Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Davos ahalisi" diye tanımlanan siyasetçi ve devlet adamları, iş dünyasının liderleri, akademisyenler, sanatçılar ve medya mensupları, her yıl "büyük resmi" görebilmek ve geleceğe yönelik kestirimlerde bulunabilmek için burada toplanıyor. Bu yıl Davos'ta hava şimdilik güzel; güneşli bir havada karlı dağların çevrelediği bir ortamda, adım başı "Davos ahalisi"nin ünlü bir ismine rastlayarak oradan oraya koşuşmak her zaman yaşanamayacak bir deneyim. Davos 2006'da "Büyük Resim"in çizgilerini belirlemek, geleceğe dönük kestirimlerde bulunmak, önceki yıllarda olduğundan daha da zor galiba. Bu zorluk dünyada çok kapsamlı bir değişim ve dönüşümün yaşanmakta olmasından kaynaklanıyor. Bu sürecin ortaya çıkardığı önemli olgular arasında öncelikle tartışma gündemine gelenleri şöyle sıralamak mümkün: Çin ve Hindistan'ın yükselişiyle dünya ekonomisindeki ağırlık merkezinin Asya'ya doğru kayması.PricewaterhouseCoopers şirketinin araştırmasına göre, Çin ve Hindistan'ın yanı sıra Brezilya, Rusya, Türkiye, Meksika ve Endonezya'nın oluşturduğu E-7 grubunun, önümüzdeki uzun dönemde G-7 diye anılan zengin ülkelerin ekonomik büyüklüğünü yakalaması ve geçmesi bekleniyor.Küreselleşmenin sonucu olarak ortaya çıkan bu tablonun, zengin - gelişmiş ülkelerin uluslararası firmalarına yeni üretim olanakları ve yeni pazarlar açarak yeni iş olanakları yaratacağı öngörülüyor ama madalyonun diğer yüzünde ise zengin - gelişmiş ülkelerdeki geniş kitlenin, bu süreçten zararlı çıktığının işaretleri giderek artıyor.Büyük firmaların kârları bu ortamda artmaya devam ederken, ücretle çalışanların önemli bir bölümünün reel ücretlerinin gerilemesi ve iş güvencelerinin yok olması ciddi sorunlar yaratmaya başlıyor. Büyük Resim 2006 Bu ortamda geleceğe daha güvenli bakabilenlerin oranı Avrupa'da ve Almanya'da düşerken, Asya'da ve hatta Afrika'da yükseliyor. Dünya Ekonomik Forumu'nun 60 merkezde 50 bin denekle gerçekleştirdiği araştırma sonucuna göre "Gelecek daha güvenli olacak" diyenlerin oranı Batı Avrupa'da % 11, ABD'de % 20, Ortadoğu'da % 24 iken, bu oran Asya ülkelerinde % 45'i, Afrika'da % 48'i buluyor.Davos 2006 böyle bir ortamda başlarken, dünyanın hakimi olmaya alışmış olan zengin - gelişmiş ülkelerin, ortaya çıkmakta olan yeni dengeleri sindirmekte zorlanacağı anlaşılıyor.PricewaterhouseCoopers firmasının, dünyanın çeşitli ülkelerindeki 1410 önemli şirketin tepe yöneticileriyle (CEO'larıyla) gerçekleştirdiği anketin sonuçları, şirket yöneticilerinin bu gelişmeleri bir fırsata dönüştürme umudunda olduklarını gösteriyor. Ancak onlar da, çok daha karmaşık bir dünyada, şirketlerini başarıya ulaştırmanın bir hayli "yaratıcılık" gerektireceğinin farkındalar. Küresel alanda onları en çok tedirgin eden gelişmelerin başlığı da şöyle: % 64 Ekonomiye hükümet müdahalelerinin artması% 63 Korumacılığın artması% 57 Siyasi istikrarsızlık% 56 Sosyal huzursuzluk % 48 Terör tehdidi Güven erozyonu Davos'tan 2006 yılına ait somut bazı tahminler bekleyenler dahi sabahki "Dünya ekonomisinin geleceği" başlıklı oturumda tam da aradıklarını bulamadılar. Geçen seneki tahminleri yanlış çıkan ünlü ekonomistler bu yıl ancak şartlı tahminler yaptılar ama gene de bazı fikirler çıktı ortaya: ABD doları bir miktar düşebilir ama büyük bir düşüş çok olası değil, çünkü Asya'ya ve petrolcülere akan fonların başka gidecekleri yer yok.Petrol fiyatlarında ciddi bir değişim beklemek zor çünkü arz cephesi sıkışık ve talep güçlü.Özellikle Çin Merkez Bankası yetkilisi Min Zhu, 2006 yılında mali piyasalarda ciddi bir çalkantı yaşanabileceğini düşünüyor.ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan'in görevden ayrılacak olması da, bu kaygıları besleyecek gibi görünüyor. oulagay@milliyet.com.tr Dolar ve petrol