Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Davos'ta artık geleneksel hale gelen "doların geleceği" ile ilgili yemekli oturumda, ABD ekonomisinin eski patronu Larry Summers, IMF'nin eski Başekonomisti Kenneth Rogoff, BIS (Bank of International Settlements) Genel Direktörü Malcolm Knight, Bank of China'nın Başkan Yardımcısı Min Zhu, Davos'un gediklilerinden Morgan Stanley Başekonomisti Stephen Roach ile bazı diğer ünlü ekonomistler bu sorulara cevap aradı. Davos'taki yemekli oturumların bir özelliği de katılımcıların yedi sekiz kişilik masalarda oturması ve genel tartışmanın yanı sıra her masada konunun ayrıca tartışılması. Masalara serpiştirilmiş olan panelistlerin yanı sıra diğer katılımcıların da katılımıyla konunun enine boyuna tartışılması mümkün oluyor bu ortamda. Amerikan dolarının değer kaybetmeye devam etmesi kaçınılmaz mı? Dolarda ani ve yüksek oranlı bir düşüş beklenebilir mi? İmrenilecek bir istikrara kavuşmuş görünen uluslararası mali sistemde her şey yolunda mı? Yoksa görünürdeki olumlu tablo, giderek büyüyen riskleri mi gizliyor? Bu risklerin sistemi sarsacak gelişmelere yol açması olası mı? Ben analizlerini verilere dayandıran ve küresel tabloya çok boyutlu bakabilen Min Zhu'nun masasındaydım. Kendisiyle yaptığım kısa sohbette de bugünkü parlak tablonun gizlediği dengesizlikleri görmenin önemini vurgulayan Min Zhu'nun ortaya koyduğu bir dizi gösterge ve saptama bugün gelinen noktaya ışık tutuyor. ABD başta olmak üzere cari açık veren ilk 5 ülkenin açığı, dünyadaki toplam cari açığın % 84'ünü oluşturuyor. Yani büyük bir yoğunlaşma var. Bu açığın yarısını geçen yıl 500 milyar dolar cari işlem fazlası veren petrodolar zengini ülkeler, geri kalanını da Çin gibi Asya ülkeleri finanse ediyor. Yani arz cephesinde de yoğunlaşma var. Türev enstrümanları gibi yeni finansal araçlarla küresel sistemde muazzam bir likidite bolluğu yaratıldı. Türev enstrümanların hacmi dünya GSYH'sının 8 katını buldu. Bu ortamda merkez bankalarının faiz oranlarını kullanarak küresel likiditeyi etkileme gücü azaldı, yeni likiditeyi yaratan piyasaların gücü arttı. Belirleyici gücüyle birlikte riskleri de yükselen piyasaların hangi olaya sıra dışı tepki vereceğini bilmiyoruz çünkü bu yükseliş dalgasında henüz böyle bir durumla karşılaşılmadı. Tehlikeli ilişkiler İki önemli sonuç çıkıyor bu tablodan: (1) ABD'nin giderek büyüyen cari açığını finanse edebilmesi, cari fazlası olan az sayıda ülkenin bunu sağlamasına bağlı. (2) Dünya ekonomisindeki iyimserliğe yol açan nedenlerden biri olan likidite bolluğunun sürmesi ise finansal piyasalardaki çarkın aksamadan dönmesine bağlı. Ancak bunların yanı sıra ABD dolarının küresel sistemde çok farklı bir konumu var ve bu da doların değerini önemli ölçüde etkiliyor. Bu nedenle doların kimilerinin iddia ettiği gibi hızlı bir değer kaybına uğraması kolay göze alınabilecek bir gelişme değil. Bunun gerekçelerini Çarşamba günkü yazımda ele alacağım. oulagay@milliyet.com.tr Doların durumu