Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Uluslararası Para Fonu IMF'nin Avrupa Direktörü Michael Deppler'in Türkiye ile ilgili değerlendirmeleri dünkü gazetelerde genişçe yer buldu. CNBC - e ile Management Centre Türkiye'nin birlikte düzenlediği foruma uydu aracılığıyla katılan Deppler'i dinlerken ben ister istemez geçen yılın sonbaharını hatırladım. 2000 yılının sohbaharında da IMF'den Türkiye'ye nazik bir üslup içine yerleştirilmiş uyarılar geliyor, biz ise bunları görmezden ve duymazdan geliyorduk. Şimdi IMF'ye verdiğimiz yeni niyet mektubu ile birlikte uygulamaya başladığımız programın daha birinci ayı dolmadan IMF yetkilisi Deppler'in nazik uyarılar yapma gereğini duyması fevkalade önemli bence. "Bu program önceki programdan daha katı çünkü Türkiye şimdi çok daha kritik bir noktada, iç borç servisinde acil durumla karşı karşıya; bu nedenle bu programın harfiyen uygulanması şart ve programdaki her gecikmenin bir bedeli var" diyen Deppler'in sözlerini yeterince ciddiye almadığımız taktirde başımıza gelebilecekleri şimdiden görür gibiyim.

Dornbusch'un uyarısı
Foruma gene uygu aracılığıyla katılan ünlü ekonomist Rudi Dornbusch'un Türkiye ile ilgili değerlendirmeleri ise, konumu gereği belli bir çerçeve içinde konuşmak zorunda olan Deppler'inkilerden daha da ilginçti bence. Dornbusch'a göre Türkiye, geçen yıldan beri "bıçak sırtında dans eden" bir ülke konumundaydı. Devasa bir kamu borcuyla siyasi istikrarsızlığın bir arada yaşanması her an yeni krizlere yol açabilirdi. Kasım ayındaki çok ciddi uyarıya karşın şubatta "gülünç bir siyasal kriz" yaşanmış ve bugünkü duruma düşülmüştü. Şimdi ekonominin başına daha ehliyetli biri, yani Kemal Derviş getirilmiş, IMF ile yeni bir program yapılmıştı; hükümet de, henüz yaşanan şokun etkisi altında olduğu için, bu programı uygulayacağı izlenimini vermekteydi ama şokun etkisi geçtiğinde bunun devam edeceğini kimse garanti edemezdi. Türkiye'nin şu anda IMF ile mutabık kalınan programı uygulamaktan başka seçeneği yoktu ama bu programın başarıya ulaşacağının da bir garantisi yoktu. Türkiye'nin durumuna benzer durumlara düşen ülkelerde peşpeşe birkaç IMF programının başarısız olduğu çok görülmüştü ve belki Türkiye de ancak üçüncü ya da dördüncü programla sorunlarını çözebilecekti.

Ekonominizi yenileyin
Türkiye'nin halen uygulamakta olduğu "dalgalı kur" rejiminin TL’nin aşırı değerlenmesini önlemek için garantili bir çözüm olmadığını belirten MIT Profesörü Dornbusch'un Türkiye ekonomisinin genel yapısıyla ilgili olarak yaptığı uyarı ise bugün içinde bulunduğumuz durumu açıklayacak nitelikteydi bence. Dornbusch, IMF'nin dediklerini yaparak bu krizden çıkılabileceği umudunu taşıyan hükümeti ve iş alemini şu sözlerle uyardı:"Türkiye'de sorun IMF'nin dediklerini yapmaktan ibaret değil; siz ekonominizin yapısını bütünüyle değiştirmek zorundasınız, iş yapma tarzınızı değiştirmek zorundasınız, ekonomik ve siyasi düzeninizi yeniden yaratmak zorundasınız. Bunları yapmadan büyük miktarda dış kaynak da bulamazsınız."