 yılı hedeflerinin tutmayacağının artık herkes tarafından görülmesi
       * İthalattaki artışın sürmesi, dış ticaret açığının ve cari işlemler açığının hedeflenenin çok üzerine çıkacağının anlaşılması
       * Hükümetin programa sahip çıkma konusunda yeterince kararlı görünmemesi, programı savunmak zorunda kalan bürokratların da eleştirilmesi
       * Programın başarısı için gerekli olduğu halde uygulamanın başından beri ihmal edilen toplumsal mutabakatı sağlamanın bu ortamda daha da zorlaşması
       * Programın başarısı için kamu kesiminde ve özel kesimde firma bazında yeniden yapılanmanın ve kuruluşlara rekabet gücü kazandırmanın şart olduğunun program uygulandıkça daha iyi anlaşılması; işin zor kısmının bundan sonraki kısım olduğunun giderek daha net görülmesi
       Kaygıları artıran ve kafaları karıştıran ikinci temel neden işte tam bu noktada devreye giriyor. Daha şimdiden zorlanmaya başlayan ve programın başarıya ulaşması, "enflasyonlu yaşam"ın gerçekten sona ermesi halinde yaşama şanslarının kalmayacağını hisseden kesimlerin yükselttiği muhalefetin, farklı kesimlerden destek görerek güçlenmesi olasılığı artıyor. Ücret ve maaş artışlarının sınırlanmasına tepki gösteren ve sonunda gene kendilerinin zararlı çıkacağını düşünen işçi ve memurların, tarım kesimindeki uygulamalardan şikayetçi olan çiftçilerin ve tarım sübvansiyonlarını cebe indirmeye alışmış olan aracı kesiminin, eski günleri "yüksek faiz lobisi"nin "enflasyon lobisi"ne katılarak programa karşı oluşan muhalefet cephesini genişletmeye eğilimli oldukları görülüyor.
       Ekonomi bıçak sırtındayken programı yarıda bırakmanın yaratacağı tehlikelere yarın değineceğim.


Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr